(Bu satırlar, dün gece 21:00'de yapılan İmamoğlu ve Yıldırım arasındaki TV düellosundan saatler önce yazılmıştır.)

Büyük kitlelere hitap eden hatipler, kendilerine sorulan sorular karşısında rezil de olabilir, vezir de.

Bu yazımda sizlerle, dünyanın üzerinde durduğu "soru" olgusunu paylaşmak istiyorum.

"Soru" sormak, yaşamın temeli ve var olmanın koşuludur.

Hem de her alanda.

Sormadan kendimizi bilemeyiz, dünyayı anlayamayız, kişileri tanıyamayız, olay ve olguları çözemeyiz.

Soru, bilimin ve varoluşun temelidir.

SORU SORMA SANATI VE YETENEĞİ

Bu köşede daha önce "Sorgulama Teknikleri" kitabımdan alıntılar yaparak kimi bilgileri paylaşmıştım.

Şimdi daha kısa biçimde soruların nitelikleri ve kalitesi hakkında bir alıntı yapmak istiyorum.

Tabu olan sorular vardır.

Tabu yıkan sorular vardır.

Işık getiren sorular vardır.

Işığı engelleyen sorular vardır.

Aydınlığı çağrıştıran sorular vardır.

Bazı sorular karabasan gibi gelir.

Bir anlık sorular vardır.

Sadece bir kültürde var olan sorular vardır.

Ahret sorusu gibi bitip tükenmeyen sorular vardır.

Sorduğumuza pişman olduğumuz sorular vardır.Sormasak insanlığımızı yitireceğimiz sorular vardır.

İçinde tuzak olan sorular vardır.

Aklıselime davet eden sorular vardır.

İnsanın aklını başından alan sorular vardır.

Delilerin sorduğu akıllıca sorular vardır.

Akıllıların sorduğu delice sorular vardır.

Sorular vardır bir kitap yetmez.Sorular vardır bir ömür bitmez.

Beyin gücü ile sorulan sorular bulunur.Bilinçaltından gelen sorular vardır.

Sorular vardır sorarken yorulursunuz. Sorular vardır cevaplarken yorulursunuz.

Sorular vardır sorana göre cevabı değişmez.

Bir sorunun iyi bir soru mu, yoksa cevabı olmayan bir soru mu olduğu bir kavrayış meselesidir.(Etik not: Alıntı yaptığım kaynak çok eski olduğu için yazarını net biçimde belirleyemedim. Ama bana  ait olmadığını vurguluyorum.-HC).

cevizoglu.jpg


Kitleler sorulan sorular, sorulara verilen yanıtlar ile de biçimlendirilmektedir.

Kitleri tanımak bilim dünyası ve politikacılar/devlet adamları için de ayrı bir önem taşımaktadır.

Akademik olarak inceleme alanım içindeki kitle davranışları üzerine bir eser hazırladım.

"Kitle Psikolojisi" adlı kitabım Bilim ve Sanat Yayınları tarafından yayınlandı.

Bu kitabıma da -diğerleri ve "Beden ve Teknoloji" kitabım gibi- çok emek verdim.Psikoloji eğitimi alan öğrenciler ve hocalar kadar toplumdaki ihtiyacı da karşılayacak bu eserim ile, 35 adet yeni kavram ve tanım üreterek, bilimsel literatüre katkıda bulunmaya çalıştım.

Ağır, sıkıcı ve anlaşılmaz bilimsel kitapların aksine, bir roman gibi çok net ve rahat anlaşılacak akıcı bir eser olduğuna inanıyorum.

Türkçede çok az çalışılan, genellikle çeviri eserlerin bulunduğu bu alandaki önemli bir boşluğu dolduracağını düşünüyorum.

Umarım sizler de beğenirsiniz. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol