Erdoğan: Türkiye'de Açlık Yok, Nankörlük Var...

oksulluktan canına kıyan yurttaşların olduğu Türkiye’de açlık sorunun olmadığını iddia eden Erdoğan, “Neymiş millet açmış. Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin. Biz ne gerekiyorsa yaptık. Nankörlük parayla değil, onlar yine nankörlüğe devam ediyor” ifadelerini kullandı.

09 Haziran 2021 Çarşamba 13:44
Erdoğan: Türkiye'de Açlık Yok, Nankörlük Var...

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

Vekillerle yapacağımız kahvaltılı toplantıları 24 Haziran’da yeniden başlatıyoruz. Biri İstiklal Harbi’nde biri 15 Temmuz’da olmak üzere iki defa gazilik ünvanıyla şereflenen Meclisimiz zorlu dönemlerden geçmiştir. Son dönemde Meclisimiz birbiri ardına önemli imtihanları alnının akıyla vermiştir. Biri de 7 Haziran 2015 seçimleridir. 2013’teki Gezi olayları ile başlayan karanlık senaryonun Meclis seçimleriyle 7 Haziran 2015’te karşılaşmıştır. Bu seçimin asla unutulmaması gerekiyor. Kasım 2015’t yenileme seçimi, darbe girişimi, yeni yönetim sistemiyle ilgili halk oylaması, erken seçim, yerel seçim yaşamıştır. Bu dönemde çukur eylemleri ile vatanımızın bütünlüğüne ve ekonomimize saldırılmıştır. Ülkeyi kaosa sürükleme oyununu bozduk.

KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ: İSTİFA DİYE BİR MÜESSE VAR

Onurlu insanların başvurduğu istifa diye bir müessese vardır. Girdiği her seçimde şu kadar oy alamazsam bırakırım diyen ama her defasında onurunu ayaklar altına alıp arsızca koltuğunda oturmaya devam edenler aynanın karşısına geçip bunu kendilerine söylemeleri gerekir. Türkiye’de hiç kimsenin bu haysiyet fukaralarından onur ve haysiyet dersi almaya da ihtiyacı yoktur. Bizim ülkemize yaptığımız hizmetlerin şahidi milletimizdir. Artık 75 yılını geride bıraktığımız çok partili siyasi hayatımızın armağanı olan, milli iradenin üstünlüğü, demokrasi, sandık gibi kazanımlar darbelerin yol açtığı kesintilere rağmen ülkemizi en üst lige taşımıştır.

Bu başarıda en büyük pay sahibi de ülkemizin son 19 yılına damgasını vuran AK Parti’dir. Sadece parti değil, ülke ve millet olarak da meselelerimiz konuşmak, tartışmak için başkalarının dayatmasına itibar etmedik. Aynı şekilde yolumuzu karanlık mahfillerin kirli senaryolarına göre de belirlemedik. Bizim tek pusulamız milletimizdir. Milletimizin ihtiyaçları, beklentileri, talepleridir. Biz demokrasiyi, hukuku, adaleti birileri bize dayattığı için milletimiz bunlara layık olduğu için en üst seviyede tesis etmenin gayreti içinde olduk. 81 vilayetimizin her karışına damgamızı vuran eserleri birileri mecbur kıldığı için değil milletimiz layık olduğu için hayata geçirdik. AK Parti’yi ısrarla kirli senaryoların içine yerleştirme gayretlerini kabul etmemiz mümkün değildir.

SEDAT PEKER AÇIKLAMASI: BU YAPILARIN HEPSİ AYNI KAYNAKLARDAN BESLENMEKTEDİR

Bugün dünyada ülkemize uluslararası alanda iftira atan, suç yamamaya çalışan kesimlere baktığımızda arkalarında 3-4 örgütün bulunduğunu görürüz. Bunlardan biri bölücü terör örgütü PKK, bir diğeri FETÖ’dür, diğeri Batı’daki eli kanlı Ermeni örgütlerinin artığı kuruluşlardır. Şimdi bunlara bir de organize suç örgütleri mensuplarını eklediler. Esasen bir bakıma bu yapıların hepsi de aynı kaynaklardan beslenmektedir.

