Mevcut savaşın asıl sorumlularının hem Filistin hem de İsrail'deki aşırı şiddet yanlısı taraflar olduğunu açıkça belirten İsrailli komutan, "Yine de vatanı savunmak zorundayım" dedi.

İşte o komutanın yazdıkları:

Şu anda saat akşam dokuz buçuk, yurt dışından iki saat önce döndüm, zaten üniformalıyım ve silahlıyım, güneye yedek kuvvetlere doğru yola çıkıyorum, tugay genel subayı olarak görevlerimi yerine getireceğim. Ürdün ve Mısır sınırının korunmasından sorumlu. Herkes gibi ben de ne kadar süre askere alınacağımı, hangi gün doğacağımı bilmiyorum. Yedeklerde görev yaptığım sayısız seferlerde olduğu gibi bu sefer de üniformalı olduğum sürece kişisel görüşlerimi buraya yazmayacağım.

Ancak kendime sessizlik dayatmadan hemen önce buraya bazı düşüncelerimi yazmak istiyorum.

1. Dünyada yüzlerce masum insanın katledilmesini haklı çıkarabilecek hiçbir şey yoktur. Yüzlerce boğulma olayı en aşağı türden insan dışı olaylardır. Aynı şey onları destekleyen ve haklı çıkaranlar için de geçerli.

2. Artık savaş zamanıdır, şu anda ilk iş yuvayı, vatanı korumaktır.

Kafamız karışmasın, bu “seçeneği olmayan bir savaş” değil, önlenebilirdi ama artık çok geç. Artık silaha sarılıp İsrail vatandaşlarını savunmaktan başka çare yok.

3. Ülkemi düşmanlarımıza karşı koruyacağım. Düşmanlarımız aşırı İslamcılar tarafından kontrol edilen cani terör örgütleridir. Masum İsraillilerin katledilmesine masum Filistinlilerin katledilmesiyle cevap verilmemelidir.

Şunu unutmamak gerekir ki Filistin halkı bizim düşmanımız değildir. Deniz ile Ürdün arasında bizimle birlikte yaşayan milyonlarca Filistinli bizim düşmanımız değil. Tıpkı çoğu İsrailli gibi, çoğu Filistinli de öyle, onlar da hayatlarını barış ve onur içinde yaşamak istiyorlar.
Burada yaşayan iki halk, Yahudi halkı ve Filistin halkı, onlarca yıldır şiddet yanlısı bir dini azınlık tarafından esir tutuluyor. Her iki tarafta da şiddet yanlısı dini azınlık, çatışmayı korkunç bir şiddete sürüklüyor. Evet, Hamas'ın liderlerini dini Siyonizmin liderleriyle karşılaştırıyorum. Her iki tarafta da aşırı dini görüş, şiddet içeren davranışları zorunlu kılıyor.

3. Bu savaş er ya da geç sona erecek. Sonunda her iki ülke de liderleriyle hesaplaşmak zorunda kalacak. Uyanmalı ve aşırılıkçıların burayı yönetmesine izin vermemeliyiz. Filistinliler ve İsrailliler kökten dincileri kınamak zorunda kalacaklar. İsrailliler Ben Gabir'i, Smotrich'i ve çetelerini iktidardan uzaklaştırmak zorunda kalacak, Filistinliler de Hamas'ın başkanlarını iktidardan uzaklaştırmak zorunda kalacak.

4. İsrail toplumunun en büyük kırılma anında gerçek ortaya çıkıyor. Ülkenin gerçek aşıkları ortaya çıkıyor, yapanlar. Buna karşılık, sefil Twitter tiktok'unun çıplaklığı açığa çıkıyor; iftira ve kışkırtma dışında İsrail Devleti'ne hiçbir katkısı olmayan bir grup sıfır. Bu, İsrail'i savunanların, eylemcilerin saatidir. Savaşın sonunda klavyenin kahramanları sıfırlarla hesaplaşacağız.

5. Korkunç acının ve büyük kırığın ortasında, umut kırıntıları aramaya çalışıyorum. Korkunç Yom Kippur Savaşı'ndan kısa bir süre sonra İsrail ile Mısır arasında bir barış anlaşması imzalandı. Barıştan daha büyük bir güvenlik varlığı olmadığının farkına varmalıyız. Barışın koruduğu ülkeyi en güçlü ordu bile koruyamaz. Barış yolu, uzun zamandır üzerinde yürüdüğümüz savaş yolundan sonsuza kadar daha iyi olacaktır.

Savaşın sonunda, binlerce ölü İsrailli ve Filistinli gömüldükten sonra, kan nehirlerini temizlemeyi bitirdikten sonra, barış yolunu izlemekten başka seçeneğimiz olmadığını anlamamız gerekecek; gerçek zafer yalan.

İşte bu, artık sessizlik var, sanal alanı terk ediyorum. Yakında üsse varacağım ve İsrail Devleti vatandaşlarının savunmasına katkıda bulunacağım.

Öldürülen ve kaybolanların aileleriyle birlikte parçalanan kalp.

Savaştan sonra saat altıda burada buluşuruz ya da soğuk bira içerken, bunun son savaş olması için her şeyi yaparız."