Siyaset de, tıpkı doğa gibi boşluk tanımaz ve boşlukları, şu ya da bu şekilde acilen doldurur. Siyasette kazanım, öngörü sahibi olup, pazılı erken dolduranın hakkıdır.
Toplumsal hayatımızın değişim ve dönüşümü, ezber bozan trendlerin/eğilimlerin etkileyici açılımıyla olacaktır. Böylece ön yargılarını ve geleneksel kalıplarını sorgulamaya başlayan toplum, üstüne serpilen ölü toprağını atıp, dinamik bir sürece girecek ve kendisine asırlardır kanıksatılan gözbağlayıcı şablon ve putlardan kurtulacaktır. 
Mevcut olanı korumaktan yana olan, kalıplaşmış tabulara bağlanan, durağanlaşmış bir kitleyi harekete geçirmek zordur. Çoğunluğu, güvenceli korunakları olan devlet toplumu içinde, risk almadan yaşamak ister ve bunun adına da istikrar der. Buna karşın, toplumsal dönüşüm arzulayan sivil toplumsallaşmanın iradeleşmesine hız katmak isteyen ve bunun için önderliğe soyunan M. İnce, statüko karşıtı bir dil, üslup ve tarz kullanmak zorundadır. 
İnce’nin başarısı, barışçıl ve kadıncıl, çoğulcu ve uzlaştırıcı bir dil ve üslup ekseninde, dine karşı din ve sola karşı sol eğilimini güçlendirdiği oranda artacaktır. M. İnce, zalimin dil ve üslubuyla asla özdeşleşmeyen yumuşak, sevecen, samimi ve içten bir dil sayesinde, zihin ve gönül kapılarını açacaktır. 

Asırlardır hileye ve zora dayanan Muaviye dini, hakikat dinini yok etmiş ve dinsiz bir toplum yaratmıştır. Bugün din diye savunulan ve yaşanılan hayatın, hakikat dini ve İslam toplumuyla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. İnce, zalim Muaviye dinine karşı, Hakikat dininin söylem ve pratiğini, herkesten daha iyi bildiğini kanıtlayabildiği ve örneklendirebildiği oranda, halkın gönlüne girecek ve toplumda ezber bozan bir eğilim oluşturacaktır. Hakikatin üstüne örtülen örtüleri kaldırdıkça, toplumsal bellek yeniden dirilecek ve Muaviye’ci statüko parçalanmaya başlayacaktır.
Ülkemizde sol deyince ezilen emekçilerin, ezilen inançların, kadınların ve doğanın haklarını savunan güçler anlaşılmakta, ancak sol bir türlü kitlelerle sağlam bağlar kuramamaktadır. İnce’nin burada solu toparlayacak ve solu, geçmiş parçalanma dinamiklerinden arıtacak, birleştirici bir üslup ve tarz kullanması için sol jargonu ve demokrasi kültürünü, herkesten daha iyi anlatabilecek bir dinamik güce ulaşması zorunludur. Nerede bir mazlum ve ezilen varsa, İnce hareketinin oraya da doğrudan ulaşacağına dair güven ve inanç giderek yükselmelidir. İnce’nin, artık kanıksanmış olsa da, bütün geleneksel sol kalıpları, ezber bozan bir tarzla ve umulmadık bir enerji yaratarak aşması beklenmektedir. 
Burada halkın arasında halktan biri olarak hiç bir hiyerarşik zora ve otoriteye takılmadan, doğrudan ulaşılabilen bir önder olarak kalması onu diğerlerinden öteye taşıyacak ve güçlendirecektir. Bir yerde İnce hareketi, mazlumlarla ve ezilenlerle kaynaştıkça, yoksulun ve yoksun bırakılmışların sesi oldukça, hakikat dini de toplumda ete kemiğe kavuşacaktır.
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol