Ortadoğu'daki İslami hareketlerin en önemli ilham kaynağı ve bölge siyasetinin de aktörlerinden olan Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin), geçen hafta Mısır'da terör örgütü olarak ilan edildi. 
Bazıları için Arap halkının sesi, İslami değerlerin simgesi bazıları tarafından da demokrasiyi tehdit eden siyasal İslam'ın yükselişi olarak değerlendirilen ve tartışmalara sebep olan Müslüman Kardeşler acaba gerçekten terör örgütü mü?
Öncelikli olarak Müslüman Kardeşlerin kuruluşuna bakmak gerekiyor. Hasan el-Benna tarafından 1927 yılında Mısırlı Gençler Cemaati olarak kurulmuş, 1928 yılında da Müslüman Kardeşler ismini alan örgüt, pek çok okul, hastane, cami ve fabrika kurarak aynı zamanda bir sosyal, siyasi ve dini birlik haline gelmiş adeta "devlet içinde devlet" olarak anılır olmuşlardır. 1938 yılından sonra politize olmaya başlayan örgüt, saf bir İslami dünya talep ederek Batılılaşmayı ve laikliği reddediyordu. Benna'nın amacı, İslam devleti ve Müslüman birliği kurmaktı. Halifeliğin Mustafa Kemal Atatürk tarafından kaldırılmasından sonra halifelik konusunda ciddi atılımlar yaparak, bütün İslam toprakları ve özellikle de Arap toprakları arasındaki bağları güçlendirme yönünde harekete geçmişlerdi.
Müslüman Kardeşler, hedeflerine ulaşma yolunda sadece yöntem değiştirerek gerek hükümet değişikliğinde gerekse toplumsal dönüşümlerde eylem yapmaktan da geri kalmamışlardır. Cihat fikrinin yaygınlaşması için çaba sarfetmişlerdir. Ancak Müslüman Kardeşler, cihad fikrini, devlet yapısını yıkmak yerine Batılılara karşı kullanmayı tercih etmişlerdir. 
Örgüt, şiddeti yöntem olarak benimsememiş olmasına rağmen şiddeti ön planda tutan diğer İslamcı hareketlerle arasında belirgin bir mesafe koyma konusunda başarısız olmuştur. Hamas ile ideolojik olarak bağlantısının olması, Batı'nın Müslüman Kardeşlere terör örgütü olarak bakmasına neden olmuştur. 
Terör kavramını açıklamak için çeşitli tanımlar yapmak mümkündür. Ancak, şiddet kavramı ve şiddet kullanımı terör tanımlamasında ortak öğedir.  Şiddetin genel olarak siyasal ve ideolojik amaçlarla, kişiler ya da gruplar tarafından, gizli bir örgütlenmeyle kitleler üzerinde korku atmosferi oluşturması, devletler tarafından bazı grupların terör örgütü olarak nitelendirilmesine sebep olmaktadır.
Mısır'da, 2013 yılından beri yasaklı olan ve geçen hafta kesin olarak terör örgütü ilan edilen Müslüman Kardeşler, ABD, Rusya, Suriye, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde de terör örgütü listesine alınmıştı. Bu gelişmeler Ortadoğu'da "siyasal İslamın" bitişinin işaretlerini vermektedir. Şöyle ki, Mısır, Ortadoğu ülkelerine rol model oluşturmaktadır. Müslüman Kardeşlerin de burada doğması ve bu ülkede terör örgütü olarak ilan edilmesi ile diğer ülkelerdeki Müslüman Kardeşler için de olumsuz bir örnek olacaktır. Müslüman Kardeşlerin terör örgütü ilan edilmesinin arka planını bu bakış açısı ile değerlendirmek gerekiyor.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol