(Büyük Taarruz'un savaş planlarımızdaki orijinal adı “sad” harekatıydı. Arap alfabesinin “sad” harfiydi. Kozmik gizliliğe sahip taarruz planlarımızın üzerine “ص” işareti konuluyordu.
Türk ordusunun savaş alanına dizilişini kağıda çizerseniz, karşınıza “ص” şekli çıkar… Mustafa Kemal bu yüzden bu kod adını vermişti.
Süvarilerin farkında bile olmayan Yunan karargahı, Türk ordusunun Afyon'dan, sıklet merkezinden taarruz edeceğini zannediyordu.
Hesaplarını buna göre yapmışlardı, savunma hatlarını bu tahmine göre oluşturmuşlardı.
Tren hatları ellerindeydi, ayrıca dört bin kamyonla ikmal sağlıyorlardı, piyade ve silah sayıları katbekat fazlaydı, açık araziden ve karşıdan gelecek taarruzu rahatlıkla defedebileceklerini düşünüyorlardı.
Oysa vaziyet hiç de hesapladıkları gibi değildi.
Süvarimiz kılıç gibi ileri atıldı.
Sarp kayalık bölge olduğu için Yunanların savunmaya gerek görmediği Ahır Dağı üzerinden arkaya sızdılar, işgal ordusunun cephe gerisini adeta salam gibi dilimlemeye başladılar.