31 Mart seçimleri öncesi CHP'de genel başkanlık ve yönetim değişikliği kavgası şimdiden başlamış durumda.

Gazeteci Hikmet Çiçek, Odatv'de yayımlanan yazısında, "Beykoz Konakları yine işbaşında mı" diye sorarken, ilginç iddialarda bulundu.

'SALICI VE ÖZKAN'IN BAŞINI ÇEKTİĞİ EKİPLER'

"Bugünlerde CHP'de, seçimlerde hangi belediyelerin kazanılacağı konuşulmuyor. Daha çok, seçim başarısızlığı senaryoları konuşuluyor!" diyen Çiçek, "10 Aralık Hareketi diye adlandırılan ve Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın koordinatörlüğünü yaptığı ekip, seçim sonrasında gündeme gelecek kurultay için farklı gruplarla ortak hareket etme görüşmelerine başladı bile. Bu süreci planlayan ve görüşmeleri organize eden merkez, Hüsamettin Özkan başını çektiği 'Beykoz Konakları' ekibi. Türkiye’nin yakın siyasi tarihine 'Beykoz Konakları' olarak geçen ekip, Hüsamettin Özkan'dan Mustafa Sarıgül'e ve bazı işadamlarına dayanıyor" ifadelerini kullandı.

'DSP'YE GEÇİŞLERİ DE ORGANİZE ETTİLER'

"Deniz Baykal kasetle düşürülünce yerine Kemal Kılıçdaroğlu'nu getiren Beykoz Konakları'ydı. Hürriyet’e 'Gandi geliyor' manşetlerini attıran da aynı merkezdi. Mustafa Sarıgül’ü, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması da Beykoz Konakları’nda kararlaştırılmıştı. Ekmeleddin İhsanoğlu adı, Beykoz Konakları'ndan çıkmıştı" denilen yazıda, seçimlerde CHP'den aday gösterilmeyen isimlerin DSP'ye geçişinin de yine bu ekip tarafından planladığı iddia edildi.

Yazıda CHP'de yaşananlara ilişkin şu iddialar yer aldı:

CHP PM üyesi ve İstanbul milletvekili, 10 Aralık Hareketi’nin önde gelenlerinden Erdoğan Toprak, Özkan’ın sağ kolu. Odatv’nin 2 Şubat 2016 günlü, “Kemal Kılıçdaroğlu artık her şeyi Beykoz Konakları'na danışacak” başlıklı haberde, Kılıçdaroğlu'nun siyasi başdanışmanları arasında, adı Beykoz Konakları ekibi ile anılan, eski Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın da yer almasına dikkat çekilmiş ve şöyle denilmişti:

“İstemihan Talay, DSP'de siyasete başladı, daha sonra partinin bölünmesinde yer alarak İsmail Cem'in Yeni Türkiye Partisi'ne katıldı, daha sonra MHP'ye geçti, son olarak da CHP'de politika yapmaya başladı…

“Talay, Bülent Ecevit’in sağ kolu olarak nitelendirilen, dönemin Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile birlikte hareket edip hükümetteki görevinden ve partisinden ayrılmıştı.”

Soner Yalçın 4 Nisan 2014 günü Sözcü’de şöyle yazdı:

“Ye­ter ar­tık!..

“Bey­koz Ko­nak­la­rı­’ CHP’­den eli­ni çek­sin!

“DSP’­yi, ANA­P’­ı, DYP’­yi bi­ti­ren bu ah­bap ça­vuş/tav­la­cı ekip, o ‘çok bil­miş po­li­tik akıl­la­rıy­la­’ CHP’­yi bi­tir­me­ye ça­lışı­yor…

“Rah­met­li Bü­lent Ece­vi­t’­e dar­be­ye kal­kı­şa­rak AK­P’­ye ik­ti­dar su­nan bu si­ya­si ce­ha­let, şim­di de CHP’­yi tü­müy­le ele ge­çir­mek is­ti­yor.

“2001’de DSP’­de ya­pa­ma­dık­la­rı dar­be­yi şim­di CHP’­de başarmak is­ti­yor­lar…

“Pen­sil­van­ya be­la­sı­nı siz ge­ti­rip sok­tu­nuz bu par­ti­nin içi­ne… CHP’­yi, Pen­sil­van­ya­’nın ya­la­nı­na or­tak et­ti­niz.Par­ti­yi utanç ve­ri­ci bir ha­le ge­ti­rip, Ce­ma­at’­i sa­vu­nur yap­tı­nız.”

“Beykoz Konakları”, CHP içindeki Batıcı, liberal kesimin teorik merkezi gibi görev yapıyor. Bir çeşit akıl hocalığı. 10 Aralık Hareketi ise “pratik” merkez. Selim Sayek Böke, Canan Kaftancıoğulları falan teorisyen değil militan!

