TEKİN VE SARIGÜL'E İNCE MESAJLAR!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu CHP grubunda konuştu. Partide 'birlik' vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, İstanbul ve Ankara'yı bölünmeler nedeniyle kaybettiklerini söyledi.

08 Ekim 2013 Salı 18:02
TEKİN VE SARIGÜL'E İNCE MESAJLAR!

 Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

Hiçbirimizin farklılıklardan dolayı partimizi bırakıp gitmesini istemiyoruz. CHP varsa herkes için var dedik. Çünkü CHP demokrasinin güvencesidir. Geçmişte yaşanan bölünmeler bize güç kaybettirdi. Ankara İstanbul büyükşehir belediyelerini bu yüzden kaybettik. 11 yıldır ülkeyi bir parti değil 1 kişi yönetiyor. Demokrasi 11 yılda büyük bir açık verdi. Ciddi bir demokrasi açığımız var. Bize bir görev düşüyor. Onun için bizim birlik içinde bir arada olmamız gerekiyor.


2012 karnemiz şu: Türkiye dünya ülkeleri arasında 88. sırada. Uluslararası kuruluşlar demokrasimizi hibrid demokrasi olarak tanımlıyorlar. Yani bizim ülkemizde demokrasi yok diyorlar. Kusurlu eksik yurttaşına güven duymayan bir demokrasi anlayışımız var.Demokrasimizi tehlike altındadır. Bu yapıyı destekleyen 12 Eylül rejiminin ortaya çıkardığı darbe hukukudur. Darbe yasalarına karşı ciddi bir mücadele vermemiz gerekiyordur.Ama darbe yasalarını savunun bugünkü iktidardır.

AYRIŞMA OLMAZ

Sıkıştıklarında ise ‘biz getirmedik’ diyorlar. Sen getirmedin ama sen sahipleniyorsunBiz hem demokrasi tehlikede diyeceğiz hem de ayrışacağız. Böyle olmaz.Bunlar demokrasiyi tramvaya benzeterek yola çıktılar. Dini etnik kimliği kullanarak bugün Türkiye’yi ciddi bir ayrışma noktasına getirdiler.
Biz siyasetçilerin engellemelere maruz kalmadan konuşmasını isteriz. Ama siyasetçi halkına doğruları söylemeli. Eğer doğruları söylemeyip halkını kandırıyorsa demokrasinin önünde ciddi bir engel var demektir.

DEMOKRASİ PAKETİ

Önümüze konulan paketin demokrasiyle ilgisi olmadığını ifade ettik. Demokrasi kılıfı içinde andımızı da kaldırdılar. Neymiş, ‘bu soğuk savaş dönemlerinin andıymış. Birinci yalan. 1933’te soğuk savaş diye bir kavram yoktu. 1940-1990 dönemlerinin tabiridir soğuk savaş.İkinci büyük yalan ‘çocukları formatlıyorlar’… Ne öğretiyorlar çocuklara doğruluğu öğretiyorlar.‘Doğruluk dediniz de ne oldu yolsuzluk yaptılar’ diyorlar. Kendisini tarif ediyor…

ANDIMIZLA NE ALIP VEREMEDİĞİNİZ VAR

Doğruyum, çalışkanım… Ne alıp veremediğiniz var. Çocuk çalışkanım diyor.Ama asıl yasaklamak istediği şu: Türküm denmesi… Bunu söyleyemiyor.Bir sürü kılıf uyduruyor.
Yahu yiğit adam ol. Daha doğrusu adam ol. Neyi yasaklamak istiyorsan çık milletin önüne neyi yasaklamak istiyorsan söyle..33’lerden kaldı diyor. İstiklal marşı ne zamandan kaldı peki. Hepimiz İstiklal marşı okuyor. Yani biz toplumu mu formatlıyoruz.Halkına yalan söyleyen bir Başbakandan o topluma yarar gelmez.Kaldı ki gencecik çocuklara kininizi unutmayın diye mesaj veriyorsun. İlkokulda ne öğretiyorlar, doğru olacaksın çalışkan olacaksın Atatürk’ü seveceksin…

DEMOKRASİ DEĞİL SEÇİM PAKETİ

Bu paket demokrasi paketi değil AKP’nin seçim paketidir. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor.Bu paket bizim anladığımız şekilde bir demokratikleşme paketi değil AKP'nin seçim paketidir.Yargı bağımsızlığına ilişkin ne yapacaksan her türlü desteği vermeye hazırız dedik. Pakette var mı böyle bir şey. Yok.

DENİZ FENERİ VE GEZİ OLAYLARI

Yargının bağımsızlığnı yitirdiğinin en önemli göstergesi deniz feneri davasıdır. Kurban parasını, zekat parasını yiyenler ödüllendirildi,sırtları sıvazlandı. Savcılar yargılandı, hırsızlar serbest kaldı.Gezi olayları yaşandı. Gezi eylemlerinde savcılar dava açıyor… Olabilir. Ama daha ilginç bir şey yaşandı AKP il başkanı savcılığa ‘dosyadan bir fotokopi ver bana’ diyor.Böyle bir şey olabilir mi?Yargının bağımsız olmadığı bir ülkede demokrasiden bahsedilemez.

ERDAL EREN DAVASI

Bu özel yetkili eski sıkıyönetim mahkemeler 17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşını büyüterek idam ettiler mahkeme kararıyla.
Milli irade diyoruz. Güzel. Milli iradeyse milli iradenin seçtiği milletvekillerinin hapiste ne işi var?
Önce dönüp bir kendisine bakması lazım. Sen milletvekili olamıyorsun. Önün açıldı demokrasi adına şimdi geldin demokrasiye ihanet ediyorsun.Seni seçen oylar milli irade de onları seçen oylar gayrı milli irade mi?
Kalem tutanla elinde silah tutanı aynı kefeye koyarsanız böyle olur. Siz darbe anayasasının bile gerisine düşmüşsünüz.

HRANT DİNK OLAYI

2276 öğrenci şu anda hapishanelerde. Puşi takan çocuğu, parasız eğitim istiyoruz diyen çocuğu hapse attık. Bunu dair bir düzenleme var mı?7 milletvekili hapiste. Bu milletvekillerinin serbest bırakılmasına ilişkin bir düzenleme var mı demokrasi paketinde. Hiçbir düzenleme yok.Yüzde 10 seçim barajını kim getirdi Kenan Evren ve arkadaşları.
Üç seçenek getirdiler. Bunlardan birini seç diyorlar. Hani demokrasi vardı? Hani bizim görüşlerimiz vardı?
2002’de yüzde 34 oy aldılar parlamentonun yüzde 66’sına egemen oldular. 178 milletvekili fazladan çıkardılar.
Hani milli irade? Nerede bu milli irade? Son seçimde biz aldığımız oyun karşılığı milletvekilliği kazanamadık. Kim sahip çıkıyor buna Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları…10 yılda 121 faili meçhul cinayet var. Başta Hrant Dink olayı.
Ne demişti Erdoğan, “TC vatandaşı Dink’in davası geçmişte olduğu gibi Ankara’nın dehlizlerinde kaybolamaz” ama kayboldu gitti.Nerede ipten kopan adam varsa gizli tanık yaptılar. Demokrasi paketinde bunu düzenleyen bir madde var mı? Yok…

ESKİŞEHİR VALİSİ'NE VALİ DEMEK İÇİN

Bir olay yaşandı Eskişehir'de. Gencecik bir çocuğumuz tekmelerle, sopalarla döülüp öldürüldü. O ilin valisi, sözde vali, kusura bakmasın da ona vali demek için 50 dereden su getirmek gerekir. O olayı namusluca yazan gazeteciye bu vali tehdit maili yazdı. Bunu yazan kişi, bir gazeteciye adi ve şerefsiz diyen bir kişi o koltukta oturamaz. Ne dedi Recep Tayyip Erdoğan. Bu sevdiğimiz, başarılı bir arkadaşımız. Ne diyeyim, ne diyeyim. Bizde bir laf vardır. Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 08.10.2013 18:08
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol