CEM YILMAZ

12 Ocak 2018 Cuma 03:36


Geçen cumartesi…
Oğlumla Arif V 216 filmi­ne gittik.
Ön sıralardan güçlükle yer bulabildik.
Salonda her yaş diliminden insan vardı.
Film bitti… Oğlum sordu:
– “Baba güldün mü?”
– “Çok gurur duydum” dedim!
Sebebini Cem Yılmaz'a da anlattım:
– “Film biter bitmez şunu hissettim: ‘Bir seyirci olarak bana ne kadar özen 
gösteril­miş!' Bir film seyircisi olarak teşekkür ederim.”
Evet…
Arif V 216 seyircisine say­gı gösteriyor.
Arif V 216 seyircisine de­ğer veriyor.
Bunun nedenini Cem Yılmaz'a da söyledim:
– “Siz ne yapmışsınız böyle? Bu ne detay? Kaç mekan kullandınız? Bu dekor, bu 
kostüm nedir?..
– “Türk seyircisi; üç-dört mekanda, pek değişmeyen kostümlerle, masrafsız 
gül­dürme kolaycılığına alıştırıldı. Sen de yapabilirdin. Ama sen kurnaz olmayı 
redde­diyorsun.
– “Bir seyirci olarak bana değer vermen hoşuma gitti…
– “Bu topraklarda inadına ahlaki idealizmi yücelten insanların olması beni mutlu 
etti. Bu nitelik, ‘filme güldün mü, gülmedin mi' sorusunun çok ötesindedir…”
Hepimiz ruhunda soyluluk taşıyan Cem Yılmaz'ı takdir etmeliyiz…
Sözlerimi şöyle bitirdim:
– “Film için yaptığınız dekor, mekan, kostüm vs. hepsinin adetlerini istiyorum. 
Bir Türk filminde bunun rekor olduğu­nu düşünüyorum…”
Gönderdi…

Özen listesi


Liste uzun…
Kimi örnekler vereyim:
– Ön hazırlık 9 hafta, çe­kimler 72 gün sürdü…
– 250 kişilik bir prodüksi­yon ekibi çalıştı… – Filmin post prodüksiyonu için 80 
kişilik ekip, tasa­rımlar ve modellemeler için filmin çekimleri başlamadan 
çalışmaya başladı… – Türkiye'de bilgisayar efektle­rini yapabilecek 40 kişi var. 
Bunların tamamıyla çalışıldı.
– 40 mekanda çekim yapıldı… – 5 bin figürasyon yer aldı… – Filmdeki aksiyon 
sahnele­rinde oynayan oyuncuların 3D modellemesi yapıldı ve Türkiye'de ilk kez 
3D dublör­ler kullanıldı…
– Uçaklar hem fiziken hem bilgisayar ortamında yaratıl­dı…
– 600 erkek ayakkabı, 500 kadın ayakkabı, 50 çocuk ayakkabı…
– 3 bin kadın giysisi, 3 bin 500 erkek kıyafeti ve 200 parça çocuk giysisi… – 
108 gözlük, 110 şapka, 600 takı, 130 vintage fular, 60 takım mayo ve bone 
üretildi ve kullanıldı.
– Sadece hurdalık sahne­si için 50 takım kostüm ve ayakkabı ile 15 bin adet 
farklı düğme kullanıldı.
– Kimi kostümler için terzi­ler ile çalışıldı. Toplamda 10 bin metre kumaş 
harcandı. 560 metre kumaşa farklı dönem desenlerinde baskı yapıldı… – Zeki 
Müren'in mor kostümü için 350 adet tüy boyatıldı. Zeki Müren kostümleri 5 kişi 
tarafından pul-payet-boncuk işlemleri yapıldı. Kostümler orijinaline sadık 
kalındı. – Besim Toker kol düğmele­ri ve kravat iğneleri özel kalıp hazırlanıp 
döküm yapıldı… Evet liste uzun…

Yeşilçam'ın vicdanı


Geçen gün Hıncal (Uluç) Ağabey yazdı:
– “Türk Sineması'nın belki de en ‘Titiz' filmini çektiler. “Titiz” ne mi? Bu 
filmin ‘Kusursuz' olması için her şeye dikkat edildi. Hem de neler pahasına 
dikkat edildi. Örnek vereyim. (Filmin diğer yapımcısı) Mu­zaffer Yıldırım 
anlattı: ‘Filmin büyük bölümü 1969'da geçiyor. Cem Yıl­maz, o sahnelerde her 
şeyin 69 yılına uygun olması için çılgınca uğraşıyor. 30'a yakın set kurulmuş 
iyi mi, dış ve iç sahneler için. 69 Türkiyesi yaratılmış. Nasıl yaratıl­mış. Bir 
sahnede bir masa var. Masada bir kül tablası. Cem ‘69 yılında bu kül tablası var 
mıydı' diye takmış kafası­na. Tam üç gün sürmüş araştırma. Üç gün tüm ekip 
beklemiş iyi mi? Muzaffer dayanamamış sonunda, ‘Yahu bu sahneyi kaldıralım, kül 
tablasını kaldıramıyorsak' demiş ama Cem inatçı, ısrarlı ve inançlı. Nihayet 
‘Vardı' cevabını bulmuşlar da, filmde on saniye falan görülen, o da sadece 
ma­sanın etrafındakilere değil, masaya bakanlar tarafından görülebilen kül 
tablasıyla sahne çekilmiş…” Sordum. Ama Cem Yılmaz filmin maliyeti konusunda 
konuşmak istemedi:
– “Hesabıma göre, 3 Hok­kabaz, 2 Pek Yakında, 1.5 AROG bütçesi diyelim…”
Her yapımcı böyle riske girmez. Bu Cem Yılmaz'ın cesaretini ve seyirciye 
güve­nini gösteriyor. Sonuçta:
Karşınızda gurur duyacağı­nız bir Türk filmi var: Arif V 216…
Köksüzlük yok oluştur. Bugün Türk Sineması'ndan bahsediyorsak Yeşilçam'ın 
cefakar emekçilerini saygıyla anmak zorundayız. Cem Yıl­maz, hem bunu yapıyor 
hem de -çıtayı hayli yüksel­terek- Yeşilçam geleneğini yaşatıyor.
Cem Yılmaz Türk Sinema­sı'nın vicdanıdır.
Bakınız:
Baştan aşağı nefretle dolu kişilerin sözlerine kanmayınız. Kin, görme 
kabiliyetini öldürür!
Ben filmi çok sevdim…
Hayatımızda iyi ki Cem Yılmaz var.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 12.01.2018 03:37
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol