ABD'nin Suriye saldırısı ile ilgili Sputnik’e konuşan Bilkent Üniversitesi’nden askeri uzman Güneydoğu Gazisi Koray Gürbüz şu değerlendirmelerde bulundu:

“ABD’nin Suriye’deki Şayrat hava üssünü bombalamasının ne anlama geldiğini, aslında geçmişe bakarak daha iyi anlarız. ABD, Irak operasyonunu başlamadan önce Irak ordusunun depolarında kimyasal silahların bulunduğunu ve bu kimyasal silahların sivil insanlara karşı kullanıldığını iddia eden birçok uydurma resim, görüntü ve asılsız haber yayınlamıştı. Sonra ne oldu? Irak’a karşı bir operasyon yapıldı ve bu operasyon sonucunda bir milyondan fazla insan öldü ve milyonlarca insan evsiz kaldı. Irak’ta şu anda bir kaos ve panik ortamı hakim. Iraklılar şu anda da ne olacağı belli olmayan bir ortam içerisinde. Irak şu anda 3’e bölünmüş bir duruma geldi. Ve Irak hükümeti hem ekonomik yönden hem de diğer yönlerden ABD’ye bağlı bir konuma geldi.

Bunu hatırlattıktan sonra Suriye’deki operasyonun ve bu operasyondan önce kimyasal silahların kullanıldığına dair haberlerin yayınlanması, kimyasal silahlara karşı ABD’nin hassasiyetinin dile getirilmesi ve ‘Irak’a olduğu gibi Suriye’ye de mudahale ederiz’ şeklindeki açıklamaların yapılması aslında bütün bu adımların tesadüfi olmadığını göstermektedir. 
Bunların yine Irak’ta olduğu gibi Suriye’de de kimyasal silahları bahane ederek aslında Suriye’ye bir müdahale ve operasyon hazırlığı içinde olduğunu göstermektedir.

ABD, meşru hükümetle görüşüp anlaşmak yerine oradaki, sayıları bine yakın olan terör örgütleri destekleyerek aslında Orta Doğu’da kendine bağlı bir ülke, kendine bağlı bir güç kurmak istemekte. Daha sonra o gücü kullanarak oradaki hükümetleri, devletleri kontrol etmek istiyor. ABD, şu anda Kuzey Irak’tan başlayıp Suriye topraklarını da içine alan bir koridoru açıp Akdeniz’e giden bir Kürt oluşumu, bir Kürt devletini kurmak istiyor. Ve bugün yaptığı bu operasyon da aslında bunu destekleyen bir hamle.”

TÜRKİYE HEDEF...

Öte yandan Suriyeli eski diplomat, siyaset bilimci Ebu Abdullah bir süre önce açıklama yapmış ve Türkiye'yi açıkça şu sözlerle uyarmıştı:

" Planın başarılı olması için Suriye, Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır ve Libya’nın parçalanması gerekiyor. Ülkemin  parçalanması BOP’u hedefine ulaştırır. Suriye’nin yanı sıra Irak ve Türkiye’nin Güneydoğusu’nu içine alan Kürdistan devleti kurulur. Türk insanı bunu anlamalı. Asıl hedef, Türkiye ve Suriye’nin bölünerek büyük Kürdistan ve İsrail’in kurulması. BOP’un amacı sorunsuz bir büyük İsrail devleti kurulması. Bunun gerçekleşmesi için Suriye’nin 4’e, Lübnan’ın 8 kantona ayrılması ve Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır ile Libya’nın 3’er parçaya bölünmesi gerekiyor ki Libya üçe bölünmek üzere. Suriye 45 farklı etnik ve dini grubu barındıran bir ülke. Bu ülkede kaos olduğunda neler olabileceğini düşününebiliyor musunuz? Türkler dikkatli olmalı. Eğer bir Kürt devleti kurulacak olursa, Türkiye’nin güneydoğusu da buna katılacaktır. Ayrıca Suriye’de Müslüman Kardeşler örgütünün başını çektiği bir konseyin Suriye’yi yönetmesi öngörülüyor. Türkiye’nin çoğunluğu Sünni ve Şii olan Hizbullah ve İran’a karşı bir hat oluşacak. Türkiye’deki aydınlara söylüyorum, bunun sadece Suriye’ye karşı bir savaş olduğunu düşünmeyin. Suriye’deki plan başarılı olursa Türkiye bundan çok olumsuz etkilenecek. Türk insanı bunu anlamalı. Türkiye’nin etrafında bir laik devlet olması, ABD’nin güdümünde İslami bir devletin olmasından çok daha iyidir. İkinci basamakta Türkiye var. Türkiye bir hedef, sadece 3 parçaya bölünmeyecek. Atatürk, Cumhuriyet’i kurarken laikliği seçti, İslamdan nefret ettiği için değil, dinin politik yaşamdan ayrı tutulması gerektiğini bildiği için.”