“ERDOĞAN ŞU ANDA UZLAŞMA AŞAMASINDA AMA BUNUN UZUN SÜRECEĞİNİ SANMIYORUM”
Max Hoffman, Erdoğan ve Türk hükümeti yetkililerinin son dönemdeki açıklamalarının ABD’ye yönelik olumlu tonlar içermesi konusunda, bunun en önemli nedeni olarak Türk ekonomisinin içinde bulunduğu duruma işaret etti. Batı’yla ilişkilerin daha da kötüye gitmesinin Türk ekonomisinde yaşanan sorunları da daha derinleştireceği endişesinin bu yaklaşımda önemli rol oynadığı görüşünü dile getiren Hoffman, bir diğer neden olarak, ABD’de her yeni yönetim göreve başladığında Erdoğan’ın önce, “ABD yönetiminin nasıl bir yöne gideceğini görmek” ve Amerikalılar’a - bir anlamda manipüle ederek - “Evet, ilişkileri geçmişte X, Y, Z konularında sizin gözünüzde istismar ettik ama şimdi işbirliği yapmak istiyoruz” dedirtmek için uzlaşma yaklaşımı sergilediğini belirtti. Hoffman, üçüncü bir nedenin de Avrupa Birliği’nin Doğu Akdeniz konusunda daha katı ve cezalandırıcı bir karşılık vermesini engellemek olduğunu kaydetti. Ayrıca Erdoğan’ın temelde “rövanşist” bir özelliğe sahip olduğunu, Türkiye’nin avantajına olacak şekilde bölgede yeni bir düzen kurmaya çalıştığını ancak bunun beraberinde büyük riskler de getirdiğini ifade eden Hoffman, “Türkiye şu an itibariyle aşırı yüklenmiş durumda ve bir mola Erdoğan’ın da çıkarına olabilir. Bu da bu uzlaşma aşamasına girmenin bir diğer nedeni olarak öne sürülebilir” dedi.
Ancak Hoffman, gerek aradaki potansiyel gerilim konularının çok fazla ve ciddi nitelikte olması gerekse Erdoğan’ın kişisel dünya görüşü ve iç siyasi nedenlerle taviz verecek bir konumda olmamasının, içine girdiği “uzlaşma aşamasının” çok uzun sürmeyeceği anlamına gelebileceğini söyledi. Hoffman bunun yanında, 2022 ya da 2023’de yeni genel seçimler yaklaştığında Erdoğan’ın daha önceki seçim dönemlerinde de olduğu gibi tavrını yine sertleştireceği, özellikle de Doğu Akdeniz’de gerilimi arttırabileceği tahminini dile getirdi.