Erdoğan, Bahçeli’nin, 22 Ağustos 2009'da yaptığı açıklamada yer alan, “Etnik bölücülük konusundaki siyasi sicili ve eğilimleri çok iyi bilinen Başbakan ve hükümeti Türkiye’yi ayrıştırma ve bölme projelerini İmralı, Kandil ve Barzani desteği ile hayata geçirmek için çıktığı gaflet ve ihanet yolculuğunda suçüstü yakalanmıştır'' sözleri nedeniyle 100 bin liralık tazminat davası açtı.

Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, siyasilerin bulunduğu mevki ve sorumluluklarının eleştirilere açık, hoşgörülü ve tahammüllü olmayı gerektirdiği görüşü ile, davayı reddetti. Ancak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, MHP liderinin sözlerini ''Şahsiyeti tahkir edecek nitelikte'' buldu ve kararı bozdu.

Yargıtay’ın bozma kararına Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi direndi ve davayı yeniden reddetti. Siyasette iktidarın veya muhalefetin tazminat baskısıyla susturulması sonucunu doğuracak kararların demokratik olmayacağı vurgulandı. Direnme kararı üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna geldi. Kurul da mahkemenin direnme kararını, gerekçesini yerinde bularak onadı. Erdoğan'ın tazminat talebini reddederek davayı kesinleştirdi.