İNCE İLE MESAFELİ   

DSP'ye transfer edilen isimlerde, Muharrem İnce ile mesafeli olma şartı aranıyor. Geçen yıl, Olağanüstü Kurultay için Muharrem İnce adına imza toplayan Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu'nun yeniden aday gösterilmeyince DSP'ye geçme girişimde bulunması, ancak bu talebin geri çevrilmesi, Beykoz Konakları ekibinin bu şartına bağlanıyor.

CHP'YE GERİ DÖNÜŞ GARANTİSİ

Listelerde yer bulamayan küskünlerin DSP'ye geçişini planlayan ekibin, 31 Mart sonrası “yeni dönemde” küskünlere CHP’ye geri dönüş için söz verdiği de parti kulislerinde konuşulanlar arasında. İddiaya göre bu isimlere, "seçimden sonra CHP'de büyük bir değişim yaşanacak. O süreçte yeniden partinize geri dönebileceksiniz. Bu konuda size garanti veriyoruz" denildi.

10 ARALIK VE BEYKOZ'UN AKLINDA İKİ İSİM VAR

CHP'de yaşanan bu tartışmalı süreçte, birlikte hareket eden 10 Aralık Hareketi ve Beykoz Konakları ekibi, partinin yeni döneminin genel başkan arayışlarını da sürdürüyor. Her iki ekip de yeni genel başkanın İstanbul'daki örgütlere, delegeye ve belediyelere egemen bir nitelikte olmasının yanı sıra İstanbul'daki sermaye çevreleri ve iş dünyasıyla da yakın ilişkileri olan veya bu ilişkileri daha da geliştirecek vasıfta olmasını istiyor.

Parti kulislerine yansıyan bilgilere göre, bu ekipler iki isim üzerinde yoğunlaştı. Hangi ismin genel başkanlığı için çalışma yürütüleceğine ise seçim sonuçları üzerinden karar verilecek. Sonra zaman kaybedilmeden kampanya başlatılacak. Şimdilik bu iki ismin yazılmaması isteniyor. İsimlerden biri, bir büyükşehir belediye başkan adayı. Alacağı oy oranına göre başkanlığa aday olup olmayacağına karar verilecek.

İSTANBUL EKİBİ, İZMİR'İ BAĞLADI

İstanbul'da kurgulanan bu planın hedefe ulaşmasının önündeki en büyük engelin İzmir'de karşılaşılacak direnç olduğu varsayılıyordu. Özellikle, genel başkanlık beklentisi olan Tuncay Özkan'ın, İzmir'de örgüt ve delegeyi organize ederek bu çalışmaya “taş koyabileceğini” öngören İstanbul ekiplerinin, sorunu İzmir İl Örgütü'nü bu plana ikna ederek aştığı konuşuluyor.

İddiaya göre Oğuz Kaan Salıcı ve İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, son iki aylık süreçte yüzyüze, telefonla ve aracılar üzerinden defalarca görüşerek birlikte çalışma kararı aldılar.

CHP içinden iyi haber alan “Halkın Habercisi” internet sitesindeki 31 Ocak 2019 günlü haber şöyle:

“Oğuz Kaan Salıcı ile Deniz Yücel arasında kirli ittifak! Amaç: 31 Mart sonrası hesaplar!

“CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, tartışmalı geçen MYK ve PM öncesi iki kez bir araya geldi.

“Parti kamuoyu sanki Deniz Yücel’in Aziz Kocaoğlu’nu yeniden belediye başkanı yaptırmak için görüşmelerin sürdüğünü algılasa da amaç 31 Mart sonrası için anlaşma sağlamak…

“Son olağan kongrede Kılıçdaroğlu’nun kanatları arasında PM’ye taşınması sonrasında milletvekili seçilerek Kılıçdaroğlu tarafından Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına getirilmesi ile süreç devam etti…

“Geçen hafta bu çalışmalarına CHP’nin en güçlü kalesi İzmir’i de katarak partinin Genel Başkanlık koltuğunu ele geçirmek için bir adım daha attığı bu son hamlesi ile aslında Aziz Kocaoğlu’nun adamı olarak bilinen Deniz Yücel’in de sıkı pazarlıklar sonucunda Oğuz Kaan Salıcı’nın yanında yer alması artık kaçınılmaz görünüyor.”

Salıcı- Yücel anlaşmasına göre, seçimin hemen ardından başlayacak olan kurultay sürecinde, İzmir'in örgüt ve delege yapısı yeniden şekillendirilecek. Bu süreçte, Salıcı'nın kayınpederi Ziya Halis'in yakın ilişkileri bulunan ve şu anda İzmir'de HDP'ye yakın siyaset yapan isimlerin de CHP'ye eklemlenebileceği ifade ediliyor.

Bu süreç içinde Parti Meclisi üyesi olan, ancak Kılıçdaroğlu yönetimine sert eleştiriler yönelten ve Muharrem İnce’ye de mesafeli olan muhalefetin hızla tasfiye edilmesi de planlanıyor.