Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, pandemi sürecinin en çok yeme-içme sektörü ve turizmi vurduğunu belirterek, "Pazar günü yasağını kaldırmak için temmuzu beklemenin anlamı var mı, bilemiyorum" dedi.

Dilek Güngör, "Cebinde biraz nakdi olan restoran, kafe, lokanta sahipleri dükkânı tamamen kapatmamak için oradan aldı, oraya verdi. Kimi kira ödemek için bankalardan borçlandı.

Gayrimenkul varlığı olan satıp parasıyla elemanlarının maaşını veya kirasını ödedi. Bunları nereden mi biliyorum? Bizzat yaşayanların anlattıklarından...Tabii, devletin kısa çalışma ödeneği, kira ve ciro desteği bir nebze olsun yaralarına merhem oldu olmasına da…" diye yazdı.

Dilek Güngör'ün yazısı şöyle:

Ankara'da yaşayanlar ya da oraya sık gidenler bilir. Rahmetli Süleyman Demirel'in evinin olduğu meşhur Güniz Sokak'taki lokantayı… Eskiden iş ve siyaset dünyasının mekânlarındandı… Uzun süredir ben de gitmiyordum… Ramazan'da paket servisiyle filan ayakta durmaya çalıştığını söylüyorlardı… Sanırım paket servisi işi dükkânı döndürmeye yetmemiş…

"EN ÇOK YEME-İÇME SEKTÖRÜNÜ VURDU"

Sadece o değildir elbette…Malum, pandemi süreci en çok yeme-içme sektörünü vurdu. Bir de turizmi… Cebinde biraz nakdi olan restoran, kafe, lokanta sahipleri dükkânı tamamen kapatmamak için oradan aldı, oraya verdi. Kimi kira ödemek için bankalardan borçlandı. Gayrimenkul varlığı olan satıp parasıyla elemanlarının maaşını veya kirasını ödedi. Bunları nereden mi biliyorum?
Bizzat yaşayanların anlattıklarından...

Geçen yılın mart ayında Kovid-19 Türkiye'de görülmeye başladığından bu yana yeme-içme sektörü bir açılıyor, bir kapanıyor.

Yetkililerin söylediğine göre, sektörde irili ufaklı restorandan esnaf lokantası ve kafesine kadar 150 bin işletme vardı. Bunların 30 bini kapanmış ya da dükkânı devretmiş. Bir ay daha beklenirse 5 bine yakın restoran, kafe, lokantanın da topun ağzında olduğu söyleniyor.

PAZAR GÜNÜ YASAĞI...

En son 1 Haziran'da kademeli normalleşme çerçevesinde gündüzleri ve cumartesi günleri belli koşullarda restoran, kafe, lokantalara izin verildi. Ama milletin evde olduğu çoluğu çocuğuyla yaz havasında dışarı çıkmak isteyeceği pazar günleri yasak devam ediyor. Şimdi hükümet temmuz ayını bekleniyor.

Takip etmişsinizdir. Dün itibarıyla yerinde aşılama uygulaması başladı. 35 milyon doz aşıya ulaşıldı. Bir taraftan vaka sayıları da azalıyor.

Hal böyleyken pazar günü yasağını kaldırmak için temmuzu beklemenin anlamı var mı, bilemiyorum."

Öte yandan Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş, KRT TV'de katıldığı canlı yayında AKP'de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu krizine ilişkin edindiği son kulis bilgileri paylaştı.

Yarkadaş, Sedat Peker'in iddialarıyla ilgili Erdoğan'ın MİT'ten brifing aldığını, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yetkisinde olan Emniyet Müdürleri kararnamesini beklettiğini ve Soylu'yu gözden çıkardığını açıkladı.

KRT TV'de Şimdiki Zaman programında organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in Youtube kanalında gazeteciler Uğur Dündar, İsmail Saymaz, Barış Yarkadaş ve Mustafa, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in medya - siyaset - ticaret üzerindeki iddialarını değerlendirdi.

Yarkadaş'ın AKP'deki Süleyman Soylu krizine ilişkin yaptığı açıklama şöyle:

"Bugün epey bir AKP'li ile konuştum. Bir iddia bu tabi. Sedat Peker ve Süleyman Soylu üzerinden başlayan tartışmaların ardından geçen hafta anlatmıştım eski emniyet müdür ve İçişleri Bakanı Selami Altınok'tan bir brifing aldı Tayyip Erdoğan bu konularla ilgili.

MİT'TEN BRİFİNG ALDI, SOYLU'NUN KARARNAMESİNİ BEKLETİYOR

Erdoğan onunla da yetinmemiş, bu yeni bir bilgi: MİT'ten de bu konularla ilgili 23-24 Nisan tarihlerinde geniş kapsamlı bir brifing alıyor. Ve iddiaya göre, Süleyman Soylu'nun emniyet müdürleri kararnamesini de beklemeye alıyor.

Hatta Erdoğan geçen hafta biz yayındayken kaymakamlarla bir toplantı yaptı Süleyman Soylu orada yoktu. Daha da ilginci terör örgütü PKK'ya karşı yapılan operasyonları da Erdoğan açıklıyor. Bence Erdoğan, Süleyman Soylu'yu gözden çıkardı. Sadece meselenin soğumasını ve dinmesini bekliyor.

AKP'DE SÜLEYMAN SOYLU'YA KARŞI RAHATSIZLIK

AKP'de de çok büyük bir rahatsızlık var. Bir çok milletvekili hem Tayyip Erdoğan'ın "Bu konu konuşulmasın" demesinden hem de bu iddialara karşı susulmasından dolayı kazan kaldırdılar.

Parti yöneticileriyle konuştular "Biz bu iddiaların altında eziliyoruz" diye. Tayyip Erdoğan 25 Haziran tarihinden itibaren AKP milletvekileriyle 60'şar kişilik gruplar halinde görüşecekler ve yol haritası belirleyecekler.

Hem Süleyman Soylu'nun etrafında gelişen bu iddialar hem de AKP'nin bu iddiaların altında ezilmesi AKP'yi kaynayan bir kazana çevirdi. Dikkat ediyor musunuz? Şu an Süleyman Soylu ile ilgili hiçbir AKP'li tweet atmıyor.

Hatta Süleyman Soylu'nun Afyon'da yaptığı gece mitingini bile eleştirmişler. Soylu, Peker videolarının ardından biliyorsunuz bir miting yapmıştı. "Yasakları uygulamakla yükümlü olan bir bakanın gece saatlerinde gidip miting yapması doğru değil. Bizim koronavirüs ile olan mücadelemizi de zayıflatıyor" diye ilk kez Süleyman Soylu'ya karşı AKP içerisinde büyük bir başkaldırı var."