Şok! Seçim Kurullarına Bakın Kimler Başkanlık Edecek?

Seçim yasasında yapılacak seçimle, seçim kurulu başkanları kurayla belirlenecek. CHP'li Bülbül, “Bugün itibarıyla 3 bin 763 birinci sınıf hâkim, bin 368 de birinci sınıfa ayrılan hâkim var. Bunların kaçı AKP üyesi, açıklansın” çağrısında bulundu.

25 Mart 2022 Cuma 13:56
Şok! Seçim Kurullarına Bakın Kimler Başkanlık Edecek?

Milletvekili Seçim Kanunu'nun görüşmeleri Anayasa Komisyonu’nda yapıldı. Sabah saatlerine kadar süren toplantıda CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Süleyman Bülbül dikkat çeken bir konuşma yaptı.

Seçim yasasında yapılması öngörülen değişiklikle, İl ve İlçe Seçim Kurulları başkanları, bölgedeki en kıdemli hakim yerinde, kuraya başvuran 1. sınıf hakimler arasında yapılacak çekilişle belirlenecek. Kıdemli hakimlerin, saf dışı bırakılma girişimleri, yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri dönemindeki tartışmaları akıllara getirdi. 

“NİÇİN KIDEMLİ HAKİMLERİ ÇIKARDINIZ”

“Birinci sınıfa ayrılan hakimlerin kaçı AKP üyesi?” diye soran CHP’li Bülbül, “Elli yıldan beri kıdemli hâkimler, il ve ilçe seçim kurulu başkanlığı yapıyor. Yeni getirilen düzenlemede kıdemli hâkimlerin seçim kurulu başkanı olması kaldırılıyor. Bugün itibarıyla 3 bin 763 birinci sınıf hâkim var. Bin 368 de birinci sınıfa ayrılan hâkim var. Siz neden birinci sınıf hâkime ve kıdemli hâkime güvenmiyorsunuz? Bu bin 368 hâkim içerisinde AKP üyesi olarak aldığınız kaç tane hâkim var? Niçin kıdemli hakimleri çıkarıp birinci sınıfa ayrılma koşulunu getirdiniz? Seçim güvenliğini nasıl sağlayacağız?” diye sordu.

“CUMHURBAŞKANI NEDEN SEÇİM YASAKLARI KAPSAMINA GİRMİYOR?”

Yeni kanuna göre, Cumhurbaşkanının seçim yasaklarından muaf olmasını eleştiren CHP’li Bülbül, “Cumhurbaşkanı neden seçim yasakları kapsamına girmiyor? Cumhurbaşkanı, partili bir Cumhurbaşkanı değil mi şu anda tek adam değil mi yürütmenin başı değil mi? Bakanlara seçim yasağını getiriyorsunuz ama Cumhurbaşkanına getirmiyorsunuz. Birçok yasada Başbakanı silip Cumhurbaşkanı yazıyorsunuz ama orada yazmıyorsunuz” dedi.

“İNSANLAR HAKLARINI KULLANIRKEN BAŞIMA BİR ŞEY GELECEK Mİ DİYE DÜŞÜNÜYOR”

Haksız ve hukuksuz uygulamalara değinen CHP’li Bülbül, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2018’den bugüne devam eden Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi denilen sistemde anayasal hak ve özgürlükler kullanılamıyor. Seçimle ilgili düzenlemeler, seçim güvenliği açısından dışarıda kalıyor ve demokrasinin olmadığını her alanda yaşıyoruz. Sokakta yaşıyoruz, Meclis’te yaşıyoruz, cezaevinde yaşıyoruz, mahkemelerde yaşıyoruz, kuyruklarda yaşıyoruz ve insanlar anayasal hak ve özgürlüklerini kullanırken 'Acaba başıma bir şey gelecek mi?' diye düşünüyor. 2022 yılında cezaevlerine 6,5 milyar TL pay ayrılmış. Bu muhaliflere “İktidara karşı sesini çıkarırsan yolun ya gözaltıdır ya gazdır ya sopadır ya da cezaevidir" demek oluyor. Bu durumda, toplumun demokratik olmayan yapısında yeni bir seçim kanunu teklifi önümüze geliyor. Bu seçim kanunu teklifinden seçim güvenliği, Anayasa'nın 67/2'nci maddesinde oluşan seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarını ve özgürlüklerini çıkarmaya, bu hakları kullanmaya dair madde var mı diye bakıyoruz.”

YARSAV KURUCU BAŞKANI EMİNAĞAOĞLU DÜZENLEMEYİ DEĞERLENDİRDİ

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) ve Yargıçlar Sendikası’nın kurucu başkanlığını yapan Ömer Faruk Eminağaoğlu, Cumhur İttifakı’nın seçim düzenlemesi için şunları söylemişti:

“KURULLAR ARACILIĞIYLA SEÇİME MÜDAHALE GİBİ BİR TABLO YARATILIYOR”

Deneyimli hukukçuya göre, yeni düzenlemeyle birlikte, “Türkiye’de ilk kez kura yöntemiyle seçim kurulu oluşuyor. Yani seçim kurullarının varlığı seçim güvenliğini sağlamak iken tam tersine kurullar aracılığıyla seçime müdahale gibi bir tablo yaratılıyor.”

“İL SEÇİM KURULLARI KİLİT POZİSYONDA”

Oluşturulacak kurullar, seçimlerle ilgili o şehir merkezindeki itirazlar dahi tüm kararları alacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde kurulların tarafsız kalmasının önemi ortaya çıkmıştı.

Ömer Faruk Eminağaoğlu, İl Seçim Kurullarının önemine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Bazı ilçe seçim kurullarının kararlarına itiraz edilince İl Seçim Kurulu’nda kesin karar veriliyor. Onlar YSK’ya gelmiyor. Bazı itirazlar İl Seçim Kurulu’ndan sonra kesin kararla sonuçlanıyor. Yani İl Seçim Kurulu’nun son merci olduğu itiraz süreçlerini düşünün… İl Seçim Kurulları kilit pozisyonda.

Seçim kurulları bu tasarıyla çok net olarak seçim güvenliği sağlamak değil, üzerlerinde en fazla şaibe yaratılan kurullar haline getiriliyor.”

“KIDEMLİ KİŞİNİN ARTIK MESLEKTE TERFİ EDERİM BEKLENTİSİ OLMAYACAĞI İÇİN DAHA RAHAT HAREKET EDECEKTİR”

“Bugünkü seçim kurullarından iktidar neden rahatsız?” diye soran Eminağaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu şöyle açıklıyorlar; ‘en kıdemli hakimler enerjisini kaybetmiş, mesleki performansı düşmüş insanlar, onlarla seçim zor yönetiliyor. Onlar da alt personellerine bu işi bırakıyor. Böyle seçim güvenliği olmaz…

Oysa tam aksine, bu insanlar meslekte en çok tecrübe sahibi olan, en donanımlı insanlar. Bugüne kadar böyle devam etmiş. O zaman mesleğin sonuna yaklaşan Yargıtay, Danıştay YSK’yı da devre dışı bırakın. Böyle şey olabilir mi? Getirilen gerekçenin mantıki bir açıklaması, dayanağı yok.

Kıdemsizlere yaptırırsan seçim güvenliği var, kıdemlilere yaptırırsan seçim güvenliği yok. Tam tersine kıdemli kişinin artık meslekte terfi ederim beklentisi olmayacağı için daha rahat hareket edecektir.”

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 25.03.2022 14:14
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol