O FOTOĞRAFLA İLGİLİ İLK KEZ KONUŞTU!

Eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın oğlu Yavuz Yılmaz'ın cenazesinde AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında soğuk rüzgarlar esmişti.

19 Aralık 2017 Salı 15:05

İkili tokalaşmamış ve bu anlar fotoğraf karelerine yansımıştı. Kemal Kılıçdaroğlu, cenazede yaşananları şu sözlerle anlattı: "Sıradan Sayın Erdoğan geliyordu geldi yerine geçti benim açımdan çok fazla bir şey ifade etmiyor. Sayın Erdoğan'ın cenazeye gelmesi de tabii önemli bir şey."

Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayınında Ahmed Arpat'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

MESUT YILMAZ'IN OĞLUNUN VEFATI
''Evlat acısı acıların en büyüğüdür o acıyı yaşayan bir baba olarak evlat acısının ne anlama geldiğini biliyorum. Sıralı olmayan ölüm her zaman acı getirir. Mesut Yılmaz'ın saygın bir devlet adamı kimliği vardır. Dün de cenaze törenine katıldık. Bir rahatsızlığının olmasının yol açtığı bir ölüm.

CENAZEDE ERDOĞAN İLE OLAN FOTOĞRAF KARESİ
Sıradan Sayın Erdoğan geliyordu geldi yerine geçti benim açımdan çok fazla bir şey ifade etmiyor. Sayın Erdoğan'ın cenazeye gelmesi de tabii önemli bir şey.

ERKEN SEÇİM İDDİALARI
Eğer ekonominin daha kötüye gideceğini görürlerse erken seçim kararı alabilirler. Ekonominin daha da kritik bir noktaya gideceği yönünde bir görüntü bir algı oluşursa saray çevresinde erken seçim kararı alırlar.

BAHÇELİ’NİN 'SEÇİM BARAJI DÜŞSÜN' ÇIKIŞI
Bahçeli bir çıkış yaptı seçim barajının düşürülmesi konusunda ama iktidar çevresinin işine gelmediği için bir kenara koydular.

SEÇİM İTTİFAKI
Önümüzdeki süreç zaten bir ittifak süreci olacak. Tek adam rejimi ve demokratik parlamenter sistem. Demokrasiden yana olanlar bir ittifak oluşturacak, otoriter sistemden yana olanlar da bir ittifak oluşturacak. Ben hiçbir ülkücünün, hiçbir milliyetçinin otoriter yönetimden yana olduğunu düşünmüyorum. Her vatansever demokrasiden yana tavır alır. Geçmişte askeri darbelerin olduğu yıllarda en büyük acıları bu ülkenin devrimcileri ve ülkücüleri çekmiştir. Ülkücüleri ve milliyetçileri demokrasiden yana tavır alanlar olarak görüyorum. Bugün için herhangi bir ittifak söz konusu değil. Ama söylediğim gibi demokrasiden yan kim tavır alıyorsa onlara evet deriz."

ATAŞEHİR BELEDİYE BAŞKANININ GÖREVDEN ALINMASI
Her belediye başkanı hakkında inceleme de yapılabilir soruşturma da yapılabilir. Biz hiçbir zaman bunu için bir eleştiri yapmadık. İçişleri Bakanı'nın saydığı unsurların tamamından belediye başkanımız için takipsizlik kararı verilmiş. Ben Battal Bey’e sordum “nedir bunlar” diye. Hepsinin mahkeme kararını bana gösterdi. Şimdi siz Man Adası’nı tartışmadan uzak tutmak ve içişleri bakanı olarak koltuğunu sağlamlaştırmak için böyle bir yola başvuruyorsunuz. Şu bir gerçek: Bizim belediye başkanlarımızı baskılayarak onları iş yapamaz hale getirmek ve “bakın görüyorsunuz CHP’li belediyeler iş yapamıyor” demek.

