Kılıçdaroğlu Sert Konuştu: Allah Belalarını Versin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisini grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

22 Kasım 2022 Salı 14:05
Kılıçdaroğlu Sert Konuştu: Allah Belalarını Versin

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının satır başları şu şekilde:

Biz beraber olmaktan, birlikte olmaktan yanayız. Ayrılığı kabul etmiyoruz. Ayrışmanın hiç kimseye faydası yok. Beraber, birlikte olmak, konuşmak, dertlerimizi yani anayasada yazıldığı gibi tasada ve kıvançta birlikte olmak zorundayız.

Gerçekten de bizi bir yapmak istiyorlar mı? Oturup konuşmamıza fırsat veriyorlar mı? Sorunlarımızı özgürce anlatabilme imkanı veriyorlar mı? Düşüncesini özgürce açıklama imkanı veriyorlar mı? Büyük bir sorunumuz var. Bu sorunu aşmak zorundayız. Bu sorunu aşacak olan milletimizin kendisi ve iradesidir. Sandığa giderken her bir vatandaşımın sorumluluğu var. Benimde sorumluluğum var, benim kadar sıradan vatandaşın da sorumluluğu var. Huzur içinde yaşamak istiyorsanız, kimsenin kimliği, inancını siyasete malzeme etmek istemiyorsanız çok açık ve net söylüyorum oyunuzu bize vereceksiniz. Bu ülkede barışın, huzurun adresi biziz. Kavgayı değil, helalleşmekten yana olan biziz. Biz 85 milyonu kucaklamak istiyoruz. Beraber, birlikte yaşamak istiyoruz.

“TÜRKİYE’Yİ BURADAN ÇEKİP ÇIKARACAĞIZ”

Sorunlarımız var biliyorum. Türkiye’yi buradan çekip çıkarmak zorundayız. Demokratik kurallar içinde yapmak zorundayız. Kimseye kin ve öfke duymadan yapmak zorundayız. Biz bunu yaptığımız zaman ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Her evde endişe var. Gelir düzeyi ne olursa olsun herkes endişeli. Türkiye’yi bu endişe girdabından çekip çıkarmak zorundayız. Diğer ülkeler refah içinde yaşarken biz neden derin bir yoksullukla karşı karşıya olalım? Bizim neyimiz eksik?

“AKIL AKILDAN ÜSTÜNDÜR”

Siyasetin kör kuyusuna ülkeyi sokamazsınız. Soktuğunuz andan itibaren kavga ortamına toplumu ittiğiniz zaman o toplumda huzur bırakamazsınız. İnsanların düşünceleri farklı olabilir. Boşuna mı demiş atalarımız akıl akıldan üstündür diye. Oturalım, konuşalım. Konuşamayan, dertleşemeyen bir Türkiye var. Geçmişte iktidar partisine veya MHP’ye oy veren vatandaşlarım olabilir. Bir şey söylüyorum o kardeşlerime. Türkiye’nin bu gidişinden sizde huzursuzluk duyuyorsanız sandığa gidince oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız.

“TERÖR ACABA NE KAZANIRIM, NASIL LEHİME ÇEVİREBİLİRİM DİYE İÇ POLİTİKA MALZEMESİ OLAMAZ”

Terör belası. Bu coğrafyadan terörden en büyük acıları yaşayan Türkiye’dir. Türkiye’yi bu girdaptan çıkarmak zorundayız. Terör bir insanlık suçudur bunu tüm dünyaya anlatmak zorundayız. Terörün sağı solu yoktur. Terör acaba ne kazanırım, nasıl lehime çevirebilirim diye iç politika malzemesi olamaz. Terör bir insanlık suçuysa ve hepimiz insana saygı duyuyorsak o zaman terör konusunda birlikte olmak zorundayız. Hangi amacı taşırsa taşısın hep birlikte karşı çıkmak zorundayız. Kısır tartışmalarla terörün yanındaymış, karşısındaymış gibi bir algı yaratmanın Türkiye’ye hiçbir faydası yoktur. Terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürersiniz. Biz CHP’yiz. Biz halkın partisiyiz. Biz ülkemizi yeniden inşa etmek istiyoruz. Terörden uzak bir Türkiye olsun istiyoruz. Her terör olayından sonra çekişme, kavga olmasın istiyoruz.

“SINIRDA GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMAZSANIZ TERÖRİSTLERE KAPIYI ARALAMIŞ OLURSUNUZ. BEN BUNU SÖYLEDİĞİMDE KIZIYORLAR”

Bombalar patlatıldı. İnsanlar hayatlarını kaybettiler. Güvenlik güçlerine teşekkür ediyoruz hemen yakaladılar ama asıl sorulması gereken soruyu daha sormadık. Bu terörist sınırdan nasıl geçti? Kim geçirdi bunu sınırdan? Nasıl oluyor Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sınırları yol geçen hanına dönebiliyor? Siz bu soruyu kendinize sormazsanız ve sınırda gerekli önlemleri almazsanız teröristlere kapıyı aralamış olursunuz. Ben bunu söylediğimde kızıyorlar. Akılcı bir şey söylüyorum. Bu topraklarda terör olmasın diye bağırıyorum, çağırıyorum. Sınırları neden kontrol etmiyorsunuz? Kim izin verdi bu teröristlere? Pek çok uyuyan hücrenin olduğu yazılıyor. Yani teröristler aramızda geziyor. Biz bunu söylediğimizde ‘ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz’ diyor. Biliyorsan bu nasıl oldu arkadaş? Benim bunu bilmeye hakkım var.

“DEVLETİ YÖNETEN BİRİSİ UYUŞTURUCU BARONLARIYLA FOTOĞRAF ÇEKTİRİR Mİ?”

Önlem alacaksınız. Siz terörle mücadele ettiniz biz karşı mı çıktık? Bir insanlık belası var ciddi önlemler alın diyoruz. Terörist dediğiniz sadece bir yönüyle değil. Uyuşturucu teröristleri de var aramızda. Yüz binleri zehirliyorlar. Onların teröristten ne farkları var? Nasıl oluyor da tonlarca uyuşturucu ülkeye giriyor? Bunu soruyorum, kızıyorlar. Devleti yöneten birisi uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirir mi? Kızıyorlar, hakaret ediyorlar. Biz doğruyu söylüyoruz. Teröristten ne farkı var bunların? Ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki uyuşturucu baronlarının, mafya liderlerinin hesaplaştığı bir ülkeye döndü. Birbirlerini öldürüyorlar. Böyle bir Türkiye’yi kabul etmiyoruz. Terör dediğiniz bir tane değil. Türkiye’yi zehirliyorlar. Her birimizin sorumluluğu var. Terör konusunda birbirimizi suçlamamız değil akılcı politikalar üretmemiz lazım. Bugüne kadar doğru dürüst akılcı politikalar üretilmedi. Son 20 yıla bakın. Rahmetli Ecevit iktidarı teslim ettiğinde terör bitmişti zaten nasıl oldu da bu kadar yeniden dallandı budaklandı? Oturup bunu devleti yönetenlerin düşünmesi lazım.

“BİRİSİ BİR DEVLETİ SUÇLARKEN AÇIKÇA ÖBÜRÜ AYNI DEVLETİN BAŞKANINI KARŞILIYOR, TAZİYESİNİ KABUL EDİYOR”

Bu iş oy işi değil, öyle bakarsanız bu işi çözemezsiniz. O kadar büyük açmazlarla karşı karşıyayız ki çözülmesi lazım bunun. Birisi bir devleti suçlarken açıkça öbürü aynı devletin başkanını karşılıyor, taziyesini kabul ediyor. Nasıl bir anlayış bu? Devlet böyle yönetilmez.

“O ÇOCUĞUN VEBALİ BU DEVLETİ YÖNETENLERİN OMUZLARINDADIR”

Beş yaşındaki çocuk sınırlarımızın ötesinden atılan bir roketle hayatını kaybediyorsa o çocuğun vebali bu devleti yönetenlerin omuzlarındadır. Annesinin babasının yaşadığı dramı kendi vicdanlarında ölçüp tartmazlarsa bu sorunu çözemezler.

Ortam çok karanlık bir ortam. Türkiye’nin buradan çıkması lazım. Bir taraftan terör, uyuşturucu, kadına şiddet. Kadınlardan ne istiyorsunuz siz? Biz parti olarak sorumluluğunuzun gereğini ana muhalefet partisi olarak yaptık. 5 Aralık 2020’de Yaşam Haktır diye hem bir internet sitesi hem bir telefon hattı kurduk. Bir kadın şiddete uğruyorsa bu telefonu arasın destek vereceğiz dedik. Yapması gereken iktidar partisi, yapmıyor, yapamıyor, beceremiyor. Biz ana muhalefet partisi olarak yapıyoruz. Devleti soyulacak organ olarak gördüğünüz andan itibaren dünyanız değişir.

Hepimiz kentlerde yaşıyoruz, kırsalda yaşayan nüfus çok azaldı. Bizlerde doğanın bir parçasıyız aslında. Siz kentin yeşil alanlarını beton ormanına döndürürseniz bu olmaz. İstanbul’da Kemerköy’de büyük bir alanı imara açıyorsunuz. İstanbul’dan hala intikam almaktan vazgeçmediniz mi? Ranttan hala vazgeçmediniz mi?

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 22.11.2022 14:11
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol