Bu soruyu ticari şirketlere sorulan yanlış bir soru olarak değerlendiriyorum. Bir proje neyi gerektiriyorsa onun için kadro oluşturuluyor ve o kadroyla çalışma devam ediyor. Bunlar savunma ve güvenlik alanında danışmanlık yapabilecek sayı, rütbe ve yetenekteler. Ancak hiçbir şekilde ne içeride ne de dışarıda paralı asker tipi bir organizasyon ve hizmetimiz yok.
- Özellikle 15 Temmuz’dan sonra sivillere yönelik silahlandırma, eğitim birimleri oluşturuluyor iddiaları var. SADAT’la ilişkisi var mı? Yoksa bile sizin bu tür yapılanmalara dair gözleminiz var mı?
Yok. 15 Temmuz’da yaşanan tecrübeyle sivil toplumun daha organize olması konusunda bir düşünce var ama silahla değil. Sivil toplum kuruluşlarında, bu tür bir olay gerçekleştiği zaman, nasıl daha iyi organize olunabileceği konusunda tartışmalar olmuştur.
- Peki 15 Temmuz’da sivillerin örgütlenmesinde SADAT’ın etkisi oldu mu veya o gece SADAT üyeleri ellerine silah alıp sokağa çıktılar mı?
15 Temmuz 2016 gecesi, bir vatandaş olarak darbeye karşı münferit tepki koymanın dışında ve “ne yapılması gerektiğini” soran eş-dost-yakınlara, “Cumhurbaşkanımızın çağrısına uyun demenin” dışında her hangi bir eylemimiz ve söylemimiz olmadı.
- SADAT’a üye emekli askerlerden o gece eline silah alıp, silahlı direnişe katılan oldu mu?
Hayır, kesinlikle olmadı. SADAT’a üye olanlardan hiçbirisi silahlı bir şekilde meydanlara çıkmadı.
- Normalde refleks olarak çıkmalarını beklemez miyiz? Siz emekli bir askersiniz ve darbeye karşısınız. Darbe oluyor, silahınızı alıp çıkmak istemez misiniz?
Hayır. Silahını alıp çıkan olmadı. Sadece sokağa çıkanlar, çevresindeki insanlara veya karşısındaki askerlere askeri birikimleriyle müdahale ederek münferit girişimlerde bulundular.