Kişisel ikbal uğruna sürekli tekrarlayan siyasetçileri de bu listeye eklemek gerekiyor. FETÖ’den PKK’ya şimdi de organize suç örgütlerine kadar yeminli millet düşmanlarının malzemelerini Meclis kürsüsüne taşımakta ısrar edenleri gördükçe ülkemiz adına üzülüyoruz. Örgütler üzerinden sunulan senaryolar üzerine balıklama atlamalarının takdirini milletimize bırakıyoruz. Ülkemiz ve milletimiz için yaptıklarımız ortadadır. Daha geçen hafta Karadeniz’de keşfettiğimiz yeni bir gaz rezervinin müjdesini paylaştık. Yenilenebilir enerjiden petrole kadar her alanda eşi benzeri görülmemiş gelişmelere imza atıyoruz. Filyos Limanı’nın açılışını yaptık aynı gün. Durmuyoruz.

“NEYMİŞ MİLLET AÇMIŞ”

Şimdi bakıyorsunuz sözde siyasi parti genel başkanı olarak konuşanlara neymiş millet açmış. Biz ne gerekiyorsa bütün imkânlarımızı seferber ederek yapıyoruz. Yapılandırmaysa bütün yapılandırmaları yapıyoruz. Nankörlük biliyorsunuz parayla değil, onlar yine nankörlüğe devam ediyor. Milletimizden gayet güzel teşekkürler alıyoruz, bunlar millet aç diyor. Rizeliyim. Trakya’dan bütün şu andaki oradaki üreticilerin çeltik üreticisinin yaklaşımının ne olduğunu da gayet iyi biliyorum. Bundan bihaber olanlar bundan anlamaz ki.

“HER PROJEYE ÇEVRE BAHANESİYLE KARŞI ÇIKMAK…”

Çevrenin korunmasında bugüne kadar yaptıklarımızın, halihazırda yaşadığımız sorunlarla ilgili yapacaklarımızın kapsamlı bir değerlendirmesini birazdan ayrıca yapacağım. Bizim gündemimizde ülkemize ve milletimize yaptığımız ve yapacağımız hizmetlerden yedi düvele karşı verdiğimiz mücadelelerden başka konu yoktur. Her ay onlarca yol, tünel, köprü, sulama tesisleri, baraj, millet bahçesi, TOKİ açılışı yapıyoruz, bunların gözü var ama görmüyor. Beni milletim duyuyor ya yeter.

Ülkenin ve milletin hayrına her projeyi çevre bahanesiyle engellemeye çalışarak da çevrecilik yapılamaz. Çevrecilik üstlendikleri görevi yerine getiremeyenlerin daha önce başlanan işleri durdurmaları hiç değildir. Türkiye’yi 81 vilayetinde olduğu gibi İstanbul’u ve benzer sıkıntıların yaşandığı diğer şehirlerimizi bu tür insafsızlıklara terk etmedik, etmeyeceğiz.

“SENİN SGK’NIN BAŞINDA OLDUĞUN DÖNEMDE SERUM YOKTU”

