BAHÇELİ: YAŞANANLAR 'REZİLLİKTİR'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, suçluların Türkiye sınırlarından dokunulmazlık zırhıyla çıkıp gitmesinin kabul edilemez, onaylanamaz ve gerçekleştilemez bir rezillik olduğunu belirterek, "Yürekli, cevval, korkusuz, dirayetli, millet sevdalısı ve Cumhuriyet'i savunmakla görevli savcılara çağrıda bulunuyor ve onlardan bir ses bekliyorum" dedi.

14 Mayıs 2013 Salı 13:38
BAHÇELİ: YAŞANANLAR 'REZİLLİKTİR'

 Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, AK Parti'nin Suriye merkezli hiçbir öngörüsünün tutmadığını öne sürerek, "Maalesef Başbakan konuştukça Türkiye zarar görmüştür. Başbakan Esad'a saldırdıkça, sövdükçe, hakaret ettikçe Türkiye bir yanından darp edilmiştir. Şam yönetimi ve muhalif unsurlar döktükleri kanı Türkiye'ye de sıçratmışlardır" ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar Suriye kaynaklı meydana gelen saldırıların ve artan şahadetlerin sabırları taşırma noktasına getirdiğini dile getiren Bahçeli, 22 Haziran'dan itibaren yaşanan olayları hatırlattı. "Sınır bölgelerimizdeki illerimiz ve ilçelerimiz adeta rehin alınmış, adeta kuşatılmıştır" diyen Bahçeli, "Açıktır ki, 911 kilometrelik sınırımız olan Suriye'nin iç karışıklığına taraf olunması Türkiye'nin bekasına ve egemenlik haklarına doğrudan doğruya olumsuz yansımıştır.
BOP'un bir senaryosu olan Arap Baharı'nın Suriye ayağı kanlı çekişmelere sahne oldukça ve üstelik Esad'la muhalifler arasındaki vuruşma uzadıkça AKP'nin tüm önermeleri birer birer çökmüştür" diye konuştu.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretine işaret eden Bahçeli, ABD'nin Suriye meselesi hakkında Rusya ile mutabakata varmasının, bu ay içinde, geçen yılki Cenevre Konferansı'nda belirlenen 6 maddelik uzlaşmanın esas alınacağı yeni bir uluslararası toplantının düzenlenecek olmasının AK Parti'yi açığa düşürdüğünü savundu. Bahçeli, "Başbakan Erdoğan'ın tüm çabaları, tüm gözdağları ve tüm mesnetsiz kuru gürültüsü kendisini mahcup etmekle kalmamış, Türkiye'ye kan ve gözyaşı olarak sirayet etmiştir. Esad rejimi, bölgesel kaostan nemalananlar, Türkiye'yi Suriye'ye sokmaya çalışan küresel aktörler taşeronları vasıtasıyla Türk milletini kışkırtmışlar ve ölüm saçmışlardır" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın bebeklerin, çocukların acısı karşısında susmaktansa Türkiye Cumhuriyeti Başbakan kimliğini kürsüye bırakmaktan bahsettiğini ifade eden Bahçeli, "O halde ilk fırsatta bu sözünü yerine getirmeli ve Türkiye'nin başından bir daha gelmemek üzere süratle gitmelidir. Amerika'ya giderken başbakanlık hayaliyle gittin; bari dönerken utancından başbakanlık görevinden ayrıl" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Türkiye'nin sınırlarının belirsizliğe ve risklere havale edildiğini söyleyerek, "Kimin girdiği, kimin çıktığı belli değildir. Vatanımıza bombalar sokulmakta, katiller elini kolunu sallayarak girmektedir. AKP hükümeti Türkiye'nin mahvına neden olacak her tedbirsizliğin, her düşüncesizliğin ve her savsaklamanın içine gömülmüştür. Suriye'den gelen kanlı niyetler Türkiye’de deyim yerindeyse katliam yapmaktadır. PKK'lı teröristler AKP'nin bilgi ve müsamahası altında sınırlarımızda cirit atmaktadır" dedi.

"SUÇLULARIN SINIRLARIMIZDAN DOKUNULMAZLIK ZIRHIYLA GİTMESİ REZİLLİKTİR"
PKK'lı teröristlerin geri çekilmesinin sanki "terör bitmiş" gibi sunulduğunu öne süren Bahçeli, süreç ihanetinin verimli ilerlediği yorumlarına sahne olduğunu kaydetti. Bahçeli, "Suçluların sınırlarımızdan dokunulmazlık zırhıyla çıkıp gitmesi kabul edilemez, onaylanamaz ve geçiştirilemez bir rezilliktir. Sınırlarımızdan çıkıp gidenler göçmen değildir. Sığınmacı veya kaçak işçi de değildir. Bu canilerin kırmızı pasaportları ya da sınırlarımızdan geçiş üstünlükleri de bulunmamaktadır. AKP'nin MİT kanalıyla mihmandarlık yaptığı, gözetlediği, ara ve ana istasyonlar marifetiyle koruma sağladığı kişiler mehmetçiklerimizin, polislerimizin, korucularımızın ve masum vatandaşlarımızın kanını döken teröristlerdir. Bunlar suçludur. Bunlar terörü meslek edinmiş, cinayetten geçinen azılı canavarlardır. Sınırlarımızdan teröristlerin geçişine göz yummak, ortam açmak ve fırsat vermek işlenen suçlara iştirak olup ihanete payandalıktan başka bir anlama da gelmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm süreci dahilinde atılan tüm adımların, girişimlerin ve tekliflerin gayri hukuki ve gayri meşru olduğunu öne süren Bahçeli, şunları kaydetti: 
"PKK'lıların meydan okurcasına geri çekilmesi, katillerin serbestçe sınırlarımızdan çıkıp gitmelerine seyirci kalınması en ciddi suçlardandır ve buna çanak tutan kim olursa olsun suçludur. PKK terör örgütü ön şartsız bir şekilde silahlarını güvenlik güçlerine teslim etmeli, arkasından da Türk adaleti önünde işledikleri suçların hesabını vermeli ve sonuçlarına da katlanmalıdır. Hukuk imtiyaz kabul etmez, zaman ve zemine göre karar vermez, vermemelidir. Bu nedenle yürekli, cevval, korkusuz, dirayetli, millet sevdalısı ve Cumhuriyet'i savunmakla görevli savcılara çağrıda bulunuyor ve onlardan bir ses bekliyorum. Anayasa suçu işlemiş Başbakan ve bazı hükümet üyeleri, konusu suç teşkil eden emri yerine getiren, suçluyu kayıran ve kollayan kamu görevlileriyle birlikte, 63 sözde akil insanlar heyeti hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na bugün saat 14.00'da suç duyurusunda bulunmak üzere huzurlarınızda partimiz Genel Sekreteri ve Bursa milletvekilimiz İsmet Büyükataman'ı görevlendirmiş bulunuyorum. Adalet bugün değilse ne zaman harekete geçecektir? Savcılar şimdi değilse daha ne zaman Türk milletinin hak ve menfaatlerini koruyacaklardır? Şayet olan biten tüm bu hainliklere sessiz kalınırsa bunu günahı sorumluluk noktasında olan herkesin üzerine olacaktır." 

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 14.05.2013 13:40
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol