AKP İLE NEDEN İTTİFAK YAPMADIKLARINI AÇIKLADI!

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 24 Haziran seçimleri için 'Demokrasi ittifakı'nın neden yapıldığına dair açıklamada bulundu.

03 Mayıs 2018 Perşembe 19:58

Saadet Partisi Genel Başka Karamollaoğlu'nun Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Demiri demirle dövdüler; biri sıcak, biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar; biri aç, biri toktu. Herkes bilsin ki bu ülkedeki mesele; sağcı solcu meselesi değildir. Muhafazakâr ya da liberal meselesi değildir. Bu ülkedeki mücadele; Hak yiyenlerle, hakkı yenenler arasındadır. İnşallah 24 Haziran; bayramların bayram gibi kutlandığı, milletimize insanca yaşam koşullarının sağlandığı yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır." dedi.

Öte yandan Ruşen Çakır’ın sorularını cevaplandıran Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi’nin neden “cumhur ittifakı” içerisinde olmadığını anlattı. “Türkiye’nin problemlerini çözecek olan partinin ancak Saadet Partisi olduğu kanaatindeyim” diyen Karamollaoğlu, medyanın kendilerine yer vermemesini de eleştirdi.

Karamollaoğlu’nun Ruşen Çakır’ın sorularına verdiği cevaplar şöyle:

- AK Parti sizinle ittifak yapmak istedi değil mi? Orada neden olmadı da siz AK Parti'nin karşısındaki bir ittifakta yer alıyorsunuz?

Biz ilkelerle politika belirlemeyi tercih ediyoruz. AK Parti bize doğrudan doğruya hiçbir mesele gündeme getirilmeden ‘gelin bizimle beraber olun” diyor. Hâlbuki ne olursa olsun burada seçmenin beklentilerine verilecek bir takım cevapların olması icap eder. Şu anda bizim gördüğümüz böyle bir ittifakta sadece AK Parti birinci turda seçimi emniyet altına almış olacak. Bugünkü politikalarında herhangi bir değişiklik olmayacaktı. Bizim iddiamız şu. Ben şunu çok açık ve net olarak ifade ediyorum. Elbette diğer partideki arkadaşlar da aday gösterecekler ama Türkiye’nin problemlerini çözecek olan partinin ancak Saadet Partisi olduğu kanaatindeyim. Bundan dolayı da bizim bu çıkışımız AK Parti’ye karşı bir çıkış değil. Veya başka partilerle ittifak manasında değil. Bizim Meclis’e girmemizde zihinlerde oluşan engeli aşmak arkasından da özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci parti olarak en çok oyu vatandaştan alan ve yürütme yetkisini alan kişi olmak istiyoruz.

Şunu da ifade edeyim. Tabi ben kendimi öne çıkarmayı hiçbir zaman tercih etmem. Böyle bir tavrın içine girmek de hoşuma gitmiyor. Ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde şahıslar gündeme geldiği için ben de bu noktada vatandaşlarımıza bendenize bir görev verildiği takdirde bugünkü gidişatı, adalet anlayışını, kuvvetler ayrımı anlayışını, ekonomideki darboğazları, dış politikadaki sıkıntıları ve daha sayamayacağım birçok konuda ancak bizim bu zamana kadar kamuoyuna duyurduğumuz prensiplerle aşacağımızı düşünüyorum. Buna inanıyorum samimi olarak. Bundan dolayı da vatandaşlarımızdan destek bekliyorum. Benim böyle bir destek neticesinde göreve gelmem şunu herkes iyi bilmeli ki göreve geldiğim andan itibaren ben şahsen kendi partimle -en azından iç içe olan- irtibatımı bir kenara koyup bütün ülkeyi kucaklamayı prensip olarak benimsiyorum. Bundan dolayı da farklı bir anlayışımız var. Elbette ben Saadet Partisi’nin Genel Başkanıyım. Saadet Partisi’nin bir üyesiyim. Saadet Partisi’nin umdelerini benimseyen bir insanım. Geldiğim zaman bu umdelerden, bu prensiplerden kesinlikle taviz vermeyecek, ayrılmayacağım. Ama buradaki meseleler ülkenin tamamını kucaklama, kamplaşmayı bir kenara itme ve ne olursa olsun kuvvetler ayrılığını tesis etme, adaleti üstün tutma, Meclis’i mutlaka bir denetim müessesesi olarak yürütmenin karşısında güçlendirme, ekonomide yolsuzluklardan israfa kadar bütün bu zamana kadarki şikâyetleri bir kenara iteleme, dış politikada şahsiyetli bir politikayı benimseme ve yürütmeye koyma konusunda kararlılığımız var.

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol