Aydar, uydu aracılığı ile Avrupa’dan yayın yapan Mednüçe kanalının stüdyo konuğu olarak soruları yanıtladı. Aydar, ‘Çözüm süreci’ için zamanın gerçekten daraldığını, İmralı’da ağırlaştırılmış hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan’ın yanı sıra temsil ettiği hareketlerinde genel bir rahatsızlık olduğunu söyledi. Aydar, sonuca ulaşılması, durumun normalleşmesi, bölgede olay olmaması için her konuda var olduklarını anlatırken, rağmen oyalamaya gidildiğini, bazı olayların bahane edildiğini savundu. 2014 yılı bahar aylarına kadar bölgede olay olmadığını hatırlatan Zübeyir Aydar, şöyle dedi: “2014 baharından sonra halk, onların yaptıklarını protesto etmek ve kaderine sahip çıkmak için bazı demokratik eylemlilikler yaptı. Biz; bu hareket bu işi sabote etmek isterse Cizre gibi bir yerde yapmayız. O kadar karakol ve benzeri şeyler var. Bu hareket söylediğine sadıktır, söylediğini yapan ve üstlenen bir harekettir. Yanlış ise, kabul eder. Mütavazıdir de kimseden ne utanır ne korkar” dedi. 

“ADIM ATILMADIĞINDA PROVOKASYON OLUYOR” 

PKK/KCK'nın Avrupa sorumlusu Zübeyir Aydar, Hükümetin sık sık “Tam adımlar atılacakken provokasyon oluyor” diye yaptığı açıklamanın doğru olmadığını öne sürerken, şöyle konuştu: “Hayır. Adımlar atılmadığı zaman provokasyon oluyor. Kendileri bunu örgütlüyor yapıyor. Farklı milisleri besleyenler onlardır. Hükümetin önüne ‘Bunları ezebiliriz’ diyenler yine kendileridir. Hükümetin çözüm politikası olsa, bu işi bitirmiştik. 2006’dan bu yana dolaylı daha sonra doğrudan diyaloglar devam ediyor. 9 yıldır neler başarılmazdı. Cizre bir bakıma bahane aracı yapılıyor. Kobani olaylarına kim sebebiyet verdi?” 

“TEK SÖZÜMÜZ ‘ÇÖZÜME GİDECEKSEK ÇATIŞMAYACAĞIZ”

Zübeyir Aydar, Türkiye kamuoyunun kendilerini ‘Bir özgürlük hareketi ve aynı zamanda Türkiye hareketi’ olarak görmesi gerektiğini, ülkede demokratik siyasetin yolunu açmaya çalıştıklarını belirtirken şöyle dedi:

“AKP ile müzakere ediyorsak beğendiğimizden değil. Karşımızda seçilen başka bir hükümet veya ordu olsa onunla müzakere ederdik. Bu müzakere sürecinde birilerine payende olacak değiliz. ‘Recep Tayyip Erdoğan’a başkan yapacaklar’ diye anlaşmış değiliz. AKP; hükümete verdiğimiz bir söz var; Çözüme gideceksek çatışmayacağız. Ateşkes sözüne bağlıyız. Gerisi siyasi mücadeledir, müzakeredir. ‘Müzakere’ aynı zamanda ‘Mücadele’ demektir. Biz ciddiyiz. Kimse başka yöne çekmesin. Buna rağmen hükümet ters bir durum gerçekleşecekse kimse Kürtler’i özgürlük mücadelesinde farklı bir yerde göstermesin.”