Her Vatandaş 2 Bin 160 TL Ödeyecek!

Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen 2021 Bütçesi için İYİ Parti ve HDP muhalefet şerhinin yazımını tamamladı. CHP’nin muhalefet şerhi yazımı halen sürerken, HDP ve İYİ Parti’nin şerhleri TBMM Başkanlığı’na sundu.

05 Aralık 2020 Cumartesi 14:38
Her Vatandaş 2 Bin 160 TL Ödeyecek!

İYİ Parti’nin bütçe muhalefet şerhinde “Faiz giderleri tek başına vergi gelirlerinin yüzde 19,5’ini kapsamaktadır. Yani vergi gelirlerinin biri Sayın Cumhurbaşkanı’nın diline pelesenk olan faiz lobisine gitmektedir. Günde 490 milyon liradan fazla olan bu tutar 83 milyon vatandaşımıza paylaştırıldığında her biri bu faiz ödemeleri için günde 6, ayda 180, yılda 2 bin 160 lira ödeyecektir” denildi.

Hükümetin hazırladığı 2021 yılı merkezi bütçesine karşı çıkan HDP ise Cumhurbaşkanlığı Sarayı temizlik ekipmanları giderlerine ayrılan 3 milyon 839 bin liranın bin 650 asgari ücretlinin bir aylık maaşına, Diyanet İşleri Başkanı’nın bindiği makam aracının fiyatının da bin asgari ücretlinin bir aylık maaşına eşit olduğunu açıkladı.

HDP muhalefet şerhinde, iktidarın sunduğu bütçe teklifinin “yandaşa, ranta, savaşa alan açtığı” ancak halkın yararına olacak bazı harcamaların arttırılması önergelerinin reddedildiği belirtildi. Şerhte; bütün yurttaşlara nitelikli ve ücretsiz Covid-19 aşısının uygulanması, şehir ve özel hastanelerin kamulaştırılması, Kamu Özel İşbirliği Projeleri kapsamındaki bazı köprü ve yolların kamulaştırılması, okulların depreme dayanıklı hale gelmesi, pandemide işyerini kapatan esnaflara destek sağlanması, ataması yapılmayan öğretmenlerin atanması, EYT’lilerin emekli olmalarının sağlanması, her haneye ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz doğalgaz ve elektrik sağlanması, gençlerin KYK borçlarının silinmesi ve memurlara 3600 ek gösterge hakkının sağlanması gibi talepleri içeren önergelerin AKP-MHP milletvekillerinin oyları ile “kaynak yok” denilerek reddedildiği anımsatıldı.

“DİN GÖREVLİLERİNİN OTEL FATURASI, 8 BİN 600 ASGARİ ÜCRETE DENK”

Harcama kalemleri içinde örtülü ödeneğe ayrılan payın 5 milyar 410 milyon TL’nin 2 milyon 326 bin 881 asgari ücretlinin bir aylık maaşına, Cumhurbaşkanlığı Sarayı temizlik ekipmanları gideri olan 3 milyon 839 bin liranın da bin 650 asgari ücretlinin bir aylık maaşına denk geldiği belirtildi. Diyanet İşleri Başkanlığı harcama kalemlerine de şöyle yer verildi:

“Diyanet İşleri Başkanı’nın bindiği makam aracının fiyatı 2,5 milyon TL’dir. Bu rakam, yaklaşık olarak, bin asgari ücretlinin bir aylık maaşına denk gelmektedir. Cumhurbaşkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hac ve umre seyahatleri için yaptığı tüm harcamaları Sayıştay denetiminin dışına çıkarmıştır. Bu kalemlere ayrılan bütçeleri ne kadar olduğunu bilinmemektedir. Faizin haram olduğu fetvalarını veren ama 2018 yılında 2 milyon 354 bin TL faiz geliri elde eden Diyanet İşleri Başkanlığı’nın imam ve müezzinlerin de aralarında olduğu din görevlilerini Alanya’da 5 yıldızlı bir otelde eğitime gönderdiği ve bunun için 20 milyon TL fatura ödediği ortaya çıkmıştır. Bu rakam, yaklaşık olarak, 8 bin 600 asgari ücretlinin bir aylık maaşına, Cumhurbaşkanın 7 aylık maaşının 35 katına denk gelmektedir.

“CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK KRİZİ”

Ekonomik kriz koşullarına Covid-19’un da eklenmesiyle Türkiye işgücü piyasasının Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşadığı, Türkiye’de kayıt dışılığın ve denetimsizliğin arttığı anlatılan muhalefet şerhinde, Türkiye’de genç işsiz sayısının Türkiye tarihinin en yüksek oranına ulaştığı ve işsizlikteki azalışın iş aramaktan bıkan genç sayısının artmasının sonucu olduğu belirtildi.

