Sanayide ithalata bağlı üretim yapan firmalar kapasitelerinin yarısını kullanırken üretimde yaşanan durgunluk, fiyat artışına, fiyat artışı ise tüketimde durgunluğa neden oluyor. Bu durum enflasyonu tetikliyor.

Ekonominin lokomotifi olarak nitelendirilen inşaat sektörü ise kredilerdeki yüksek faizler nedeniyle satışlarda azalma yaşıyor. Ekonomi için bir diğer önemli sektör de otomotiv. Otomotivde de durgunluk, faizlere bağlı olarak üretimi kilitliyor.

Peki, Dolar kuru ve Euro, Türk lirası karşısında değer mi kazanıyor?

Yoksa Türk lirası yabancı para birimleri karşısında ekonomiye bağlı olarak eriyor mu?

Bu sorunun cevabını aramak için ekonomisi hacim olarak Türk ekonomisinden daha geride olan ülkelerin para birimlerine bakmak önemli. Öte yandan sadece bunlarla da kalmayarak Güney Kore gibi yüksek teknoloji ihraç eden ülkelerin para birimlerinin TL karşısındaki hareketleri de şaşırtmıyor.

Sonuç olarak…

Cezayir Dinarı, Fas Dirhemi, Moldovya Leusu, Makedon Dinarı, Malezya Ringitti, Umman Riyali, Peru Nuevo Solu, Mısır Lirası, Hong Kong Doları, Hırvat Kunası, İzlanda Kronu, Ürdün Dinarı, Güney Kore Wonu gibi para birimleri Türk lirası karşısında değer kazanıyor.

Yani sadece artan Dolar kuru ve Euro olmazken, Türk lirasının direnci küresel piyasalarda tüm dünyaya karşı kırılıyor.

Öyle ki yandaş medyanın “ekonomiye operasyon” başlıklı haberleriyle görülmemesini istediği şey ise AKP iktidarı ile birlikte terk edilen üretim odaklı ekonomi politikaları olarak karşımıza çıkıyor. (Kaynak:OdatvAnaliz)