HERŞEY ŞAKAYLA BAŞLAMIŞ!..

Troller tarafından “Redhack” üyesi ilan edilen yazılım mühendisi Midori Koçak ABC'den Işın Toymaz'a konuştu

02 Mayıs 2017 Salı 13:51
HERŞEY ŞAKAYLA BAŞLAMIŞ!..

Troller tarafından “Redhack” üyesi ilan edilen yazılım mühendisi Midori Koçak çok sert konuştu. Uğradığı baskı ve aldığı ölüm tehditleri dolayısıyla 3 yıl önce Türkiye’yi terkeden Koçak, “Bu faşist iktidadarın sonu, Mussolini'nin sonundan farklı olmayacak kesinlikle” dedi.

Koçak’ın sert açıklamalarına geçmeden başına gelen trajikomik olaylara dönüp bir bakalım önce.

Yazdığı bir yazı nedeniyle Twitter’da “Redhack” üyesi ilan edildi.

Ancak Türkiye onu daha da yakından, referanduma iki gün kala hazırladığı “oy pusulası yapıcısı” ile tanıdı.

Yöneticilerin çalışanlarından, ebeveynlerin evlatlarından, erkeklerin eşlerinden oy pusulası istediğini görünce eğlence amaçlı “oy pusulası yapıcısı” hazırlamıştı.


HTML5, Canvas  ve Javascript kullanarak hazırladığı “oy pusulası fotoğrafı yapıcısı” sitesine girenler için, kimliklerini ya da kartvizitlerini yükleyerek, “evet” tercihini işaretledikleri fotoğrafı yaratmalarına olanak hazırlamış ve 14 Nisan’da programını web’e yüklemişti.

Referanduma iki gün kala attığı tweet’te ise şöyle diyordu:

“Elemanlarından oy pusulaları ile fotoğraf isteyen şirketler için, oy pusulası yapıcı hizmetinizde”

Altına da sitenin linkini koymuş, bir de hayır hashtag’i yerleştirmişti. 

Ancak sitesi birden hit olunca internette ölüm tehditleri ve hakaretlere maruz kalmaya başladı.

Sonları Mussolini gibi olacak

HERŞEY ŞAKAYLA BAŞLAMIŞ

Başta şaka amaçla hazırladığı “oy pusulası yapıcısının” ziyaretçi akınına uğraması ve büyük ilgi görmesi üzerine konunun ciddi bir hal aldığını söyleyen Midori Koçak o günler sorulunca  “Aslında siteyi biraz eğlencesine hazırlamıştım ancak referandum öncesinde sitenin oldukça yoğun ziyaret edildiğini fark ettim.  Açıkçası böyle bir ilgi beklemiyordum. İş ciddiye binince internette sayısız küfür, hakaret ve ölüm tehdidine maruz kaldım. Elbette ‘hayır’ diyenlerden ise bol övgü ve takdir yağdı. Siyasi duruşum ve iktidara karşı konumlanmış bir bilgisayar uzmanı olmam beraberinde çok sayıda tehdidi de getirdi. Eğer birgün Türkiye’ye gitmeye kalkarsam sanırım içeriye alırlar. Türkiye’yi çok seviyorum ancak Türkiye bu durumdayken dönmeyi düşünmüyorum” yanıtını veriyor.

Bugüne dönersek...

Midori Koçak 3 yıldır Prag’da yaşıyor.

E-posta aracılığıyla ulaştığımız Koçak, troller tarafından nette “redhack” ilan edildiği dönemdeki hakaret ve tehdit içeren e-mail bombardımanının tam sona erdiğini düşünürken bir buçuk ay önce twitter üzerinden TC kimlik numarasına kadar ifşa edildiğini söyledi.

“Oy pusulası üreticisi” yayınlandığı gün yeniden tehdit mesajları aldığını da.

Referandum bitince tehditlerin kesildiğini ancak ‘suçsuz” yere hapse atılmaktan çekindiği için Türkiye’ye gidemediğini anlatan Midori Koçak, iç savaş çıkmasından ise büyük endişe duyduğunu dile getirdi.

“Benim asıl endişeli olduğum diğer yüzde 50. Aydın, ilerici insanlar. Bu kesimin süratle Türkiye’den çıkması gerekiyor, yoksa Nazi Almanyasındaki Yahudilerin sonuyla karşılaşacaklar” diyen Midori Koçak’tan işte o sert sözler:

“HACK İŞİNDEN HİÇ ANLAMIYORUM”

“Tehditler sadece önemli bir olay olduğunda oluyor. Örneğin daha önce 9 Ekim'de isimsiz korkaklardan ‘Seni yakaladık, sen redhack'sin, seni avlayacağız’ tadında mailler alıyordum.

Aylarca öyle mailler gelmedi, daha sonra bir buçuk ay önce TC Kimlik numarama kadar, LGBT kimliğimle twitter üzerinden ifşa edildim. İnternette 30 Mart 2014 seçimlerinde oy kullanan herkesin TC Kimlik numaraları mevcut, adresler güncel olsa onu da paylaşırlardı. Yazılım mühendisi olduğum için beni iyi bir redhack adayı olarak gördüler sanırım ama hack işinden hiç anlamıyorum keşke anlasam. Oy pusulası üretecinin yayınlandığı gün Twitter üzerinden, ‘troll’ tabir edilen korkaklardan yine benzer tehdit mesajları aldım, ancak referandum bitince kesildi tehditler. Bu karaktersiz kişilerin, para aldıkları belirli yerlerin yönlendirmesiyle hareket ettiklerini düşünüyorum. Sonuçta bir yerlerden emir almadan hareket edecek zeka kapasiteleri sıfır.

