İskilipli Atıf, savunmasında, Teali İslam Cemiyeti'nin bildirisinin, Mustafa
Sabri tarafından hazırlanıp zorla cemiyet üyelerine imzalatıldığını, kendisinin
buna karşı çıktığını, hatta sonradan Vakit gazetesinde bir tekzip yayımladığını
söylüyor. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Çünkü gördünüz ki bu bildiriler Yunan
tayyarelerinden atıldı ve aksi tesir yaptı. Anadolu halkı Milli Mücadele'ye daha
fazla destek verdi. Siz de bu kötü durumdan kurtulmak için bunu yaptınız” diyor.
Yani, İskilipli Atıf'ın kendini kurtarmak için iki ay sonra tekzip yayınlaması,
cemiyetin başkanı olarak ihanet bildirilerinden sorumlu olduğu gerçeğini
değiştirmiyor.
Ankara İstiklal Mahkemesi, dinlediği çok sayıda şahide, (şahitlerin dinlenmediği
iddiası koca bir palavradır, şahitler dinlenmiştir) çok sayıda belgeye dayanarak
İskilipli Atıf'ı cezalandırıyor.
Ankara İstiklal Mahkemesi zabıtlarında yer alan 3 Şubat 1926 tarihli idam
kararına göre İskilipli Atıf iki suçtan; 1. Basımı ve dağıtımı hükümetçe
yasaklanan “Frenk Mukallitliği ve Şapka” adlı kitabı isyan bölgelerine özellikle
göndererek halkı isyana ve irticaya teşvikten, 2. Milli Mücadele'de başkanlığını
yaptığı Teali İslam Cemiyeti'nin ihanet bildirilerini “sonradan aldığı
tertiplere rağmen” Yunan uçaklarıyla Anadolu köylerine attırmaktan Ceza
Kanunu'nun 55. Maddesi gereğince “anayasayı tağyir” suçundan idama mahkum
ediliyor.