İZMİRLİ GAZETECİLER DE PROTESTO ETTİ

İzmirli gazeteciler, ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında meslektaşlarının gözaltına alınmasını, ağızlarına siyah bant takarak protesto etti.

07 Mart 2011 Pazartesi 17:06
İZMİRLİ GAZETECİLER DE PROTESTO ETTİ

Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, ''Ergenekon terör örgütü üyeliği, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek suçlamasıyla gözaltına alınan meslektaşlarımızın görüşlerini ifade etme haklarının ellerinden alındığını, ülkedeyse sindirmenin amaçlandığını düşünüyoruz'' dedi.
     İzmir Gazeteciler Cemiyetinin organizasyonuyla Konak Meydanı'nda Gazeteci Hasan Tahsin Anıtı'nın önünde toplanan gazeteciler, ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında meslektaşlarının tutuklanmasını protesto etti.
     Çeşitli sivil toplum örgütlerinin destek verdiği eyleme katılan, çeşitli pankartlar taşıyan gazetecilerden bazılarının ağızlarına siyah bant taktığı görüldü.
     Türkiye Gazeteciler Federasyonu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Gazetecilere Özgürlük Platformu dönem başkanı Atilla Sertel, burada yaptığı açıklamada, bir tarafta ''ileri demokrasi'' söylemlerini, diğer tarafta yazdıklarından dolayı tutuklanan, gözaltına alınan, tehdit edilen gazetecileri, cezaevlerindeki gazeteci sayısının 68'e çıkmasını endişeyle izlediklerini belirtti. 
    



Şubat ayında Oda TV imtiyaz sahibi Soner Yalçın ile iki yöneticisinin tutuklanmasının ardından 3 Martta da 8'i gazeteci-yazar 11 kişinin evlerinde, iş yerlerinde, araçlarında yapılan genel aramanın ardından gözaltına alınan Ahmet Şık, Nedim Şener ve 5 gazetecinin daha tutuklandığını ifade eden Sertel, şunları söyledi:
     ''Bu tutuklamalarla cezaevindeki gazeteci sayısı 68'e yükseldi. 2009 yılının başından bugüne kadar halen cezaevlerinde bulunan gazetecilerle birlikte 88 gazeteci cezaevi koşullarını bizzat gördü. Muhalif kimlikleriyle tanınan gazetecilere yönelik operasyonun basın özgürlüğünü büyük oranda ortadan kaldırdığı gün gibi ortadayken hükümet kanadından yapılan 'gazetecileri sorumlu davranmaya' davet eden anlayışa, tutuklamaların basın özgürlüğüyle ilgisi olmadığı yönündeki açıklamalara anlam veremiyoruz. Demokrasilerde korunması gereken en önemli unsur hukukun üstünlüğü ve basının özgürlüğüdür. Hükümetin en yetkili ağızlarından sürekli yapılan 'Basın özgürlüğüne saygılıyız' açıklamasına karşın birbiri ardına yaşanan gözaltılar, basını sindirme, baskı altına alma girişiminden başka bir şey değildir. Basının tek sesli hale getirilmesi demokrasilerde ciddi sıkıntılara yol açacaktır.''
     Sertel, bu kapsamda, Ergenekon terör örgütü üyeliği, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek suçlamasıyla gözaltına alınan meslektaşlarının kendi görüşlerini ifade etme haklarının elinden alındığını, ülkede ise sindirmenin amaçlandığını düşündüklerini kaydederek, ''Basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede basın özgürlüğünden söz etmek asla inandırıcı değildir. Türkiye'de demokrasi tartışılmaktadır. Türkiye'de demokrasinin yok edildiği gözler önüne serilmektedir'' dedi.
    
     -''TÜRKİYE'DE BU ÇAĞDA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TARTIŞILIYOR''-
    
     AK Parti'nin 8 yıldır ülkeyi tek başına yönettiğini ve basın özgürlüğü konusunda tek yasa çıkarmadığını savunan Sertel, şunları söyledi:
     ''Niçin gazeteciler hedef tahtasına çekildi? Bu bir sindirme politikasıdır. Türkiye'de işsizlik, açlık, emeklinin durumu, mazot ve gübre artışı, üniversiteden atılan 130 bin gencin durumu, üniversite mezunlarının işsizliği tartışılmamaktadır. Kadına yönelik şiddet tartışılmamaktadır. Ne tartışılmaktadır? Türkiye'de ne yazık ki bu çağda basın özgürlüğü tartışılmaktadır.''
     Bu ülkenin gazetecilerinin yurtsever olduğunu bildiğini ifade eden Sertel, ''Sedat Simavi'nin dediği gibi 'Kalemini kır ama sakın satma' diyenlerdeniz. Özgür basından, düşünceden, özgürlüklerden yanayız'' diye konuştu.
     Yargıya güvenlerinin elbette sonsuz olduğunu ama gazetecilere yönelik haksız suçlamalar, yargılanmalar ve hatta yargısız infazların kamuoyunun kafasında soru işaretleri bıraktığını belirten Sertel, gazetecilerin bir an önce özgürlüğe kavuşmasını, yazdıklarından dolayı kimsenin tutuklanmamasını veya gözaltına alınmamasını istediklerini kaydetti.
     Açıklamanın ardından gazeteciler ellerindeki kalemleri kırdı.
     Eyleme, CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, bazı CHP milletvekilleri ve belediye başkanları da destek verdi.





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol