Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Erdem Atay, Safi ile ilgili son derece çarpıcı bir yazıyı gündeme taşıdı. İşte Atay'ın bizzat skandal paylaşımlara da yer verdiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendiği o yazısı:

"Cumhurbaşkanlığı Arşiv Müdürü Muhammet Safi sosyal medyadan silahlanma çağrısı yapmış, 23 Haziran’da Ulusal Kanal'ın ortaya çıkarmasıyla Safi, hesaplarını dondurmak zorunda kalmıştı.

Safi, 7 Temmuz’da “bismillah” diyerek bir kez daha döndü sahalara… Kendini unutturduğunu sandı ama yine yakalandı.

Paylaşımları tam bir skandal!

Neler yok ki yazdıklarında?

Adalet Yürüyüşünü destekleyenlere “kahpe” diyor, evlenip de kızlık soyadını kullanmaya devam eden kadınların “gâvurdan daha tehlikeli” olduğunu söylüyor, ahrete inanmayan zalimlerin cezasının bu dünyada kesilmesi gerektiğini vurguluyor, düşmanların cinler ile istihbarat aldığını iddia ediyor.

Sırayla gidelim…

***

Adalet Yürüyüşüne destek verirsiniz vermezsiniz. O ayrı bir konu. Ama siz ne olursa olsun, yürüyüşe katılan ve şehitleri anan kadınlara hakaret edemezsiniz. Bakın Cumhurbaşkanlığında çalışan Safi, ne diyor?

Bu sözler bile yazının bitmesi için yeterli… Sizce bu sözleri söyleyen birinin hala Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığında çalışması kabul edilebilir mi?

***

Muhammet Safi’nin skandal sözlerine devam ediyorum.

Safi, ahrete inanmayanların bu dünyada Müslümanlar tarafından cezalandırılması gerektiğini düşünüyor...

Safi’ye göre, eğer şaka yapmıyorsa (Gülücük ifadesi yok), düşmanlarımızın cinleri var! O nedenle iki kişinin konuştuğu sır olmuyor(!)

Arşiv müdürümüz evli kadınların kızlık soyismini kullanmasına da karşı. Hatta soyismini kullanan dindar kadınlar, birer “gavur besleyicisi” ve FETÖ – PKK gibi terör örgütlerinden daha tehlikeli! (Aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz)

Kaçırmışız. Halbuki Safi, silahlanma çağrısını daha önce de yapmış. Yazı uzamasın diye bu görselleri yazıya koymuyorum.

***

Herkesin İslami kurallara göre sakal ve saç bırakması, giyinmesi yönünde fetva veren (!) Safi, bir başka paylaşımında bütün imamların gün boyu cübbe, sarık ve şalvarla gezmesini istiyor, kravat takmamasını öneriyor.

Hatta dindar muhafazakârların sol elle yemek yemesine bile tepki gösteriyor.

Silahlanma çağrısı haberimiz üzerine kendisi kuvvetle muhtemel uyarılmamış ki, bu kadar rahat yazmaya ve hakaret etmeye devam ediyor.

***

Sayın Cumhurbaşkanı!

Racon kesecekseniz, kadınlarımıza hakaret eden bu zata da kesin...

Ulema gibi millete sözde İslam kurallarını öğretmeye çalışan biri var aranızda…

“Sen kimsin” diyecekseniz eğer, milletin maneviyatına karışan bu kişiye de deyin…

“Haddini bil” diye haykıracaksanız, halka silahlanma çağrısı yaparak milleti bölmeye çalışan bu hadsize de haykırın…

Samimiyetinizi gösterin.

Topyekûn verdiğimiz PKK, FETÖ ve ABD ile mücadelemizde ülkemizin birliğini bozacak davranışlara ve sözlere izin vermeyin.

“Muhammet” kadar şerefli bir ad taşıyor bu zat. Sizce bu ismi kaldırabiliyor mu?

Kaldıramıyorsa, siz de bu zatı “arşive” kaldırın, olsun bitsin! "