İşte Bekir Coşkun'un o yazısı:


Anayasaya uymuyorsun…
Anayasayı sana uyduracağız…
Daha ne istiyorsun?..

*

Ne istedin de yapamadın?..
Bu millet ne istedin de vermedi?..
Söyle, elini atıp da alamadığın bir tek şey olsun…

*

Biz anlıyoruz aslında:
Derdin “Başkanlık” değil, derdin Atatürk cumhuriyetini yıkmak…

*

Saray dedin, Pendik kadar sarayın var…
Gece sayıkladığını sabah kararlaştıran bir meclisin var…
Artık sana biat etmiş bir ordun var…
Milletin seçtiği eskisini beğenmedin, atıp kendin seçtiğin bir Binali'n var…
Hesap soran mı oldu?..
Ortaya atılan yüzlerce iddiadan bir tekinde dahi çağırıp da “bu nedir?” diyen 
soramayan Yargı var…
Nedir eksiğin?..

*

Anlıyoruz biz…
Aslında laik cumhuriyeti istemiyorsun…

*

Canını sıkacak, hoşuna gitmeyecek bir tek haberi vermeyen basının var…
Sevmediğin köşe yazarlarını kovan patronların var…
Ne kadar yalayıcı varsa bulup bulup ekrana çıkararak seni keyiflendirecek 
yorumlar yaptıran televizyonların var…
Bu kadar yalakayı nerede bulursun?..

*

Emrindeki iktidar gücü az ise, Devlet Bahçeli'n var…
Bizim Kemal Bey var, otuzuncu seçim yenilgisine hazırlanıyor…
Sağ olsun…

*

Böyle bir millet var…
Aynı şeye “iyi” diyorsun alkışlıyorlar, “kötü” diyorsun alkışlıyorlar… Bir 
seçimde “barış” dediğin için oy verdiler, sonraki seçimde “savaş” dediğin için…
4 milyon işsiz genç… 20 milyon yoksul… Açlık sınırının altında, belediyeden 
makarna bekleyen 10 milyon insan…
Ama “Neredeeeen nereye geldik” deyince sevinen 35 milyon…
Daha ne olsun?…

*

Anlıyoruz aslında…
Derdin laik cumhuriyeti yıkıp, kendi dindar devletini kurmak…
Ama işler hep böyle rast gitmez, çekirgenin hikâyesini oku…
Aklında olsun…