YILMAZ ÖZDİL OYUNU KİME VERECEĞİNİ AÇIKLADI

Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, yine çok konuşulacak bir yazıya imza attı.

22 Mayıs 2011 Pazar 18:34
YILMAZ ÖZDİL OYUNU KİME VERECEĞİNİ AÇIKLADI

Özdil, bugünkü köşesinde 12 Haziran seçimlerinde oyunu kime vereceğini açıkladı.


İşte o yazı...


KÖŞE MİTİNGİ
 

Tık o şehir, tık bu şehir, Ha bire miting yapılıyor. Parti liderleri anlatıyor. Ahali dinliyor. Televizyona bakıyorsun bi mebus adayı konuşuyor, zaplıyosun, bi başka mebus adayı, ahali seyrediyor. Radyoyu açıyorsun oradalar, gazeteyi okuyorsun gene oradalar. Harika.

Benim o’yum Tuncay’a.

Miting yapamıyor.

Ekrana çıkamıyor.

Radyolarda yok.

Gazetelerde yok. 

Böyle demokrasi olur mu?

Merak edenler için bir parantez açayım, Tuncay Özkan’ı tanımam. Hayatım boyunca yan yana gelip konuşmuşluğumuz yok. Ancak, henüz mahkeme kararıyla, mahkum olmamış birinin suçlu ilan edilmesi ne kadar yanlışsa… Aynı koğuşta, aynı suçlamayla yatan iki kişiden birini aday yapıp, öbürünü yapmayıp, toplum nazarında suçlu ilan etmek de o derece yanlış. Bana göre tabii… Üstelik, mebus olursa davası düşmeyecek, suçlu bulunursa cezasını çekecek. Tutuklunun aday olması, hapishaneye tünel kazmak değil midir dersiniz… Onu bana değil, YSK’ya söyleyeceksiniz, adaylığına izin verildiğine göre, tünel varsa, kazan YSK.

Dolayısıyla, İstanbul Anadolu yakası bağımsız mebus adayı Tuncay Özkan “miting yapsa ne der diye merak ettim, kızı Nazlıcan’dan rica ettim. Bana babasından mektup getirdi. Buyrun..

“Söz veriyorum. Oyunuzun 

hakkını vereceğim.

Güveninizi boşa çıkarmayacağım. İddia ediyorum. 13 Haziran’da içinde

Yer alacağım mecliste hiçbir 

şey eskisi gibi olmayacak.”

“Durumum şudur. Tecritteyim. Beş adım uzunluğunda, bir adım genişliğinde hücredeyim. Bir başımayım. 3 yıllık tutuklulukta, 84’üncü günümü yalnızlık kafesinde tamamladım. Kapının mazgalı yok. Günde 3 kez açılıyor. Birkaç dakikadan fazla açık kalması yasak.”

“5 Mayıs günü irkildim. Hücrede biri var… Geriye sıçradım. Meğer, gölgemmiş. Aynaya, yöneldim. Fark ettim ki uzun süredir bakmamışım. Yüzüm değişmiş. Saçlarım kırdı, bembeyaz olmuş. Sonra kızdım kendime, ne olacaktı, kızım 15’indeydi, geldi 18’ine.”

“İnsanın ruhu gezmeye çıkıyor, hücre dışına, umutla…İnancım yerli yerinde. Hıdrellez yazıyordu o gün gazetelerde…Tamam dedim, çoğu gitti azı kaldı, Hızır uğradı hücreme.”

“Oturdum, şiir yazdım.

Adı Hıdrellez…

İlk iki mısra:

Hasretimize bir dilek tut,

bana yasak…”

“Herkesi hasretle selamlıyorum. Dileğim, bağımsız milletvekili, seçilip, TBMM’de halkın sesi olmak… 13 Haziran sabahı özgürlüğün dolduracağı meydanlarda buluşmak üzere, sevgilerimle.”





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol