Uşşaki Şeyhinin Pehlivanlığı da Yalan Çıktı!

Fatih Nurullah “Takma” isimli Eyüp Fatih Şağban’ın öz geçmişine ilişkin çelişkili bilgiler açığa çıkıyor. Sahte şeyh kendisi için uydurma bir kimlik hazırlamış.

09 Eylül 2020 Çarşamba 14:58
Uşşaki Şeyhinin Pehlivanlığı da Yalan Çıktı!

Uşşaki Tarikatı sözde şeyhi Fatih Nurullah “takma” isimli Eyüp Fatih Şağban’ın 12 yaşındaki kız çocuğunu istismar ettiği ortaya çıkmış ve din istismarcısı tutuklanmıştı.

MEZUN OLDUM DEDİĞİ ÜNİVERSİTE YOK!
HaberAlternatif'ten Celal Eren Çelik'in haberine göre Uşşaki Tarikatı Şeyhi Eyüp Fatih Şağban’ın gerek tarikatın resmi sitesinde gerekse çeşitli basın yayın organlarında yayınlanan öz geçmişi ile bilgilerin de sahte olduğu ortaya çıktı.

Eyüp Fatih Şaban öz geçmişinde 1979 yılında Kabataş Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Spor Akademisi bölümünden mezun olduğunu belirtiyor…

Ancak Fatih Eyüp Şağban’ın belirttiği tarihlerde İstanbul Üniversitesi’ne bağlı bir “Spor Akademisi” yok…

İstanbul’da Eyüp Fatih Şağban’ın öz geçmişinde vermiş olduğu tarihlerde var olan tek spor akademisi Marmara Üniversitesi’ne bağlı olan ve 1982 yılında faaliyete geçen İstanbul Anadoluhisarı Gençlik ve Spor Akademisi.

Zaten İstanbul Üniversitesi resmi sitesine girildiğinde Spor Bilimleri Fakültesi sayfasının tarihçesinde de “Fakültemiz “İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu” adıyla; Milli Eğitim Bakanlığı’nın 12/09/1996 tarih ve 4240 sayılı yazısı üzerine 12/02/1997 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuş ve 18/03/1997 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.” ifadeleri yer almakta.

TACİZCİ ŞEYHİN PEHLİVANLIĞI DA YALAN!
 Eyüp Fatih Şağban’ın öz geçmişinde 57 kiloda defalarca kez Türkiye şampiyonu olmuş ve Balkan 3.’lüğü kazanmış bir milli güreşçi olduğu bilgisi yer alıyor.Ancak bu şampiyonlukları ne zaman kazandığı,hangi tarihte düzenlenen Balkan Şampiyonası’nda 3.olduğu bilgisi yer almıyor…

Türkiye Güreş Federasyonu bu isimde hiç bir zaman bir milli sporcularının olmadığını yine bu isimde Balkan Şampiyonası’nda 3. olan hiç bir milli güreşçi olmadığını ifade etti…

Yani tacizci şeyhin aynı zamanda “Türkiye Şampiyonu ve Balkan 3.sü milli bir güreşçi” olduğu şeklinde öz geçmişine yazdığı bilgilerin de yalan olduğu da ortaya çıktı…

ŞEYHLİĞİ DE “ŞÜPHELİ”
Uşşaki Tarikatı’nın şeyhi olan Eyüp Fatih Şağban’ın şeyhliği bile şüpheli…

Zira Uşşaki Tarikatı’nın Eyüp Fatih Şağban’dan bir önceki şeyhi olan İbrahim İpek Çorum’da ikamet ediyor.İbrahim İpek sağlığında kendisinden sonrası için 3 “Halife” belirliyor…

Bu isimler ise öncelik sırasına göre şöyle:

Hüseyin Murat Efendi

 Hasan Mansur Efendi

ve İbrahim İpek’in kardeşi olan Esat Celali Efendi…

Bu isimlerin hepsi tarikatın merkezini Çorum’da tutuyor ve faaliyetlerini burada devam ettiriyor…

Ancak bu 3 isim de artık hayatta değil ve kendilerine gerçekten İbrahim İpek’in Eyüp Fatih Şağban için böyle bir yetki “İCAZETNAMESİ” imzalayıp imzalamadığını öğrenme şansı yok.

Lakin Eyüp Fatih Şağban tarikatın lideri olan İbrahim İpek’in ölmeden önce kendisini çağırıp tarikatın tüm yetkisini kendisine verdiğine dair bir icazet imzaladığını ifade ederek tarikatın başına geçiyor ama Çorum’da kalmıyor derhal merkezi Sakarya’ya taşıyor…

Eyüp Fatih Şağban,Uşşaki Tarikatı’nın şeyhi İbrahim İpek’in ölmeden önce tüm yetkiyi kendisine bıraktığına dair 2 icazetnameyi kendisine dayanak yapıyor…

Öte yandan Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye’nin gündemine oturan cinsel istismarcı tarikat lideri Eyüp Fatih Şağban’la ilgili soruşturmayı geçen hafta tamamladı. Hürriyet, "Fatih Nurullah" ismiyle tanınan Şağban’a 18 yıldan 55 yıl 1 ay 15 güne kadar hapis istenen iddianamenin ayrıntılarını paylaştı.