“FETÖ’NÜN KULLANDIĞI MEKANİZMAYI ŞİMDİ ONLAR KULLANIYOR”

Bu tehdit mailleri yüzünden Türkiye’ye gelemiyorum. Sonuçta hiçbir suçum olmadığı halde, OHAL koşullarında 30 gün gözaltında, 6 ay mahkeme veya iddianame beklemek istemiyorum, ki bunları yaşamak için suçlu olmanıza gerek yok. Herhangi hükümet yanlısı kodaman, bağlantıda olduğu bir savcıya emir verip, yine bağlantıda oldukları hakimle işbirliği yapıp sizi hiçbir suçunuz yokken hapise attırabilir. Daha önce Fetö denen oluşumun kullandığı mekanizmayı, bugün kendileri kullanıyorlar. Örneğin bir komşumuz, 6 ay yok yere tutuklu kaldı ve tahliye edildi. 

Türkiye'yi, arkadaşlarımı çok özlüyorum. Bu korkunç nazi dönemi sona ererse belki gezmeye gidebilirim.  Ancak Türkiye ve insanlarının yüzde 50'si, LGBT'leri, üniversite mezunlarını, kitap yazarlarını istemiyor ve onlardan ölesiye tiksiniyor. Bunu düşününce de vazgeçiyorum.

Şu anda Avrupa'da da LGBT bireylere ayrımcılık var, ama en azından kaçırıp öldürmüyorlar.

“AKP DESTEKÇİSİ YÜZDE 50 İÇİN ENDİŞE DUYMUYORUM”

Türkiye için ise endişeli değilim, çünkü AKP destekçisi yüzde 50 herşeyden memnun. Onlar ateistleri, eşcinselleri, üniversite mezunlarını, solcuları istemiyorlar. Hükümetten aldıkları yardımlarla çalışmadan, üretmeden asalak bir şekilde yaşamaktan memnunlar ve bu durumun sürmesi için herşeyi yaparlar. Buna sokakta adam öldürmek dahil. Son derece sahte bir seçim sonucu ile, kendi koydukları yasaları ve genelgeleri kendi çıkarları için hiçe sayan bu Nazi hükümeti rejimi hileyle değiştirmiştir.

“MUHALEFET, AKP’NİN KOLU HALİNE GELDİ”

Benim asıl endişeli olduğum kalan yüzde 50 aydın, ilerici insanlar. Bu kesimin süratle Türkiye’den çıkması gerekiyor, yoksa Nazi Almanyasındaki Yahudilerin sonuyla karşılaşacaklar. İran'ın mesela son derece güçlü bir diasporası var. Bunun dışında bir çözüm göremiyorum. Muhalefet partileri, AKP'nin kolu haline gelmiş durumda ve bu zamana kadar yaptıkları hata ve verdikleri ödünlerin bedellerini ödüyorlar. 

“AB’NİN SORUMLULUĞU BÜYÜK”

Türkiye benim için, Azerbaycan, Kuveyt, İran, Sudan, Pakistan gibi demokrasinin rafa kaldırıldığı ve muhalif özgürlükçü bilime aydınlanmaya değer veren insanlardan nefret edilen ve devlet eliyle katledildiği bir 3. dünya ülkesi. Bunda en büyük sorumluluğu  ‘göçmen gelir’ korkusuyla verdiği ödünler yüzünden Avrupa Birliği ülkelerinde görüyorum.

“BUGÜN ‘EVET’ OYU VERENLER YARIN SARAYA YÜRÜYECEKLER”

Türkiye'nin geleceğini pek olumlu bulmuyorum. Bugün coşkuyla ‘evet’ oyu verenlerin, yarın çıkarları ellerinden alındığında saraya yürüyeceklerini tahmin ediyorum. İç savaş çıkmasından korkuyorum. Hatta mesela, bugüne kadar faşist iktidarların, iktidarlarını korumak için yaptıkları gibi, delice hareketler yapabilirler. Örneğin, hiç suçu yokken Yunanistan’a savaş açmaya bile kalkabilirler. Bunun sonucu Türkiye’ye dış müdahele olacaktır ve korkunç sonuçları olur. Bu faşist iktidarın sonu, Mussolini'nin sonundan farklı olmayacak kesinlikle.”

Türkiye’deki çeşitli stk’larla çeşitli projeler ekseninde işbirliğinin devam ettiğini söyleyen Midori Koçak,  Çek Cumhuriyeti’nde nesne yönelimli programlama konusunu farklı bir şekilde anlattığı yeni kitabını yazıyor.

Sabancı Üniversitesi mezunu yazılım mühendisi Koçak daha önce de  yazılım üretmeyi amaçlayan kullanıcılar için bir kaynak niteliğindeki “Hiç bilmeyenler için Projelerle PHP” adlı kitabı kaleme almıştı.

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Lutheran Hospital 2018-01-08 11:07:13

Böbrekinizi satmak istiyor musun? Varsa, [email protected] üzerinden bizimle iletişime geçin. Ya da telefon edebilir veya whatsapp +1 929 281 1248 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.