'Adnan Oktar Sanıkları Her Türlü Sapıklığı Ayetlerle...'

Adnan Oktar Suç Örgütü üyelerine 9 bin 803'er yıla kadar değişen oranlarda verilen hapis cezası İstinaf Mahkemesi'nce incelenirken sanıklar, 'Biz dindar insanlarız' şeklinde dilekçe sundu. Müştekilerin avukatı Andaç Maraşlıoğlu ise kitapçık hazırlayarak istinafa sundu.

22 Şubat 2022 Salı 17:22
'Adnan Oktar Sanıkları Her Türlü Sapıklığı Ayetlerle...'

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İSTİNAF) 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 14 sanığa çeşitli suçlardan ayrı ayrı verdiği 9 bin 803 yıllık hapis cezası ile yine çeşitli suçlardan 80 sanığa 3 yıldan 36 yıla kadar değişen oranlarda verilen hapis cezalarını incelemeye devam ediyor.

''DİNDAR VE MİLLİYETÇİ İNSANLARIZ'' DEYİP DİLEKÇE SUNDULAR

Yerel mahkemece değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılan sanıkların ise İstinaf'daki dosyaya dindar ve milliyetçi olduklarını öne sürdükleri dilekçeler sunduğu öğrenildi.

Müştekilerin avukatı Andaç Maraşlıoğlu ise "Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü Cinsel Sömürü Sistemi ve Kadınlar Üzerinden Din İstismarı" isimli kitapçık hazırlayarak İstinaf'a sundu.
 


''BİZ ÇOK DİNDAR İNSANLARIZ''
Avukat Maraşlıoğlu, "Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü, İstinaf'ta görülmekte olan dosyaya her gün 'Biz çok dindar, Türk adet ve göreneklerine uygun yaşayan milliyetçi mukaddesatçı insanlarız. Adnan Oktar ilim irfan faaliyetleriyle ilgilenen dünya çapında bir yazardır' minvalinde örgütsel şekilde toplu dilekçeler vermektedir" dedi.

'ÇIPLAKLIK VE AYETLERİ AYNI ANDA PAYLAŞARAK HALKI KIŞKIRTTILAR'

Sanıkların iddialarının tam tersi yönünde hayat yaşadıklarını vurgulayan Maraşlıoğlu, "Dilekçelerin tam tersine içinde her türlü sapıklığın, çıplaklığın olduğu kadının cinsel obje olarak kullanıldığı resimlerin neredeyse tamamı Adnan Oktar'ın evinde çekilmiş.

Daha sonra sosyal medyalarından ayet ve dini söylemlerle paylaşıp iddianamede yer aldığı ve ispat edildiği şekliyle halkı kışkırtıp daha sonra tazminat davaları açarak örgüte milyonlarca lira gelir getirdiklerini, yazdıkları dilekçelerin aksine bir yaşam sürdürdüklerini yorumsuz olarak fotoğraflarla koymak istedim" ifadelerini kullandı.

'İNSANLARI ALDATMAK ÜZERİNE OLDUĞUNU GÖSTERMEK İÇİN DİLEKÇEMDE YER VERDİM'

Maraşlıoğlu, kitapçığın sonunda yer verdiği 'Adnan Oktar operasyonunda ele geçirilen silahlarla' ilgili ise "Sevgi ve barış söyleminin tamamen insanları aldatmak ve kandırmak üzerine olduğunu göstermek için dilekçede yer verdim" dedi.

İngiliz gazete The Times'a konu olan ve diğer dünya basınının da dikkatini çeken olayda Adnan Oktar'ın örgütünde yer alan kişiler anlattıklarıyla büyük yankı uyandırmıştı.

''ANESTEZİ YAPILMADAN BURUN AMELİYATI YAPTILAR''
Oktar'ın yanında yıllardır bulunduğunu kaydeden ve şu an Kanada'ya kaçtığını söyleyen Seda Işıldar şunları anlatmıştı: ''Örgüte 16 yaşındayken katıldım. Sen bundan sonra o grubun bir parçasısın. Bizi izole ettiler zehirli bir ilişki gibi. 20 yaşındayken, hiçbir tıbbi müdahale ve anestezi olmaksızın burun ameliyatı olmaya zorlandım. Burnuma vurulan çekici hala hatırlıyorum. Çekiç ve keskiyi burnuma kaç kez vurduklarını sayıyordum. Korkunçtu. Oktar'ın kontrolü altında sekiz yıl geçirdim''

''DEVASA BİR HAPİSHANE İÇİNDEYDİK''
Gazete, ''Oktar'ın bir diğer kölesi de tarikat liderinin halka kapalı kapılar ardındaki gerçeklikten çok farklı bir imaj yarattığını söyleyen Ceylan Özgül'dü'' ifadelerini kullanarak Özgül ile bir röportaj gerçekleştirmişti

Özgül, ''Adnan Oktar'la ilgili insanların kafasındaki tek görüntü bikinili ya da açık giyinen ve dans eden kızlar oldu. Maalesef bu konuyu çok hafife alıyor. Hafife alınacak bir konu değildi. Tarih, fizik, tıp hakkında konuşacak yaşlı bir adam gibiydi. İçinde bulunduğum süreç içinde bir anda anlattığı aptalca şeyler bile mantıklı gelmeye başladı, çünkü bunun bir süre sonra normal olduğunu düşünüyorsunuz. Buraya katıldığımda çok küçüktüm. Yaşadığımız yer devasa bir hapishane gibiydi'' demişti.

''DİNİ BİR UYGULAMA OLARAK GÖRDÜM, ONUN İÇİN 200 KADIN GETİRDİM''

Suç örgütünün "aslanlar" olarak bilinen erkek üyeleri de, örgüt içindeki görevlerinden bahsetmiş, Uğur Şahin, Oktar'ı ilk duyduğunda genç olduğunu ve kısa sürede kendisini tarikata kadın toplayan 'aslanlarından' biri olarak bulduğunu söylemiş ve şu itiraflarda bulunmuştu:

''Güzel olduğunu düşündüğüm kızlarla diyalog kurmak görevimdi. Onlara bir mankenlik ajansı için çalıştığımı söylüyor ve süslü cümleler kuruyor, Oktar için köleleri haline getirilinceye kadar yavaş yavaş bağımsızlıklarını elinden alıyordum. Bize kendimizi düzgün, zengin bir insan olarak göstermemizi tavsiye ettiler. Herkesin hayalini kurduğu bir prens gibi. Yarış gibi bir şey, sanki hep yeni bir hedef belirliyorsun ve o hedefleri yakalamaya çalışıyor ve yarışın sonunda onu Adnan Oktar'la tanıştırıyorsun. O noktada Oktar ne yapacağını biliyor. O zaman bunu dini bir uygulama olarak gördüm. Onun için 200 kadın getirdim'' dedi.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 22.02.2022 17:41
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol