Nazlıaka, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, KPSS, LYS ve TUS sınavlarındaki iddiaların ardından ÖSYM’nin Hakimlik ve Savcılık sınavı ile ilgi bir iddianın daha ortaya çıktığını söyledi. Bu sınavda, 4 evli çiftin sınav sonuçlarının aynı olduğunu, matematik soru kitapçıklarında hiçbir karalama bulunmadığını söyleyen Nazlıaka, “Maalesef Türkiye’nin en güvenilir kurumlarından olan ÖSYM, son yıllarda giderek itibar erozyonuna uğramış ve her sınavı tartışılır hale gelmiştir. AKP hükümeti döneminde bir kez daha ‘hayaldi gerçek oldu’ diyoruz. İlk kez bu devlet kurumu bu derece itibar anlamında yıpratılmış ve güvenilirliğini kaybetmiştir. Artık ÖSYM’nin isminin yeni bir açılımı vardır. Burası artık Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi değildir; burası Örgütlü Sınavda Yolsuzluk Merkezi’dir” diye konuştu.

AK Parti’nin yandaş kadrolaşma zihniyetinin bu kuruma da kendini gösterdiğini belirten Nazlıaka, bu kurumdaki kadroların yetkin kişilerle dolu olmadığını söyledi. Adeta kurumun için boşaltıldığını ve bu boşaltılmışlığın, Türkiye’deki eğitim sorunlarına bir yenisini daha eklediğini savunan Nazlıaka, “Kopya, şifreleme, yanlış hesaplama, yanlış sınav sonuçları da eklenince, gece gündüz demeden çalışan gençlerimiz umutsuzluğa kapılmaktadır” dedi.

Tıpta Uzmanlık Sınavı’nın (TUS) üzerinden 1.5 yıl geçtikten sonra sonuçların değiştirildiğini belirten Nazlıaka, “Pardon biz 1.5 yıl önce girdiğiniz sınavda sonuçları yanlış hesaplamışız, diyorlar. Biz böyle bir ‘pardon’u kabul etmiyoruz. Bu gençlerin kaybettiği 1.5 yılı nasıl telafi edecekler? ‘ÖSYM ile gençlerin geleceği çalınıyor’ deniyor. Hayır, gençlerin sadece geleceği değil, geçmişleri de çalınıyor” dedi.

“İSTİFA ETMELİ”

Bu tip skandalları yaşanan bir kurumun başkanının hala rahat rahat koltuğunda oturduğunu belirten Nazlıaka, “Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde, adı böylesine skandallarda anılan, böylesine itibar kaybeden bir kurumun başındaki kişi istifa etmeden o koltukta oturmaya devam etmektedir. Ama dünyanın hiçbir yerinde bunun örneğinin olmadığını göreceksiniz” dedi.

Yanında getirdiği, yasak kelimeleri kullanmadan bir kelimeyi anlatmayı amaçlayan ‘Tabu’ oyununu gösteren Nazlıaka, “Bunu şunun için getirdim aslında: Bu oyun bir kelime oyunudur. Maalesef artık gençlerimiz tabu oynarken, ‘hırsızlık, yolsuzluk, şifre, skandal’ gibi kelimeleri anlatmak için ÖSYM kelimesini kullanmaktadır” dedi.

İnsanların artık milletvekillerinden ‘iş, aş’ değil, ‘şifre’ istediğini ve bunun utanç verici olduğunu belirten Nazlıaka, “Bu tam bir yüz karasıdır. Acaba bu kurumu yönetenler, hükümet yetkilileri utanmıyor mı çok merak ediyorum” şeklinde konuştu.

“ÖSYM’nin içinde bulunduğu çürümüşlük ve rezaletin tek sorumlusunun bu kurumu yönetemeyen Ali Demir olduğunu” belirten Nazlıaka, “Onun için kendisini istifaya çağırıyorum. Hükümet yetkililerine de sesleniyorum; burası çok önemli bir kurumdur. Ülkemizin çocuklarının hayatlarının şekillendiği, dolayısıyla ülkemizin geleceğinin şekillendiği bir kurumdur. Bu kurumun önemini bir kez daha hatırlayarak doğru bir yönetim biçimiyle ve şeffaf ve hesap verebilirliği gözeterek bu kurumun yönetilmesini sağlayalım” dedi.