Türk inkılabının seçimle ve yumuşak yastıklar üzerinde gelmediği belli. Bu kesin. Uzun bir harbin ve direnişin sonucunda gerçekleşti. Ne Fransız İhtilali ne de Rus İhtilali ile mukayese edilemez. Kaldı ki zaten bir rejim yerleşeceği zaman artık durdurmak zorundadır cezaları. İlelebet ceza olmaz. Öyle bahsedildiği gibi cana kıymalar olsaydı en azından insanların hafızasından günümüzde ulaşmış olurdu. Kaç kişi geliyor da benim dedemi de astılar diyor size? Tarih unutsa bile insanlar unutmaz.

Atatürk'ün iç dünyasını kimse bilemez ben de bilmiyorum ve merak da etmiyorum. Edilemez de zaten. Ama şu kesin Atatürk uçuk biri değildi. Bunu söyleyeyim öyle dine karşı olacak falan... Buna hiç girecek bir tip değildi. Tutun ki daha muhafazakar olduğunu düşünün çok mu dindar olacağını sanıyordunuz? Her tarafı tekkelerle donatacağını, camiler açacağını falan mı? O çok realist biridir. Kurtuluş Savaşı'nda hep hacılar hocalar vardı yanında ama o zaman varlardı. Sonrasında başka türlü din adamları vardı. Onların çoğunu biz sonradan tanıdık. Hepsi fevkalede dindarlardı, öyleleri var ki tam bir hafız, İslami kültürü ve bilgisi derin insanlar... Sonuçta öyle sabah akşam da oturup din konusunu tartışmıyordu insanlarla. Öyle bir yapısı yok sonuçta. Ama abartmalar yapılıyor.

Ezanı Türkçeleştirerek insanların anlamasını istedi o çağrıyı. Ki bu Ziya Gökalp'ten gelen birşeydi. 1. Dünya Harbi'nde Filistin'de de çok kötü günler geçirmiştir. Araplar katliam yapmıştır ve bundan dolayı Atatürk'te hatta sadece komutanlarda değil o nesildeki neferlerde bile bir Arap karşıtlığı da oluşmuştur bunu da gözardı etmemek gerekir. O harbe girenlerde bu vardır.