İşte Y.Çağ Yazarı Batuhan Çolak'ın bir polis memurunun anlattıklarını içeren o yazısı:
Devlet nezdinde hukuk ve adalet ortadan kalkmış; haksızlıklar, şuursuz gruplar
nezdinde torpile dönüşmüştü. FETÖ gibi sapkınlıklar "cemaat" denilerek devletin
en kilit noktalarına taşınmıştı.
15 Temmuz darbe girişimi Türkiye için bir kırılma noktasıydı.
AKP Hükümeti bu durumu gayet iyi bir şekilde okudu…
Okudu ki "Biz de kandırıldık, milletimiz affetsin" diyerek, adalete dönüş
sinyalleri verdi.
Beklentiler büyüktü…
Liyakat geri gelecek, başta Emniyet ve TSK'daki haksızlıkların üzerine
gidilecek, vatansever kadrolara hak ettikleri değer verilecekti.
Ancak bir süre sonra bu beklentilerin karşılanamadığına şahit olduk. Hükümet bu
sefer ipleri tamamen eline alarak, liyakati kendisine göre yorumlamaya başladı.
Torpil ve haksızlık iddiaları birçok kurumda, meslek grubunda yeniden baş
gösterdi.
Yaşanılan haksızlık ve baskılardan dolayı "tükenmişlik sendromu" belirtileri
gösteren ve iş yerinde mobbinge uğradığını belirtenlerin başında da polisler
geliyor.
O polislerden birine bırakacağım şimdi sözü… 10 yıla yaklaşan polislik
mesleğine, yüksek lisansını tamamlamış, atanamayan bir öğretmen olarak başladı.
Son yıllarda yaşadıklarıyla mesleği bırakma noktasına geldi. Anlattıklarını
dinleyince "bunları yazmalısın" dedim. Sağ olsun kırmadı ve yaşadıklarını
satırlara döktü.
İsmi ve görev yeri bende saklı olan, devletini seven; FETÖ'ye, ona, buna
bulaşmamış dürüst bir memurun anlattıklarına gelin hep birlikte kulak verelim:
"AKP'li tanıdığım olmadığı içim komiser yapmadılar"
"Emniyet teşkilatında eskiden soru çalarak, kul hakkı yenilerek polis
yapılıyordu. Şimdi ise bunlar alenen yapılıyor. Örneğin ben iki defa komiserlik
sınavını kazandım Menzil tarikatıyla AKP'den üst düzey tanıdığım olmadığı için
ikisinde de kazanamadım.
Şu an yeni komiser olanlar özellikle AKP Gençlik teşkilatından referans olarak
geliyorlar. Bunun yanında TÜRGEV, Birlik Vakfı gibi kurumların yanı sıra adını
bilmediğim tarikat ve cemaatlerin referansıyla komiser olanlar var. Torpille bir
anda yükseltilen 23 yaşındaki tecrübesiz kişiler, yıllarını mesleğe vermiş
polislere amirlik yapar hale geliyor. Mesela 96 saat ders görüp komiser olan
FYO'cüler var. Yine AKP teşkilatının referans olduğu POEM'ciler var. 8 ayda
komiser yardımcılığına atanıyorlar. Bunların çoğu AKP Gençlik teşkilatında
yetişen kişiler.
Mesela devlet büyüklerinin (Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı vs.) koruma kadrosuna
geçmek istersen Menzil tarikatı üyesi olmazsan asla seni almazlar. Başta
İstanbul olmak üzere, Narkotik Şube'ye ancak Menzil tarikatının referansıyla
geçilebilir.
Şu an meslekte eğitim gören komiser yardımcıları içinde olan bir arkadaşımın
söylediğini aktarayım. Menzil tarikatı orada kendisine ayrı bir grup kurmuş,
ayrı takılmakta, ayrı gezmekte.
Polislere, üst karar organları tarafından kesinlikle adaletsiz davranmaktadır.
Polis müdürleri üzerinde aşırı bir siyasi korku var. Zaten siyasi korku ülkenin
her tarafına yayılmış… Polis müdürleri AKP ilçe teşkilatı başkanından emir
alacak kadar korkuyorlar."
"Polisin 10 metre ilerisinde fuhuş pazarlığı yapılıyor"
"Polisin en önemli vazifesi sokakta suç ve suçluyla mücadele etmek iken,
memurların sokaklara çıkartılmadığını görüyoruz. Polis, toplu taşıma
noktalarında bekletilip GBT ile sınırlandırılıyor. Mahalle arasında torbacılar
(uyuşturucu satıcıları) çok rahat uyuşturucu satmakta, devletin polisi gereksiz
olarak metro, tramvay, metrobüslerde temiz insanlara GBT sormaktadır. Oysa
aranan şahısların, suç işleyenler, kesilmiş cezası olanlar kişisel araç ya da
ticari taksi kullanmaktadır. Toplu taşımada çalışan polislerin asker kaçaklarına
tebellüğ etmekten başka fazla bir şey yapmadıklarını görüyoruz.
Mesela İstanbul Fatih Yenikapı'da saatlerce GBT yapan polislerin 10 metre
yukarısında fuhuş pazarlığı yapılırken, 100 metre ilerisinde ise torbacılar
çalışıyor. Onlarca polisi saatlerce burada tutmanın bir anlamı var mıdır? Yani
bataklık dururken boşuna nefes tüketiliyor.
Kent güvenliği için polis sivrisinekle değil, bataklıkla uğraşmalı. Suç ve
suçluyla mücadele ancak bu şekilde bu mümkün olur.
Polis yelekleri giydirilmiş ve nereden bakılırsa bakılsın polis olduğu anlaşılan
personelle, uyuşturucu ve terörle mücadele edilmez.
Şu an yapılan sistemle; temiz, normal halkı ile polisi yüz yüze getiriliyor.
Buna suçla mücadele denmez; birilerinin gözünü boyamak denir."
yuzdeyuzhaber
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol