yuzdeyuzhaber
2016-11-24 23:25:27

Dolar'daki Yükseliş İçin Kritik Hafta

Harun EKŞİ

24 Kasım 2016, 23:25

 Ankara’da ekonomi alanında hummalı bir çalışma var. Ekonomik koordinasyon kurulu geçen hafta cuma günü toplanmıştı. Bugün Cumhurbaşkanlığı’nın başkanlığında yeniden toplanacak. Çok net olarak şunu görüyoruz: Ankara dolardaki kur artışından olduğundan fazla rahatsız. Bunun kötü bir durum olduğundan söz edilebilir mi? Hayır.
Türkiye ekonomisinin daha da güçlenmesi için artçı şok olarak nitelendirebiliriz. Çünkü bir ülkenin ekonomisini yönetirken finansal piyasaları önemsemek gerekiyor. Şu şekilde örnek vermek gerekir; Bir insan bedeninde dolaşan kan, deveranda sorun varsa elbet bir yerden patlak verecek ve insan bedeninde hasarlara neden olabilecektir. Öncelikle; Ankara kur artışından rahatsız. Çünkü önceleri döviz kurları yukarı gittiğinde önceki perdelerde her zaman şunları görüyorduk. Bu konuda yetkililer “ Biz döviz kurunun hareketlerinden rahatsız değiliz, piyasa doğruyu bulur, içsel, dışsal vs.” şeklinde açıklama yapılarak dile getiriliyordu. Şimdi rahatsız olunması bundan sonra uygulanacak politikalarla Türk Lirası destekleyici ve Türkiye’de döviz kurlarının dünyadan bağımsız bize benzer ülkelerde olduğundan daha farklı yükselişlere sahne olmasını engelleyici bir çaba içerisine girilecektir. 
Bunların hepsini önemli kabul edebiliriz.
Peki; ne kadar etkili olacak? Ankara doları durdurabilir mi?
Yurt dışında piyasalarda önümüzdeki 3 hafta çok büyük yükselişler ve düşüşler olabileceğini beklenmemelidir. Çünkü ufukta FED’in (Amerikan Merkez Bankası) faiz artış kararı gözüküyor. Bu sürecin daha yumuşak ve yatay kalacağı gözüküyor. Gerek yetkililerin alacağı ekonomik hamleler, gerekse bağlantılı olarak bugün Türk Merkez bankasının alacağı faiz artırım kararı, devamında yapılacak hamlelerle kurda çok kısa vadede önümüzdeki bir kaç gün daha etkilerini görebileceğimiz günler yaşayacağız.
Peki Merkez Bankası hangi faiz oranlarında ne kadar değişikliğe gidecek?

TC. Merkez Bankasının borç alma faiz oranı gecelik 7,25, gecelik borç verme faiz oranı 8,25, de haftalık politika faizi ise 7,50dir. Burada ağırlıklı piyasa beklentisi, haftalık politika faizinin 0,25 puan arttırılması dolayısıyla simetri ile hem gecelik alt bant, hem gecelik üst bant 50 baz puan aşağıda ve yukarıda olabilecek şekilde sadeleştirme yapabileceği yönündedir. Kur artışı, hükümetin gündemine bu kadar çok gelmesi ve bunun da toplumda psikolojik etkisi olduğu göz önüne alındığında Merkez Bankası biraz daha farklı hamleler gelebileceği ön görülebilir. Yani hem gecelik borç alma, hem de gecelik borç verme faizinde yüzde 8’de buluşturabilir. Bu oran piyasaya baskı yaratmayacaktır. Ortalama fonlama ise; şu anda yüzde 7,87’dir. Piyasaya bu ortalamada borç veren Merkez Bankası, şu şekilde mesajlar verebilecektir. Merkez Bankasının gelecekteki izleyeceği faiz politikasında enflasyon oranlarını da dikkate alacak şekilde bir titizlilikle hareket edecek, geçmiş yıllarda uygulanan koridor uygulaması tamamen terk edilmiş olacak ve piyasalar nezdinde güçlü bir Merkez Bankası efekti yaratacaktır.
Daha geniş bir açıyla bakarsak; önümüzdeki 1 kaç aylık vadede Ankara kur üzerinde etkili olabilecek mi? Burada yine Ankara ile ilgili olarak ekonomi dışı faktörler, Avrupa birliği olan ilişkiler çok daha önemli olacak. Amerika ile olan ilişkiler ise; muhtemelen 20 Ocakta Donald Trump, başkanlık koltuğuna oturduktan sonra konjonktürel gelişmeler beklenebilir. Önümüzdeki bir kaç ay çok fazla gelişme beklemek yanlış olur. Ancak, Avrupa Birliği ile ilgili süreçler devam ediyor ve Avrupa Parlamentosu, bugün Türkiye ile ilgili bir tavsiye kararı alacak. Burada da, Türkiye tarafından devreye sokulan muhtemel bir lobi çalışması rahatlıkla görünüyor. Buna rağmen Avrupa Parlamentosu, ilişkilerin sürdürülmeye devam edilmesi, belirli şartlar oluştuğu takdirde müzakerelerin durdurulması ile ilgili bir karar alacağı kesindir. Nedir bunlar; İdam Cezasının kabul edilmesi, İç Güvenlik Yasası. 
Avrupa Parlamentosu, her ne olumsuz karar verecek olmuş olsa da, bağlayıcılığı olmayan bu kararın etkileri kısıtlı olacaktır. Ancak müzakerelerin geçici durdurulması konusunda bir tavsiye kararı çıkarsa; Türkiye, avrupa’ya bu konuda en üst seviyelerde çok sert yanıtlar vereceği hiç şüphesiz.
Ama esas olan Aralık ayında yapılacak olan Avrupa ülkeleri Liderler zirvesinde, bu konuda Avrupa parlamentosunun kararını onaylarsa, Türkiye mülteci anlaşmasını iptal edecek mi? Karşılıklı restleşme nereye kadar gidecek? Bu faktörlerin de, Türk piyasalarında uzun süre etkili olduğunu göreceğiz. Bir uzlaşmanın yavaş yavaş oluşmasını görmek daha olasıdır. Ancak başa dönersek; gerek Merkez Bankası, gerekse ekonomik karar alıcılar, döviz kurlarında çeşitli hamleler yapacak ve çok kısa vadede güçlü etkilerini göreceğiz. Ancak orta vadede etkiler daha kısıtlı kalıp, farklı faktörlerin öne çıktığı hareketli aylara şahit olacağız.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.