“YOLSUZLUK VE İSRAFA KARŞI SORUŞTURMA BAŞLATILMADI”

HDP belediyelerine atanan kayyumların gerçekleştirdiği borçlanmaların belediyelerin emekçilerin maaşlarını dahi ödeyemeyecek duruma getirdiği, elektrik faturalarının bile ödenememesi ihtimalinin ortaya çıktığına işaret edilen şerhte, “Bütün yolsuzluk ve israf belgelerine rağmen herhangi bir soruşturma başlatılmamış olup yargıya taşınan ve hesabı verilen hiçbir süreç yaşanmamıştır” denildi.

“VERGİ SİSTEMİ ADALETSİZ”

Türkiye’nin 62 milyon civarında çalışma çağında nüfusa sahip bir ülke olmasına rağmen istihdam edilenlerin sayısı 27 milyonda kaldığı ve benzer nüfusa sahip Almanya’da istihdam edilenlerin sayısının 45 milyon olduğu ifade edilerek, üretim artırılmadan işverenlerin yeni istihdam sağlayamayacağından dolayı istihdam teşviklerini üretimin arttırılması yönünde yapılması önerildi.

Gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerin milli gelire oranının OECD ortalamasının çok altında olduğu ifade edilen muhalefet şerhinde Türkiye’deki vergi sisteminin adaletsiz olduğu şu şekilde ifade edildi:

“Adaletin sağlanması amacı ile daha fazla üzerine gidilmesi gereken alanları boş bırakıp, toplaması kolay ve özellikle dar ve sabit gelirlilerin üzerine binen dolaylı vergilerin üzerine gitmek gerekmektedir. Ülkenin vergi yükü dar ve sabit gelirlilere bindirilmektedir. Tüketim eğilimi yüksek olan dar ve sabit gelirliler, gelirlerine göre ortak oldukları vergi yükü bakımından yüksek gelir gruplarına göre dezavantajlı durumdadırlar. Düşük gelir gruplarında bulunanların toplam vergi yükü içindeki payı, bu gruplar üzerinde indirim yolu ile azaltılabileceği gibi, yüksek gelir gruplarındakileri gelir ve kazançları üzerinden alınan vergi oranlarının arttırılması ile de mümkün olabilecektir.”

HER VATANDAŞ, FAİZ LOBİSİNE GÜNDE 6 LİRA ÖDEYECEK

Şerhte, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi için dikkat çeken şu ayrıntılar yer aldı:

-Bütçe rakamlarını incelerken başta kişi başı milli gelirimizin 8 bin doların altında kapanacağını ve bu bütçenin bu rakamı arttırmaya yönelik bir içeriğinin olmadığını söylemek gerekir. Hem OVP hem de bu bütçe ‘milletin fakirleştiğini’ itiraf etmektedir. Milli gelirimiz 2006 – 2007 seviyelerine gerilemiş durumdadır. Üstelik bu rakamları dolar enflasyonu ile reelleştirecek olarak 16 yıldan fazla geriye gittiğimiz görülecektir.

-İşsizlik için de herhangi bir çözüm üretebilecek durumda değildir. Çünkü siyasi irade işsizliği halen daha manşet rakamlar üzerinden açıklamaya çalışmakta ve geniş tanımlı da 12,3 milyonlara ulaşabilen yüzde 34’lere erişen işsizliği görmezden gelmektedir. Türkiye’de işsizlik OECD ortalamasının iki üç katına ulaşmasına rağmen iktidar TÜİK aracılığı ile konunun odağını saptırmakta ve bu soruna teşhis koymaktan kaçınmaktadır.

-Bütçede dikkat çeken en önemli husus ise faiz giderlerinin geçen yıla oranla ciddi bir artış yaşayarak 180 milyar TL’ye ulaşmasıdır. Faize siyaseten uzak olduğunu her fırsatta dile getiren AK Parti hükümetinin sunduğu bütçede faizin bu kadar yüksek yer kaplıyor olması hayli düşündürücüdür. Faiz giderleri tek başına vergi gelirlerinin yüzde 19,5’ini kapsamaktadır. Yani vergi gelirlerinin biri Sayın Cumhurbaşkanının diline pelesenk olan faiz lobisine gitmektedir. Günde 490 milyon liradan fazla olan bu tutar 83 milyon vatandaşımıza paylaştırıldığında her biri bu faiz ödemeleri için günde 6, ayda 180, yılda 2 bin 160 lira ödeyecektir.

-Hasta garantili, maliyetleri oldukça yüksek olan şehir hastaneleri ülkenin bütçesine büyük bir yük oluşturmaktadır. Devletin genel bütçesinden daha uygun, daha maliyetli hastaneler yapılması mümkünken şehir hastaneleri büyük bir israfın örneğidir. İktidar partisinin şehir hastanelerinin sözleşmelerinin ticari sır olarak gizlenmesi de ayrı bir konudur. Şehir hastanelerinin maliyetlerinin bilinmemesi, bütçeye ne kadar yük olduğunun gizlenmesi şeffaf devlet yönetimine ters düşmektedir. Şehir hastanesi projelerinden vazgeçilerek yüksek kiralama hizmet bedelleriyle bütçeyi yük altından kurtarmak bütçemizin ve en önemlisi ülkemizin geleceğinin lehine olacaktır.”

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 05.12.2020 14:50
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol