CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıdçaroğlu’nun konuşmasında satır başları şöyle:

Afyonkarahisar ve Uşak’a milletvekilleri gönderdik, bütün il ve ilçeleri gezi esnafları gezdiler. Sadece dinlediler ve elimizdeki çözümleri anlattılar. Uşak’ta en işlek cadde İsmet Paşa caddesi. O mahallede esnaf dert yanıyor. Bir AKP’li gidip gezemez o dükkanları, Erdoğan da gezmez. Aynı tablo Afyon’da da var. Esnaf diyor ki burada dükkan açmanın bile hava parası vardı. İnsan burada dükkan açmak için yarışırdı. Şimdi o caddede dükkanlar kapalı. Türkiye’nin sorunları bu.”

AKP’Lİ MAHİR ÜNAL’A TEPKİ: 450 LİRAYI ÇİFTÇİYE ÇOK GÖRÜYORLAR

Kılıçdaroğlu, AKP’li Mahir Ünal’ın ‘Bizi mahvettiniz’ diyen çiftçinin 24 taksitle alınmış 3500 TL’lik telefonu olduğunu anlatmasına değinerek, “Mahir Ünal, AK Parti’nin önemli insanlarından birisi. ‘Bir delikanlı geldi, bizi mahvettiniz, bizi öldürdünüz’ diyor. iPhone 6 almış. Çiftçi ‘Ayda 450 lira ödüyorum’ demiş. Ünal da ‘Daha ne olsun’ demiş. 450 lirayı çiftçi için büyük para görüyor. Şikayet etmemesi gereken bir araç olarak görüyor. Geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Buradan bütün çiftçilere çağrı yapıyorum; sizin de gerçekleri görmeniz lazım” diye konuştu.

“ONLAR 5 MASKE DAĞITAMAZKEN CHP’Lİ BELEDİYELER ÇALIŞTI”

7 milyon 200 bin vatandaşımıza ayni yardım yaptı belediyeler. 1 milyon 200 bin vatandaşımıza da para verdiler. Sokağa çıkma yasakları nedeniyle 30 milyon 500 bin aileye sıcak yemek gönderildi. 70 milyondan fazla maske ve dezenfektasyon dağıtıldı. İşte CHP bu demek; hizmet demek. Onlar 5 maske dağıtamazken CHP’li belediyeler çalıştı. Arkadaşlarıma söyledim, ‘Hiçbir engele takılmayacaksınız ve şikayet etmeyeceksiniz’ dedim

“SİYASİ AHLAK KANUNU ÇIKARACAĞIZ”

İktidar olduğumuzda, dört ayaklı bir strateji izleyeceğiz. Birincisi, Türkiye’de herkesin can ve mal güvenliğini sağlayacağız. İkincisi, can ve mal güvenliğini sağlamanın yolu, güçlü bir demokrasiyi inşa etmekten geçiyor. Güçlü bir demokrasi kuvvetler ayrımına dayanmaktadır. Yargı bağımsızlığını sağlayacaksınız. Yapılması gereken adliyeye, camiye, kışlaya siyaseti sokmamaktır.

Medya özgürlüğünü sağlayacağız. Medya bizi de eleştirecek, yanlışımız varsa düzelteceğiz. Gazi Meclis böyle olmayacak, kuruluşundaki irade olacak. Bu Meclis vesayet altındadır. Milletin vekili millet seçecek. O zaman parlamento vesayet altından kurtulmuş olur. İlk yapacağımız iş, siyasi ahlak kanunu çıkaracağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi Varlık Fonunu denetleyemiyor. Ne oluyor burada, neler yapılıyor? Milyarlar denetlenmiyor böyle bir devlet anlayışı olur mu? Yüzde 10 barajını kesinlikle kaldıracağız. Devlet kesinlikle şeffaf olmalı.”

“O KIZIN AYAKKABI NUMARASI DEVLETİ YÖNETENLERİN IQ’SUNDAN DAHA YÜKSEK”

“Öğrencileri copla aldılar hâkim karşısına çıkardılar. Hâkimler serbest bıraktılar. İki fotoğrafı hiç unutmuyorum dışarı çıkan gençler birbirlerini kucaklıyorlar. Öbürü de gülerek zafer işareti yapıyorlar. Biri şunun söylemiş Twitter’dan. Kızın ayakkabısına takmış. O kızın ayakkabı numarası bile senin IQ’ndn fazla. O kızın ayakkabı numarası bugün devleti yönetenlerin IQ’sundan daha yüksek.

ERDOĞAN’A ‘AYŞE BUĞRA’ TEPKİSİ

“Darbe hukukunu kim pekiştiriyor? Bu beyler. Efendim üniversiteye rektörü ben tayin edeceğim. Senin Kenan Evren kafasından ne farkın var? Diktatörden ne farkın var? Kendi üniversitemizden biri seçilsin diyorlar. Gayet barışçıl bir gösteri yapıyorlar. Anayasa’ya uygun. Gençleri anlayamıyorlar. Neden itiraz ediyor bu gençler? Her üniversitenin bir geleneği vardır. Dünyanın en saygın üniversiteleri gelenekleri olan üniversitelerdir. Üniversiteyi üniversite yapan da budur. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine her türlü haksızlığı yaptılar. İlk damgaladıkları terörist bunlar. Dozu daha da ileri taşıdılar. Yılan dediler. Emin olun yılan, yılan diyenlerden daha akıllı. Ellerine silah mı sopa mı aldılar? Camı çerçeveyi mi kırdılar? Hayır. Neye göre diyorsunuz terörist?” dedi.

“Dozu daha da ileri götürdüler, saygın hocalardan Ayşe Buğra’ya söyleyen kişinin makamına asla yakışmayacak söylemleri rahatlıkla dile getirdiler” diyen Kılıçdaroğlu, “Ayşe Buğra dünyada bilinen saygın bilim insanlarından biri. Ne yaptı Ayşe Buğra? Osman Kavala zaten haksız bir biçimde içeride tutuluyor. Siz zaten adalet kavramından uzaklaşmışsınız” ifadelerini kullandı.

“İktidarda olduğunuzda en kısa sürede ne yapacaksınız?” 7 maddede izah edeyim” diyen Kılıçdaroğlu, şunları sıraladı:

1- İktidar olduğumuzda Katar ordusuna peşkeş çekilen Tank Palet Fabrikasını hemen alıp orduya iade edeceğiz.

2- 15 Temmuz şehit ve gaziler için vatandaştan toplanan paraların tamamını hak sahiplerine bir gün içinde iade edeceğiz.

3- Beşiktaş saldırısında hayatını kaybeden polislerimiz ve diğer mağdurlar için toplanan para aynı gün, iktidar olduğumuz gün hak sahiplerine verilecek.

4- Çİftçilerin bankalardan veya tarım kredi kooperatiflerinden çektikleri kredilerin faizleri tamamen sıfırlanacak.

5- Esnafın pandemi döneminde aldığı kredilerin faizleri silinecek.

6- Bir kararname ile esnafın stopaj vergisi kaldırılacak.

7- Hangi koşulda olursa olsun, bedeli ne olursa olsun vatan topraklarına sahip çıkılacak.