BİR KURUŞ TORPİL VARSA SİYASETİ BIRAKIRIM
Buz Rezidans'ta kızımın 73 metrekarelik bir dairesi var. Eğer bir kuruşluk bir torpil varsa ben siyaseti bırakırım. Ben onlara benzemem. Bu iddia üzerine ben sadece kendimin değil bütün çocuklarımın, dünürlerim dal hepsinin mal varlığını araştırın dedim. Ben siyaseti ahlak temelli yaparım. Varsa bir ahlaksızlık üzerine gidelim.

MAL VARLIĞIMI ARAŞTIRIN DİYORUM ARAŞTIRMIYORLAR
Mal varlığımı araştırın” diyorum araştırmıyorlar. Siyasi manevra diyorlar. Bir siyasi manevra da Binali Bey Erdoğan yapsın. Kızımın dairesi orada, hatta dedim ki “şu basın mensuplarını çağırı da gösterin şu daireyi. İnanın daireyi aldı 2 ay bekledi mobilya almak için biraz para biriktirmek için. 

Battal Bey’in eşi ön seçimle geldi. Ben onun milletvekilliğini ilan etmedim ki. Kontenjandan olsa hadi diyelim bu iddia doğrudur ama kontenjandan gelmedi ki.

KIZIM TAZMİNAT KAZANDI
Bu tür iddiaları havuz medyası yapıyor. Bunlar aynı başlıkları atarlar. Kızım tazminat davası açtı kazandı. Bir insanla bu kadar uğraşılır mı? Ben kızıma “hiçbir CHP’li belediyenin işini almayacaksın” dedim. Aile olarak bunların hepsine dikkat ediyoruz. O kadar dikkat ediyoruz ki  bir karar alırken “acaba bu şu şekilde bir tartışma olur mu” diye düşünüyoruz. Kızım mütevazi bir daire alıyor. Versinler 1 milyon dolar hemen verelim. Bırakın 1 milyon doları 100 bin dolar versinler hemen verelim."

ERDOĞAN’IN 'DEVAMI GELECEK' AÇIKLAMASI
(AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Ataşehir’i de zaten arkadaşlarımız sağolsun en güzel şekliyle ortaya koydu, daha çok şeyler gelecek" açıklamasıyla ilgili) Zaten bitin CHP’li belediyeler inceleniyor ama Erdoğan Man Adası’yla ilgili belgelerden dolayı büyük rahatsızlık içinde. Dolayısıyla bunu kapatmak istiyor. Neyle kapatacak? CHP’li belediyelere saldırarak kapatacak. Saldırsınlar ne var? CHP’li belediyelerde bir şey yok ki. Verilemeyecek hesapları mı var? Hepsinin hesabı veriliyor. Burada ayıp olan şu: Cumhurbaşkanı makamını işgal eden zat doğrudan doğruya yargıya ve bürokrasiye talimat vererek onları kendi özle intikamını alması için aracı kılması. Yani devletin gücünü özel intikam almak için kullanıyor. Devleti bir şantaj aracı olarak kullanıyor. Asıl acı olan bu. Çünkü kendisi acz içinde hesabını veremiyor. Bir şey de diyemiyor. “Sahtedir” diyor. Ama acz içinde o makamda oturan zat acziyetini baskı inşa ederek gidermeye çalışıyor. Onun baskısı bize vız gelir.

SOYLU'YA YANIT: SEN KİMSİN Kİ BENİ TEHDİT EDİYORSUN
(İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Kılıçdaroğlu sen bittin" açıklamasıyla ilgili) Ben ona yanıt vermedim. Yanıt vermeye değmez çünkü. Ama grup başkanvekillerimiz ağzının payını verdi. İçişleri Bakanlığı'nda oturacak beni tehdit edecek. Ben de ona pabuç bırakacağım. Sen kimsin ki beni tehdit ediyorsun. Değmez bile. Sırf sarayın gözüne girmek ve koltuğunu sağlamlaştırmak işin bu yola başvuruyor. Belediye başkanımızı görevden alıyor Bunların hepsinin hesabı yargı önünde sorulacak. Bir insan bulunduğu koltuğun hakkını vermeli. Yargı kararlarına rağmen birisini görevden alıyorsanız birilerinin talimatıyla bunu yapıyorsunuz demektir. Bir kişi çok sık parti değiştirirse, o kişinin kişiliği her zaman tartışma konusu olur. Özgür Özel gensoru tarihine kadar süre verdi. Açıklamaları yapacak. Düne kadar Fetullah Gülen’e övgüler düzen ve düne kadar Erdoğan hakkında ağza alınmayacak şeyler söyleyen biri nasıl olur da 180 derece dönüp içişleri bakanlığı koltuğuna oturur. Dün söylediğini bugün nasıl yalarsın? Bu tür inşaları siyasette muhatap almak da doğru değil. Bunla kendi çukurlarında debelenip durular.

