Abartıyorlar! Ben de şaşırıyorum hatta “Biz neler yapabilirmişiz meğer” diyorum! Gülüyorum açıcası... Böyle bir şey mümkün değil. Çok saf, temiz duygularla İslam ülkelerine, Silahlı Kuvvetler’imizin tecrübelerini nakletmek istedik. Hepsi bu... Ayrıca İslam ülkelerinin birlik olmasını istiyoruz, bu bizim “kızıl elma”mız.
- Peki SADAT neden şüphe uyandırıyor? Neden hep tartışmaların odağında?
SADAT’a saldırı okyanus ötesinden başladı. Michael Rubin, ABD’den SADAT hakkında yazılar yazmaya başladı. Hain FETÖ’nün hoparlörü Suat Avni sazı aldı. Mehmet Eymür de iftiralara katıldı. Saldırı ABD’den geldiğine göre, İslam ülkelerindeki etkili faaliyetlerinden rahatsız olunduğundan dolayı SADAT tartışma konusu yapıldı. Son zamanlarda da ben Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı’na getirildiğimden Cumhurbaşkanı’mıza saldırı için SADAT ve şahsım mesnetsiz iddialarda kullanılmak isteniliyor.
- “Yalnızca resmi silahlı kuvvetlere eğitim danışmanlığı veriyoruz” diyorsunuz. Ama donanım, teçhizat da sağlıyorsunuz sanırım?
Evet, mesela silahı, aracı-gereci var ama kullanamıyor. Biz tabii Türkiye’yi baz alıyoruz. Türkiye’nin ürettiği silahların pazarlayıcısı gibi de hareket ediyoruz. O ülke gelip bize nelere ihtiyacı olduğunu söylüyor, biz de gelip Türkiye piyasasını araştırıyoruz.
- Başka ülkelerden silah, araç-gereç temin ediyor musunuz?
Evet, başka ülkeler de olabiliyor. Mesela Güney Kore’den talep ettik, veremediler. Ukrayna ile de temasımız oldu. Başka ülke yok.
- Peki TSK’ya veya emniyete teçhizat tedarik ediyor musunuz?
Hayır, SADAT, TSK ve Emniyet teşkilâtına hizmet ve malzeme alımı hizmeti vermiyor. Dediğim gibi kurumlarımızın dış pazarlarını geliştirmek ve dost ülkelerin ülkemiz standartlarında ihtiyaçlarını karşılamaları için gayret sarf ediyoruz.
- SADAT’ın Reis anlamına geldiğini iddia edenler olmuş...