Son günlerin gözde tartışma konusu ‘Muhteşem Yüzyıl’…
Yolda, evde, televizyonda, çarşıda, pazarda, anlayacağınız hemen her ortamda.
Süleyman ve cariyeleri…
Ahh!
Pardon!
Beni de topa tutar şimdi malum birileri.
Demek istediğim bir büyük devlet adamı Kanuni Sultan Süleyman ile o meşhur haremi.
Haremindeki birbirinden alımlı birbirinden tafralı, şuh bakışlı, cilveli nedimeleri…
Efendim bir kıyamettir kopmuş gidiyor.
Süleyman’a hakaret edildi, padişahımıza laf söylendi, karizması lekelendi, toplum nezdinde rezil rüsva eylendi.
Ne söylemeli bilmem ki?
Bre gafiller mi demeli?
Bre aymazlar ya da bre namertler mi?
Yoksa bre pervasız, bre cahil yığınlar diye mi söylenmeli.
Oysa daha düne kadar isimleri sadece tarih kitaplarından ibaretti.
Eğitim dünyamızdan öteye geçememişler, gerçek yaşantılarımızda yer mi edinebilmişlerdi?
Her biri bir dünya lideriydi, yaşadığı dönemin deviydi.
Ecdadımız dediğiniz, boş gururdan öteye götüremediğiniz Osmanlı’nın gözbebekleriydi.
Kimi Yavuz Sultan Selim idi,
Kimi İstanbul’u fethetmiş Fatih Sultan Mehmet.
Kimi Dördüncü Murat idi
Kimine ise Kızıl Sultan dendi.
Peki bugüne kadar bu ahlak zabıtası efendiler, muhteremler neredeydi?
Neden sesleri hiç işitilmedi?
Fatih’i, Kanuni’yi en azından ülke gençlerine tanıtmak adına bir çaba içine mi girdi?
Ya da girilmesi için neden teşvik etmedi?
Ve şimdi bunu yapan, ‘Muhteşem Yüzyıl’ adıyla Kanuni’yi milyonların evinin içine taşıyan biri yerle bir mi edilmeli?
Ne dediniz kendisi eski İşçi Partililerden mi?
Hadi canım siz de!
Gidin işinize!
Ve dua edin hayata bakışı sizden farklı da olsa bu kişiye.
Ne mutlu ki hatırlattı bir Kanuni’nin, bir ecdadınızın varolduğunu hem size hem de unutturmak isteyen bir takım aymaz kişiliklere…
Teşekkür borçluyuz aslında Meral Okay’a.
Ve danışman Erhan Afyoncu hocaya.
Çünkü bu sadece başlangıçtır, çok daha iyi yapımların önünü açacaktır.
İçimiz eriyerek izlediğimiz, gıpta ettiğimiz Troya filmi İstanbul’un Fethi’ne dönüşecektir,
Helenler Hürremleşecektir.
Kim bilir belki bu ve benzeri yapımlar sayesinde artık her Türk genci Yunanlı savaşçı Akileos olmak yerine Fatihe özenecektir.
‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi sadece bu açıdan bile görevini yerine getirmiştir.
Gerisi hikayedir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Pınar Eylemer 2011-02-10 22:22:29

makalenin konusu "muhteşem yüzyıl" ama yazı, anlatımı ve verdiği ana fikirle muhteşem bence. Bize de herhalde "Sn.Tuncay Yılmaz dönüşün muhteşem olmuş" demek düşüyor.Başarılar

Avatar
FUNDA BAYRI ERSOY 2011-02-16 00:40:53

Tuncay bey yazınız bakış açısı olarak,kişileri düşünmeye zorlayıcı.Çok eleştiri alan bir diziyi değerlendirirken farklı noktalara dokunmaz muhteşem olmuş.Tebrikler..

Avatar
Jeanne d'Arc 2011-02-16 14:38:02

HER ANLAMDA; YAPIM,YAPIMCI,SENARİST,FİKİR,MEKANLAR,KOSTÜMLER,OYUNCULUKLAR (özellikle halit ergenç'in sadece gözleriyle oynaması) set işcileri,ışık,prodüksyon,servis...vs.. açısındadanda iyi bir istihdam yaratıyor. yağmur ve durul kardeşler iki genç beyin gerçekten çok iyi yönetiyorlar...MUHTEŞEM YÜZYIL,MUHTEŞEM BİR TV DİZİDİR BENCE...yapanların ellerine emeklerine sizinde kaleminize sağlık tuncay bey

Avatar
Muammer 2011-02-17 03:27:34

Çalışmanı kutluyorum Tuncay.Daha iyilere doğru gideceğinden kuşkum yok.Sana yolunda başarı diliyorum kardeşim yolun açık olsun.

Avatar
Nejdet YILMAZ 2011-02-21 17:48:42

Sayın Tuncay bey konuyu farklı bir bakış açısından ele almanızdan dolayı sizi kutluyorum. dizinin başladığında tarihimizin yozlaştırılıp basite indirgendiğini düşünenler bu yazınızdan sonra daha olumlu bakacaklardır.Teşekkürler sana

Avatar
Serdar Çınar 2011-02-23 16:40:57

Siten hayırlı olsun. Bir ihtiyacın olursa telefonumu biliyorsun

Avatar
Erdal Gencalp 2011-02-24 11:54:18

Siten hayırlı olsun Tuncay. Başarılar diliyorum. Yorumun da muhteşem olmuş. Kalemine sağlık...