MAN ADASI İDDİALARI
Bu para bir şekliyle gidiyor sonra geliyor. Buda tereddüt yok. Swift kayıtları var. Bunun bir şirket satışı olduğu söylendi.Kim söyledi Erdoğan söyledi. Bu şirket satışı kime ve hangi şirket diye sorduk. Bu ana kadar cevabını almış değiliz. İki: Bellway limitedin sermayesi 1 sterlin. Para transferi 15 milyon dolar. Nasıl oluyor bu? 1 sterlinlik şirket 15 milyon dolarlık şirketi satın alıyor? Üç: daha belgeleri açıklamadan önce belgeler sahtr3dir dediler. Kim dedi sarayın avukatı. Onu da baroya şikayet ettik. Önce inkar etmediler bu şirket satışıdır dediler. Hangi şirket? Neden cevap vermediler. Ben mi geriyorum ortalığı? Her türlü, hakareti yapıyorlar. Man adasında neden şirket kurarsınız bağınız nedir? Bellway adası nedir? Vergi cenneti. Burası vergi kaçırmak, kara para aklamak için cennettir. Vatandaş musluğu açtığı anda 5 çeşit vergi verir beyler vergi vermemek için Man Adası’nda şirket açıyorlar. Şirketin adını bana söylemek zorundalar.

BELGELER BÖYLE GELİYOR
Bize çok belge gelir. Ama hiçbir belgeyi kontrol etmeden kullanmayız. Önce dekontlar geldi bize. Ama yetmezdi. Bize swift kayıtları da lazımdı. Çünkü uluslararası trafiği belgelediğinizde inkar etmenin imkanı kalmaz. Bu da yetmedi bize, başka kanallardan da kontrol ettik. Bunlar doğru. Bunların hiçbirisi sahte değil. Yüzde yüz doğru. Dekontların orijinallerine de ulaştık. Şimdi devletin istihbarat kuruluşlarını devreye sokup araştırıyorlar bu belgeler Kılıçdaroğlu’na nasıl geliyor diye Bu ülkede namuslu, yolsuzluklardan şikayet eden, hak arayan on binlerce temiz bürokrat var. Neden bize belge getiriyorlar? Bizden başka bunu söyleyecek kimse kalmadı da o yüzden. Bir açıklama daha yapıldı. Erdoğan’ın yakınlarının Man Adası’nda şirketleri yok denildi. Buyrun Bumerz Limited… Kime ait? Ziya İlgen’e ait. Hani bu darbeyi öğrendiği enişteye ait şirket. Biz bir şey söylüyorsan kılı kırk yararak söylüyoruz. Ben tüyü bitmemiş yetimin, açlıktan ölen Kübra bebeğin hakkın savunuyorum. Sen kalkacaksın “ben yerliyim, milliyim” diyeceksin, vergi cennetlerinde şirket kuracaksın.  MASAK’ı, SPK’yı göreve çağırıyoruz. El koyun bu işe buradaki pisliği temizleyin.

2019'DA CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM OLACAK?
Çok güzel bir adayımız olacak. Biz diğer partiler gibi değiliz. Biz oturur konuşuruz. Kendi aramızda tartışırız. Sonra bir karar veririz. Birden fazla isim var. Oturup değerlendireceğiz."

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol