'NE BEKLİYORDUNUZ Kİ...'

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu üyesi AKP’li İsmet Uçma, dizilere çıkışarak “Diziler yapacaksınız. Oralarda yenge dayı ilişkilerinde hiçbir sınır gözetmeyeceksiniz. Hiçbir sınırlama tanımayacaksınız. Sonra tecavüzler artıyor diyeceksiniz. E ne bekliyorsunuz? Rüzgar eken fıtına biçer. Bunda hiç kuşkunuz olmasın” tepkisini gösterdi.

19 Şubat 2015 Perşembe 11:35
'NE BEKLİYORDUNUZ Kİ...'

 Hürriyet’ten Umut Erdem’in haberine göre Özgecan Aslan’ın katledilmesinin ardından ilk kez toplanan komisyona yaklaşık 10 milletvekilinin katıldığı görüldü. TBMM Genel Kurulu’nda yapılan yoklamaya katılım için AKP Grup Başkanvekilliğinin yaptığı çağrıların ardınan Komisyonun uzun süre toplantısını Başkan Alev Dedegil ve Uçma ile iki kişi olarak sürdürdüğü de dikkat çekti. Sadece Başkan Dedegil ve Kapalı Cezaevi’nden gelen yetkililere konuşan Uçma şu önerilerini sıraladı:

CİBİLİYETE GÖRE EĞİTİM
“Aileyi güçlendirmediğiniz sürece, bu toplumun değer yargılarına uygun insanları eğitim yoluyla yetiştirmediğiniz sürece, bu sorunları çözme imkanlarından mahrum olduğumuz anlaşılıyor. Şiddetin nedenleri sizce nelerdir? İnsanı eğilimlerine, temayüllerine, psikolojilerine, karakterlerine, cibiliyetlerine göre eğitime tabi tutmak gerekmektedir. Bunu geçmişte doğru çalışan STK’lar yapıyor. Ahilik bunun örneğidir, kimi tarikatlar bunun bir örneğidir. Fecaat eğiliminde olanları bir eğitime tabi tutar, onları biraraya getirir. Esnaf teşkilatlarında acar davrananları ayrı bir örgütlenmenin içine tabi tutarlardı. Bu toplum içinde bu tür gizlenmiş eğilimler olsa bile o insanları, o çevreyi o topulumu aşarak suç işlenemezdi.
YENGE DAYI İLİŞKİSİNİ GÖZETME
Bizim derdimiz, hepimiz sonuçları konuşuyoruz. Diziler yapacaksınız. Oralarda yenge dayı ilişkilerinde hiçbir sınır gözetmeyeceksiniz. Hiçbir sınırlama tanımayacaksınız. Sonra tecavüzler artıyor diyeceksiniz. E ne bekliyorsunuz? Rüzgar eken fırtına biçer. Bunda hiç kuşkunuz olmasın. Sevgili Özgecan kızımızın failinin bulunması konusunda özellikle Jandarmamızdan Komisyon olarak kendilerine bir takdir ve tebrik yazısı göndermek, aileye göndermek fevkalade yerinde olur. Özü şu, mevcut ne feminyen anlayışlarla, ne kalıp yargılardaki dine dayandırılan anlayışlarla ne kadını emtia hale getiren modern paradigmalarla bu sorunun çözülme imkanı yoktur. Zihnimizi çatlatırcasına filozofi üretmemiz gereken alan, hangi yöntemlerle bu sorunun üstesinden gelinebilir konusunu masaya yatırmaktır. Ana eksen şu; bireyi yetiştirmek için çevreyi ıslah edeceksiniz.
SAAT DÖRTTE PAVYONDAN GELMEN ÖZGÜRLÜK
Sıkıntımız şu. Hem insanının güvenliğini sağlayacaksınız, hem özgürlüklerini temin edeceksiniz, bu iki husus zaman zaman hayata geçirilemeyen husustur. Yani kimse şunu diyemez. Ben bir yerde oturuyorum, gece saat 4.00’de pavyondan birisiyle gelirim, bir olay olursa güvenlik kuvvetleri bunu çözmelidir. İyi de kardeşim, senin saat 4.00’de pavyondan birisiyle evine gelmen, senin arzu ettiğin bir özgürlük, eyvallah kullan bunu. Bütün bu uyuşturucu ve alkol pazarlayan, satan, okullarımıza kadar sokan grupların tamamını da organize suç örgütü içerisine almanız lazım. Bir mekanda bir şiddet olayı meydana geliyorsa, bunun sebeplerini araştırdığında bu örfe adete dayalı bir aile kararı ya da akraba topluluğu kararıysa bunu organize suça almanız gerekir.”

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 19.02.2015 11:40
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Çorapsız 2015-02-19 12:25:54

i̇mza attığım bir yazı... hele hele tv'lerle ilgili cümleleri. hemen hemen her kanalda hergün 5-10 dizi...her dizide her türlü entrikalar, aldatmalar, yalanlar, dolanlar, cinayetler, kısacası bir inananın yapmaması gereken şeyler... neyi, kime şikayet edeceğiz ki? bu dizileri her saat dört gözle bekleyen bizler değil miyiz? haberlerde de aynamızı görüyoruz... ülkemde yapılan pislikleri.