Tele1 ekranlarında Gökhan Kazbek'in sunumuyla gerçekleşen 'Türkiye'nin Geleceği' programının bugünkü konuğu CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu oldu. 

Ekonomideki gerilemenin konuşulduğu programda, Hükümetin krize ilişkin konumlanışı değerlendirildi. Programda, enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla hükümetin sınıfta kaldığının ifade edilirken, hükümetten gelmeyen açıklamaya dikkat çekildi. 

Enflasyonun etkilerinin nereye gideceğinin sorulduğu Erdoğdu, şu yanıtı verdi:

"Ekonomi ile tıp birbirine çok benzer. Kur ateş, faiz şeker, enflasyonu da nabız olarak düşünün. Şimdi hastanın (ekonomi) ateşi, şekeri, nabzı çok yüksek. Erdoğan kalbi sıkıyor, nabzı yükseliyor. Türkiye ekonomisi kötüye doğru gidiyor. Çok daha ağırlaşacak. Daha önceki krizden farkı, tehlikeli ve derin bir krize gidiyoruz. Rejim krizinin sonucu olarak çıktı. Enflasyon, fiyatların artması demek. Sizin geliriniz artmıyor, fiyatlar artıyorsa siz fakirleşiyorsunuz demektir. Bizim tüketiciden artan enflasyon yüzde 18. Ama turpun büyüğü heybede. Üretici enflasyonu yüzde 30'u geçti. Hem kur artışı oldu, hem de seçim ekonomisinden kaynaklandı. Erdoğan kazanmak için halka rüşvet dağıttı. Tutamayacağı vaatlerde bulundu. Önümüzdeki günlerde enflasyon artmaya devam edecek. Siz harcayamayacağınız gelir yaratıyorsunuz ve maliyetleriniz artıyor. Trump'ın etkisi hastalığın açığa çıkmasını etkiledi." ifadelerini kullandı. 

ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARI İFLAS ETTİ!

Özelleştirmelere ilişkin değerlendirmeleri sorulan Erdoğdu, "Birincisi özelleştirmenin tarihini ve mantığını iyi anlamak gerekiyor. Refah devletinin altyapısı oluştu 1960'larda. Refah devlet ne? İnsanlarının özlemini duyduğu devlet yapısı. Özelleştirme, devleti iktisadi alandan çekip, bunu özel sektöre devreden kapitalist yapı. Turgut Özal'ın özelleştirme tarihinde çok etkisi vardır. Mümtaz Soysal'ın görüşlerine 'arkaik' dediler. 'Eğer özelleştirme yapılırsa maliyet, fiyatlar düşer, hizmet kalitesi ve yatırımlar artar' dediler. Elektrik dağıtım şirketlerini özelleştirdik. Arıza olduğunda daha hızlı tamir oluyor mu? Hayır. Daha mı az fatura ödüyorsunuz? Hayır. İstihdam arttı mı? Hayır. Yatırım yapıldı mı? Hayır. Sizden para toplayıp yatırım yapmıyor, işçi çalıştırmıyor. 'Sümerbank, basma mı yapsın?' derlerdi hep. Bilmezler Türkiye'nin iktisadi tarihini. Özelleştirmeleri iflas etti. Bölgesel kalkınma istiyorsanız Sümerbank'ı bile düşünmelisiniz. Türkiye'ye kötülük ettiler. Özelleştirirken 'rekabet artacak' deniyor. Şirket, o sektörde 'doğal tekel' ise orada özelleştirme olmaz. Telekomünikasyon 'doğal tekel' sektörüdür. Yüzde 85- 90 oranında telekomünikasyon tekel bırakıldı. Niye, 'Hariri'ye muhtaç olalım' diye. Telekom şirketi kendisi için değil bütün ülke için önemlidir" dedi. 

İNTERNET, TELEFON TEHLİKEDE

Telekom'un içinin boşaltılmasına tepki gösteren Erdoğdu, "Hesapladığımızda 40 ila 50 milyar dolar değerindeki Telekom, 11.5 milyar dolara satıldı. Yüzde 55'i satıldı. Hazine 21 yıllığına kiralanmış bir şirketin teminat olarak gösterilmesine onay verdi. Türk Telekom dosyası vatana ihanet dosyasıdır. Türk Telekom şirketi, imtiyaz kiralaması yapıldı. Yani 21 yıl sonra çalışır şekilde almak üzere kiralandı. Bunların Suudi ailesiyle ilişkileri var, başka yere teminat gösterildi mi? Gelir 'bana borcu var' derlerse, borç ödenmezse gelir interneti, telefonu kapatır" değerlendirmesinde bulundu. 

BÜYÜK SOYGUN

Erdoğdu sözlerine şöyle devam etti:

"Türk Telekom'un garı menkullerini satabilir misin? İzin verildi satıldı. CHP'nin vekilleri, Danıştay'a götürdü. Danıştay, 'satılabilir' dedi. Bir ülkenin yargısı bozulursa her şeyi bozulur. İstanbul'da sattıkları gayrı menkullerin değeri biçilemiyor. Telekom'un herkesin gözü önünde içi boşaltıldı. Türkiye'nin en büyük şirketi, Türkiye'ye borçlu şekilde geri döndü. Ben bu Telekom'un 35 ila 50 milyar dolarlık bir kamu zararı olduğunu düşünüyorum"

"Belirli bir kitlenin isteğini yerine getirmek için cumhuriyetin tüm kurumlarını sattılar" diyen Erdopdu, "Aşırı derecede borçlandılar, borçları halka dağıttılar" şeklinde konuştu. 

OVP NEDEN AÇIKLANMIYOR?

Orta Vadeli Program için hükümetten yapılmayan açıklamaya ilişkin konuşan Erdoğdu, "Sağlıklı ekonomi diye bir şey var. İki ayda filan olmaz. Yerel seçimi kurtarmak için... Yerel seçimler olsa da açlık olacak. 'Sıkı maliyet politikası' var diyorlar. Defalarca sordum; 'Berat Bey, sıkı maliyet politikası' ne demek diye. Susuyorlar. Sen Kayınpederinin arkasındaki GMC marka arabayı satabilir misin? O arabanın maliyeti 2 milyon. Yolsuzluklara gelecek misiniz mesela? OVP'de böyle bir şey var mı? Kamu ihale kanunu değiştirecek misin? Yolsuzluklar, ihale, alım- satım işlerinde oluyor. Sayıştay'ın belini kırdılar. Yapmıyorlar, yapamıyorlar. Bunlar Mehmet Cengiz'i, Mehmet Cengiz bunları besliyor. Bunu kırmadan bir düze çıkmaz. Bunun bir sonu olacağını biliyorduk. Ama bu kadar acı olacağını bilmiyorduk" dedi.