yuzdeyuzhaber

YETMEDİ Mİ ARTIK

GÜNDEM

Kulturkampf… Kavram Almanca, “kültür mücadelesi”/”kültür savaşı” anlamına geliyor.
Siyaset literatüründe
ge­nellikle Almanca kullanılıyor. Örneğin… Fransızca, “le Kulturkampf”…
İspanyolca, “el Kulturkampf”…
İtalyanca, “il Kulturkamp”…
Peki, bu kavram nasıl doğdu?
Avrupa'da esmeye başla­yan aydınlanma rüzgarı, dinin toplumdaki rolü ve top­lum-kilise arasındaki ilişkiyi tartışmaya başladı. Kral ile birlikte ülkenin sahibi olan kiliseninkamu­sal alanının dışına çıkması istendi. “Din ile devlet işleri birbirinden ay­rılsın” deniyordu. Laiklik gündemdeydi… Katolik kilisesi direndi. Ve…
Yeni kurulmaya baş­layan -Almanya-İtalya gibi-
modern ulus devletler ile kilise arasında kültü­rel güç savaşı başladı. – Bir yanda, elinde büyük sermaye bulunduran, (evlilik, aile, eğitim gibi alanlarda) günlük yaşama nüfuz eden, devlet içinde kurumsallaşmış dogmatik/katı dinsel otori­tevardı. – Diğer yanda, insan aklı­nın ve iradesinin özgürlüğünü savunan modernist, laisist, ulusalcı, liberal, sosyalist ay­dınlanmacılarvardı. Bu “kültür savaşı” en sert Almanya'da yaşandı.
Papa Pius IX
liderliğindeki Katolik kilisesi, Bismarck ön­derliğindeki Prusya'nın Alman­ya'yı birleştirerek modernist-laik ulus devletkurmasına karşı çıktı. Başaramadı. Bismarck, -mali kısıtla­ma, medeni nikah, ruhban eğitiminin denetimi vs.- ko­nularda 22 kanun çıka­rarak Katolik kilisesinin gücünü doğradı. Vatikan'la ilişkiyi bile kesti! Cizvitleri yasaklattı. 1.800 papazı hapsetti ya da sürgüne gönderdi. Bunlar yüzünden suikaste bile uğradı. Uzatma­yayım. Tarih: 17 Ocak 1873.
Kulturkampf kavramı…
Bismarck'ın 1871-1878 yılları arasında
Katolik kilisesi ve onun gölgesinde­ki Merkez Parti'yle yaptığı “kültür mücadelesinden” doğdu! Gelelim meselenin Türki­ye boyutuna…

200 YILLIK ÇATIŞMA

Almanya'daki kulturkampf sadece yedi yılsürdü! Daha sonra Bismarck, -gelişen sosyalist dalgadan çekinip- kilise ile anlaştı. “Azaltma Yasası” ile bazı kanunları yumuşattı… Türkiye tarihinde ise kulturkampf -Tanıl Bo­ra'nın “Zamanın Kelimeleri” kitabında belirttiği gibi- bit­meyen bir cenk'tir! Modern Türkiye tarihini Tanzimat ile başlatırsak ka­baca şöyle bir değerlen­dirme yapabiliriz: – Tanzimat'a karşı II. Ab­dülhamit…
– II. Abdülhamit'e karşı İttihatçılar…
– İttihatçılara karşı Hürri­yet-İtilafçılar…
– Hürriyet-İtilafçılara karşı Kemalistler…
– Kemalistlere karşı Gard­rop Atatürkçüler…
– Gardrop Atatürkçülere karşı Refah Partisi…
– Refah Partisi'ne karşı 28 Şubat…
– 28 Şubat'a karşı AKP…
Tablo böyle ne kadar daha sürüp gidecek?
200 yıldır süren kultur­kampf/”kültür savaşımız” ne zaman-nasıl son bulacak?
Bir gün AKP iktidarı yıkıla­cak. Sonra…
Sonra yeni bir “kültür sava­şına” mı başlayacağız?
Ne zaman son bulacak bu kültürel cenk?
Kültürel meselelerimizi “intikam alma” boyutundan ne zaman çıkaracağız?
200 yıldır siyasi mücade­leyi sadece “kültür eksenli” yapmak aslında büyük hata değil mi?
Ne zaman kavuşaca­ğız toplumsal barışa
? Salt kendi politik görüşümüz iktidar olduğunda mı? Tek boyutlu kültürel hegemonya anlayışı­nınülke olarak bizi büyük ayrışma noktasına getirdiği/ kamplara böldüğü görülmü­yor mu? İki örnek vereceğim…

DİLE-TAVRA YANSIYOR
İşte 28 Şubat Davası…
Hepimiz biliyoruz ki, hukuki anlamda böyle dava olmaz.
Hepimiz biliyoruz ki, davanın ana konusu, “kültür savaşı”/kulturkampf'tır!
28 Şubat'ın yaptığı ha­tayı
bu kez AKP yapıyor; “intikam” açıklamalarında bulunuyor! Maalesef 200 yıldır gördü­ğümüzün benzeridir bu dava; tıpkı -II. Abdülhamit'in Yıldız Sarayı'ndaki mah­kemede Mithat Paşa'yı yargılatması gibi- bu dava da “güç savaşı” haline dönüş­türüldü… Peki ya sonra? AKP iktidardan düştüğü anda -kulturkampf nede­niyle- yeni davaların açılaca­ğını söyleyen bugün büyük kitle yok mu Türkiye'de? Benzer tarihsel kültür çatış­malarını daha kaç kez yaşaca­ğız peki?
28 Şubat askerleri, Er­bakan iktidarının
ekono­mik-politiğine değil, salt kül­türel yönüne bakarak büyük hata yaptı. Ve fakat… Benzer hatayı AKP de yaptı; FETÖ'nün Türk Ordusu içinde yuvalanmasına gözünü kapadı, darbeye maruz bıraktı ülkeyi!
Vereceğim ikinci kültü­rel çatışma örneği daha sancılı…
Bir çevrenin sırf kendi kültürlerinden olmadıkları için, uçak kazasında ölen gen­cecik kızlara ağır sözcüklerle saldırdığını bilmeyen kalmadı sanırım… Kulturkampf sadece siyasi çatışmanın konusu değil; top­lumsal yaşamda da büyük yaralanmalara sebep olu­yor. Şanlıurfa/Suruç, Ankara Gar ya da İstanbul Reina'da IŞİD tarafından öldürülen insan­lara en ağır küfürlerle sal­dıranları unuttunuz mu? Tüm bu nefret dolu dile-tavra yol açan da kulturkampf değil mi? Peki, tekrarlıyorum: Ne zaman son bulacak bu topraklardaki 200 yıllık kültü­rel çatışma? Kültürü, çatışma konusu olmaktan kim- nasıl çıkara­cak? Bu konu üzerinde çok dur­mak-tartışmak gerekmiyor mu?
Yoksa… Birbirimize laf sokmaya
devam mı etmeli­yiz?
Hani… Mevzubahis olan Vatan'dı…
Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.