yuzdeyuzhaber
2016-07-18 01:10:10

Köprünün Diğer Ayağı...

Hasan ÇÖMLEKÇİ

18 Temmuz 2016, 01:10

 İzmir Körfezi’nin iki yakasını birleştirecek köprülü tüp geçit projesinde ilk adımın atıldığını ve Anıtlar Kurulu’nun Narlıdere’deki başlangıç noktasına olumlu görüş verdiğini geçen hafta yazdım.
Projeye göre, Narlıdere’de eski Tansaş binasının olduğu bölgeden Çeşme ve Aydın otoyoluyla bağlantılı olacak giriş tüneli deniz altından gidip, Körfez ortasındaki yapay adadan yüzeye çıkacak. Buradan da köprüyle devam edecek.
Köprü inişi, ilk duyumlara göre Çiğli ilçesi sınırları içinde kalan 2. Ana Jet Üssü mevkisi olacak.. Ama burasıyla ilgili kesin bir bilgi yok.
Bu konuda Habertürk okuyucularından epey elektronik posta geldi. Ve onlardan Macit Toksoy şunları soruyor:
“Karşıyaka tarafında Mavişehir’den sonra başlayıp Doğal Yaşam Parkı’na kadar uzanan bölge binlerce flamingonun, martının ve pelikan dahil başka kuş türlerinin yaşam alanı.
Size bahsettiğim yer, Tuzla’daki Kuş Cenneti değil; eğer kaldırılmadıysa pis su pompalama tesisinin yanındaki RAMSAR alanı..
Mavişehir’den çıkıp belediye arıtma tesislerine kadar bisikletle gezerek o alanı görmenizi, kuşları seyretmenizi öneririm.
Hatta bu geziyi bu projeyi planlayacak, uygulayacak herkese öneririm.
Sizce yapılacak bu geçit bu bölgedeki doğal yaşam alanını etkilemeyecek mi?
Bu konuda bir inceleme yapılmış mıdır?”
Macit Toksoy böyle diyor.. Bence bir canlı için yapılan projeler, diğer canlıları öldürecekse o iyi bir proje değildir.
Mutlaka doğal yaşam dikkate alınmıştır, kuşlara zarar gelmemesi düşünülmüştür.
Düşünülmediyse vakit erken gidip bir daha bakılmalı. Ve en az zarar verecek şekilde düzenlenmeli.
İnsan yararı için başlanan her projede mutlaka tabiat zarar görür. Bu kaçınılmazdır. Aksi takdirde ilkel yaşam sürmek gerekirdi..
İzmir’de iki yakayı Körfez’den bağlamak şart. Bunu yaparken de tabiat zarar görecek. Amaç en az zarar..
Aksi takdirde her projeye karşı çıkmak gerek. O zaman da ileri gidemezsin..
 
 
Bundan böyle yan duracakmış!
İzmir’de yaşayıp da Reyhan Pastanesi’ni bilmeyen yok gibidir. Pastanenin büyük ortağı Tuncay Reyhan, başından geçenler nedeniyle bu köşenin müdavimlerindendir.
Bizim Tuncay, yaşadığı son olayın ardından çok sevdiği dostu, Erzincan ve Gaziantep eski Emniyet Müdürü Süleyman Oğuz’u arar. Nefes nefesedir, “Az daha katil oluyordum” der.
“Ne oldu” sözünü duymadan devam eder.
“Arabayla bir ziyaretten dönerken Alsancak’ta kırmızı ışıkta durdum... Bu sırada kendine yeşil yanan bir yaya geçerken, hızla gelen bir taksi kırmızıda durmadı. Yayayı sıyırdı geçti. İlerde taksiciyi yakaladım..”
- Eeee.. Kavga mı ettiniz.
- Kızdım, bağırdım.. O da ‘haklısın abi’ dedi.
- Neden katil olacaktın ki?
- Yayaya elimle buyrun geçin işareti yapmıştım. Eğer taksici ezseydi katil olmayacak mıydım. Vicdan azabı çekerdim. Bundan böyle kırmızı ışıkta yanımdan geçmesin diye yolda çapraz duracağım!...
Süleyman bey, bu açıklamadan sonra söyleyecek söz bulamamış.
Şimdi Tuncay’ın duygusallığını herkese anlatıyor.
 
 
Ne güzel söylemiş
Hayat eğitim ve
dostlarla genişler,
mutlulukla uzar.
(Basri BAŞALP)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.