İddianamede şu detaylar yer aldı:

ANNESİ ŞİKÂYETÇİ OLDU
Cinsel istismara uğrayan kızın annesi E.A. 28 Ağustos’ta Akyazı İlçe Jandarma Komutanlığı’na gitti. “Bir şikâyette bulunacağım” diye yaşananları anlatan E.A., “Eyüp Fatih Şağban’ı ‘Uşşaki Dergâhı’ adlı yerin lideri olarak tanırım. Bu şahsın sohbetlerine katıldım. Ailemle birlikte Akyazı’daki evlerinde 5 ay kadar misafir kaldık. Eşim bu binada tadilat işi yapmıştı. İstanbul’a döndükten bir ay kadar sonra kızım, şüpheli ile arasında geçen olayları anlattı. 27 Ağustos’ta Şağban’ı telefonla aradım. Kızımın anlattıklarının doğru olup olmadığını sordum. Bunun üzerine benden bunları kimseye anlatmamamı istedi. Kızımdan ve benden gerekirse özür dileyebileceğini, cezası neyse ödemeye razı olduğunu söyledi. Ben de şikâyetçi oldum” dedi.

70 BİN TEKLİF ETTİ
Kızın babası F.A. ise jandarmadaki ifadesinde şunları söyledi: “27 Ağustos’ta Şağban beni aradı. ‘Küçük çocuğun ile küçük bir hata işledik’ dedi. Ben de ‘Nasıl bir hata’ diye sordum. O da ‘Telafisi var elbette’ dedi. Eve giderek eşim ile görüştüm. Konunun detaylarını öğrendim. Tekrar aradım. Olayın büyütülmemesini isteyerek, 70 bin lira vermeyi teklif etti ve konunun kapatılmasını istedi.”

AİLESİ 10 BİN İSTEDİ
Eyüp Fatih Şağban ise gözaltına alındıktan sonra ilk ifadesini jandarmada verdi. Şağban jandarmada, “Akyazı Kuzuluk’ta ve İstanbul’da iki dergâhım var. Ben Kuzuluk’ta kalırım. Üç katlı evimin üst katında ben, orta katında misafirler kalır. En alt kat sohbet amaçlı kullanılır. Bu evi ‘Halvet-i Uşaki’ tarikatı olarak adlandırırız. Bana ‘Şeyh Fatih Efendi’ diye hitap edilir. Müşteki F.A. ve eşini 15 yıldır tanırım. Bir tesisat işi için eşi ve çocuklarıyla gelmişlerdi. Pandemi sürecindeki ulaşım kısıtlamasından dolayı 5 ay kadar kaldılar. Y. (mağdur çocuk) nadiren de olsa yanıma tek başına gelirdi. Y. ve kardeşleri beni gördüklerinde elimi öperlerdi. 27 Ağustos’ta annesi beni aradı. Y.’nin durumunun kötü olduğunu, pedagoga götüreceğini söyledi. Kısa süre sonra çocuğun halası beni aradı. Çocuğu özel hastanelerde pedagoga tedavi ettireceğini söyledi ve masrafları için 10 bin lira istedi” dedi.

Jandarma ve savcılık ifadelerinde Eyüp Fatih Şağban’a mağdurun babası F.A. ile yaptığı, medyaya da yansıyan telefon görüşmeleri soruldu. Şağban konuşmaları kabul etti. Tutuklanması istemiyle sevk edildiği hakimlikte ise hem konuşmaları hem de cinsel istismar iddialarını reddetti. İfadesinde, “Aile benden para sızdırmaya çalışıyor, bana nikâhlamamı teklif ettiler. Ben de ‘Bu kız daha ufak, 18’ine gelsin düşünürüz’ dedim. Ama bu cümleyi neden kullandım bilmiyorum” diyen Eyüp Fatih Şağban, telefon konuşmalarını da reddetti.

OCAĞINIZA DÜŞTÜM
İddianamede mağdur çocuğun halası A.C.’nin de ifadesi yer adlı. A.C. yaşananları, “Olayı 26 Ağustos’ta çocuğun annesi beni arayınca öğrendim. Şağban’ı aradım. Önce inkâr etti. Sonra ‘Masum bir hata işlemiş olabiliriz’ dedi. Savcılığa gideceğim dedim. Bunun üzerine ‘Yapma etme, ocağınıza düştüm, başka bir yolu da vardır’ diyerek 10 bin lira teklif etti” diye anlattı.

SAVCI: DELİLLER TUTARLI
İddianamenin sonuç bölümünde savcı, ses kayıtları ve diğer delillerin müşteki anne ve babanın beyanlarını doğrular nitelikte olduğunu belirtti. Mağdur çocuğun beyanlarının ‘hayatın olağan akışına uygun’ olduğunu vurgulayan savcı, halanın beyanlarının da ailenin anlatımlarıyla uyumluğu olduğunu belirtti. Savcı, Uzman Adli Görüşmeci’nin çocuğun beyanlarıyla ilgili olarak ‘Çocuğun anlatımları kronolojik sıraya göre değil, dağınık bir görünüm sergiliyor. Ancak ifadenin bütününe bakıldığında çocuğun istismara maruz kaldığına dair detaylar var. Bu beyanlar çevresel detaylarla destekleniyor, ifade bu haliyle güvenlidir, bu bağlamda çocuğun beyanlarına itibar edilebilir’ şeklindeki görüşünü de alıntılayarak sanığın cezalandırılmasını istedi. İddianame kabul edildikten sonra ilk duruşma günü de belli oldu. Şağban 13 Kasım’da ilk kez hâkim karşısına çıkacak.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 09.09.2020 15:03
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol