Bu yeni çalışmada, epidermal büyüme faktör reseptörü (EGFR) ile uyarılan barsak epitel hücrelerinin de TRPV1 üretttiği ortaya çıkmıştır. Epidermal büyüme faktör reseptörü (EGFR) barsaklarda hücre büyümesinde kritik role sahiptir.
EGFR sinyali arttığında, bu, hücre büyümesinin kontrol dışına çıkmasına sebep olur ve tümör gelişme riski artar. Araştırma ekibinin ortaya çıkardığı sonuçlara göre TRPV1, EGFR tarafından aktive edildiğinde, EGFR üzerinde “direk negatif geribildirim” etkisiyle barsakta istenmeyen hücre büyümesini azaltır ve sonuçta tümör gelişim riski azalmış olur.
Ekip, fareleri genetik olarak TRPV1 eksikliği taşıyacak şekilde modifiye etmiş ve bu farelerde barsak tümör gelişiminin çok daha sık geliştiği gözlenmiştir. Buradan yola çıkarak, TRPV1’in çoğunlukla barsakta tümörleri baskıladığı ifade edilmiştir.
İnsan gibi memelilerde kapsaisin tahriş edicidir, dokularımızla temas ettiğinde yanıcı bir hisse sebep olur. Biber gazının da aktif bileşenidir. Bu çalışmada ekip, barsaklarında çok sayıda tümör gelişme riski genetik olarak yüksek bir fare grubunu kapsaisin ile beslemiştir. Sonuç olarak bu farelerde TRPV1’in aktive olduğu ve yaşamlarının beklenenden en az %30 daha uzun olduğu gözlenmiştir. Ek olarak, bir “COX-2 inhibitörü” (steroid olmayan anti-inflamatuvar bir ilaç) olan Celecoxib ile kombine edildiğinde, bu tip etkilerin arttığı kaydedilmiştir.