Gözleri var görmezler. Git Yavuz Sultan Selim’den, Osmangazi’den, Marmaray’dan, Avrasya’dan geçiver. Bu otobanları kullanmadılar mı? Ankara’daki havalimanını kim yaptı ya, o havalimanını da biz yaptık. Bundan önce böyle bir havalimanı Ankara’da var mıydı, yoktu. Aynı şekilde Çanakkale Havaalanı bu dönemde bizim eserimiz. Onlar Doğu’ya filan gitmezler. Bunlar salon sosyetesi olduğu için oralara kadar uzanamazlar. Bunlarla beraber İzmir milletvekilisin, İstanbul-İzmir Otobanı’nı biz yapmadık mı? Hâlâ bir eser var mı diyorsun. Senin hastane hayatını biliriz biz. SGK’nın başındayken orayı nasıl çökerttiğini biliriz. Biz bu hastaneleri yaparken, bu hastanelerin niçin yapıldığını soruyor. İnsanlığımızın sağlığı için. Bu hastaneler bunun için yapıldı. Dikkat et bu hastaneler şehir hastanesi. Senin SGK’nın başında olduğu dönemde serum yoktu, tuvaletler kan revan içindeydi. Bunların hepsini rahmetli Savaş Ay seni de yerin dibine sokmuştu. Bunların neyini anlatayım ya? Her yerde hamdolsun 18 sene bunun ispatıdır. İstesen de istemesen de devam edecek.

MÜSİLAJ SORUNU

Nasıl Haliç’i tertemiz yaptıysak, Haliç’te denize girilebilir hale getirdiysek inşallah bu müsilaj belasından da kısa zamanda temizleyeceğiz. Meseleyi ilk andan itibaren titizlikle takip ettik. Müsilaj meselesi kalıcı çözüm getirmek için stratejik planımızı 3 ay içinde tamamlıyoruz. Meclis grubumuz bu konuda araştırma komisyonu korumak için gereken girişimleri başlattı. Gözbebeğimiz Marmara’yı ve İstanbul’u Silahtarağa’daki arıtma tesisinin yapımını törenle durduran arkadaşlar burası çok önemli, metroların inşaatını toprakla kapatan, Küçükçekmece’nin derelerini bakterilere teslim eden, Beykoz’daki ve Şile’deki dereleri, arıtma tesislerini işletemeyerek kire pise bulayan, pek çok yerde çöp toplamaktan bile aciz olan, her yerinden basiretsizlik akan zihniyetin keyfine bu ülkeyi terk edemeyiz.

“KANAL İSTANBUL’UN İNŞAASINA BAŞLIYORUZ”

Partisine bakmaksızın işine yapamayan kurumların eksikliklerini kapatmak milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak bize düşüyorsa onun da gereğini yerine getirmekten çekinmeyeceğiz. Bu çerçevede iklim dostu şehircilik anlayışının örneği, cumhuriyet tarihimizin en büyük projelerinden biri olan Kanal İstanbul’un inşasına da başlıyoruz. Planlama sahasının yarıdan fazlası yeşil alanlardan oluşan, yürüyüş ve bisiklet yollarıyla ekolojik koridorlara ev sahipliği yapacak bu proje İstanbul’un ve ülkemizin iftiharı olacaktır. Kanal İstanbul’u depremi tetikleyeceğinden, susuzluğa yol açacağına kadar nice zırvayla engellemeye çalışanlar bu şehre karşı önce asgari görevlerini yerine getirsinler. Ondan sonra bizim projelerimize laf etsinler. Ülkemizin her köşesinde tarihe geçecek çevre yatırımları gerçekleştiriyoruz. Salda Gölü projesi bunlardan biridir.

Salda Gölü’ndeki su kalitesini de düzenli izliyoruz. Yılda 9 milyar adet su ambalajını geri dönüşüme kazandırıyoruz. Eşimin öncülüğünde başlayan sıfır atık projesi de BM tarafından ödüle layık görülen bir başarı hikayesine dönüştü. 93 bin kamu binasında hayata geçen bu proje ile ekonomimize 17 milyar liralık neticeler elde edildi. Geri kazanım oranı yüzde 22’ye çıkardık, şimdi yüzde 35’i hedefliyoruz. Bazıları Norveç’e bakmaktan kendi ülkesinde olup bitenleri göremiyor. Millet bahçeleri bile başlı başına bir çevre devrimidir. Çevre bir inanç ve gayret meselesidir.”

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 09.06.2021 13:55
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol