Eminim!.. Biden-Erdoğan buluşmasından sonra Suriye’de ne olacaktan tutun da S-400’leri ne yapacağımızdan daha çok, baş başa 45 dakikanın içeriye olası yansıma ve etkilerini merak ediyorsunuzdur… Siyasi kulislerde ne oluyor ne bitiyor sorusu beyninizi kemiriyordur…

Elimden gelebildiği ve imkanların el verdiği ölçülerde -her zamanki gibi- sizlere yardımcı olmaya, çok merak ettiğinizi düşündüğüm sorulara cevap vermeye çalışacağım.

Pas geçmenin imkansız olduğu bir noktadan başlayalım;

Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’e gitmeden önce konuştuklarının aksine Biden ile görüşürken 24 Nisan efelenmesi yapamaması ve sonrasında “hamdolsun gündeme gelmedi” açıklaması yandaş kalemlerin işlerinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Temizlik görevlilerinin başında bulunan Hürriyet Gazetesi’nden Abdulkadir Selvi, Erdoğan neden “hamdolsun” dediyi şöyle izah etmeye çalışmış;

“Cumhurbaşkanlığı kaynakları Erdoğan’ın, görüşmenin Biden’ın 24 Nisan’daki açıklamasını unutturacak kadar olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini anlatmak için, ‘Hamdolsun’ dediğini ifade ediyor. Yoksa hamdolsun 1915 olaylarını hiç gündeme getirmedi, anlamında değil.”

İtiraf etmeliyim, çok iyi bir geriyi toplama çalışması…

Binali Yıldırım’ın oğlunun bond çantayla maske ve test kiti götürmek için Venezüella’ya gittiğini yediyseniz bunu da hazmetmeniz zor olmaz!..

★★★

Baş başa 45 dakikaya ilişkin Biden, “Verimli geçti. Güzel geçti” yorumunu yaptı ama Beyaz Saray’dan –şu satırların kaleme alındığı ana kadar- bir açıklama yapılmaması manidardı. İşin uzmanları, “Biden istediklerini almasa ‘verimli’ ifadesini kullanmazdı” diyor. Bizdeki sarayda ise hava mevsim normallerin çok ötesinde. Dünkü NATO karşıtlarının alayı NATO sevici olmuş!.. Bayram ediyorlar desem inanın bana abartmış olmam…

Saraydan aldığımız hava ve edindiğimiz izlenimler ışığında fotoğrafa şöyle bir bakalım;

Suriye, Doğu Akdeniz, Libya’dan el çektirdiler… Türkiye’yi doğuya en doğuya Afganistan’a nöbetçi yapacaklar… Suriye’de PKK Kürdistan’ını kurulmasının önünde engel kalmadı gibi…

İçeride HDP kapatılma davası askıda tutulur. Örtülü açılım süreci başlar. MHP bu işin AKP için örtüsü olur. Demokrasi ayağına İYİ Parti’yi HDP üzerinden sıkıştırırlar. Cambaza bak derler arka tarafta esas işi HDP ile MHP örtüsü altında çevirirler.

Ha, bu arada… CHP ve HDP içindeki uzantılarını harekete geçirirler. İYİ Parti’ye çullanırlar.  Selahattin Demirtaş’ın da gönlünden geçen “Demokrasi İttifakı”nı CHP de şart koşar.

★★★

Biraz daha sarayın ince kulislerine inelim;

Artık, yılan hikayesine dönen geniş çaplı kabine değişikliğine kesin gözle bakılıyor. Saraydaki hava, ”İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kesin gitti. NATO zirvesinden en kârlı çıkanlar, Hulusi Akar ve Mevlüt Çavuşoğlu oldu” şeklinde. Hulusi Akar’ın güçlendirilmiş ve geniş yetkilerle donatılan Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevine getirileceği beklentisi hakim.

Eğer iddialar doğru çıkarsa, bu Amerikan planlarının tıkır tıkır işleyeceği anlamına gelir. Bir de üstüne üstlük İçişleri Bakanlığı’na Kürt orijinli bir isim veya Efkan Ala veya onun ekolünden bir isim getirilirse “çözüm süreci” kaldığı yerden devam eder.

Ya sonra?..

Saray kaynaklarına göre; “2022 Haziran’da erken seçim olur”…

★★★

Bugün sizi fazla lafa, “o şunu diyor”, “bu bunu diyor”a boğmayacağım. Kısa olsun öz olsun!..

Gazetecilik mesleğinin gereği olarak bunları sizlere aktarıyorum ama canım çok sıkılıyor!.. Bu yazdıklarımdan keyif aldığımı sanmayın. İlk mektep çocuğu gibi zorlana zorlana yazıyorum. Klavyenin tuşlarına vururken kahroluyorum!.. Nedeni ise;

Biden, Erdoğan ile görüşmeden önce 1 hafta boyunca dünyayı turladı. Çok önemli ülkelerde çok önemli liderlerle görüştü. Tayyip Erdoğan’a -dolayısıyla Türkiye’ye- hepi topu 45 dakika ayırdı!.. Türkiye’ye de tüm tavizleri karşılığında yine jandarmalık görevi verildi. Hem de Afganistan gibi çok sıkıntılı bir bölgede…

Bizde olup bitenlere bir bakın hele…

“Hamdolsun”un derin manaları üzerinde kafa patlatıyoruz… Süleyman Soylu’nun geleceği üzerine fal açıyoruz. Ankara, S-400’lere, Suriye’de kurulması kesinleşen sözde Kürt devletine değil de Bakanlar Kurulu’nda değişikliklere kafa patlatıyor…

Gelde yanma!..

Alaturka sosyoloji…