HDP: TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ...

DP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin grup toplantısında konuştu.

26 Nisan 2016 Salı 16:46
HDP: TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ...

 HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın "Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır. Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım." sözlerini eleştirerek, "Meclis Başkanı itiraf etti; takke düştü kel göründü. Din vurgusu yaparak hakimiyet ve hegemonya kurmak peşindeler. Çok dindar oldukları için mi çok dindar bir anayasa istiyorlar.? Meclis Başkanı 'dindar devletiz, din eksenli anayasa yapılmalıdır' diyor. Bu fütursuzluktur tam anlamıyla. İnsanların halkımızın dini yaşama duygusunu, düşüncesini istismar edilmesidir bu" diye konuştu. Yüksekdağ Kilis'teki duruma yönelik ise “Savaştan siyasi rant devşiriyorlar. Kilis'e o füzeler atıldı mı, attırıldı mı, düştü mü?" dedi.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın "Yeni anayasa laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır. Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım" cümlelerini eleştirdi. Figen Yüksekdağ, dinar bir anayasadan bahsetmenin inkarcılığı ve katliamcılığı davet etmek olduğunu savunarak şöyle konuştu: "Meclis Başkanı laikliğin bir cümle ve kavram düzeyinde olmaması gerektiğini iddia ediyor. Dindar bir anayasadan bahsediyor bu vurguların her birisi din temelli inanç ayrımcılığı temelli saldırıların savaşların cehennemine dönüşmüş bir coğrafyada inkarcılığı ve katliamcılığı davet etmek demektir. Din ayrımı üzerinden gerçekleştirilen kutuplaştırmalar. Farklı mezhebe aittir diye gerçekleştirilen katliamlar bunların hangi birisi huzur getirdi Türkiye halklarına. Bugün yurt bildiğimiz topraklar ortak vatan demek istediğimiz topraklar geride bıraktığımız tarih ve süreç boyunca din savaşlarının coğrafyasına dönüştürülmüş durumda. Bugün bu hatadan dönmek bu yanlışı ortadan kaldırmak yerine daha fazla din vurgusu yaparak hakimiyet ve hegemonya kurmak peşindeler. Çok dindar oldukları için mi çok dinar bir anayasa istiyorlar. Dindar olanlar normal koşullarda Türkiye'de yaşanan sayısız kirliliğe hırsızlık, yolsuzluk, istismara karşı tutum alırlar. Bunların dindarlık algısında hırsızlık mubah, hırsızlık ve yolsuzluk yapanları aklamak görev, onların din algısında dini yaşam biçimlerde halkın, tüyü bitmemiş yetimin parasını pulunu kumar masalarına savurmak mubah." 

"DİNİ EMELLERİNE ALET ETMEYE DEVAM EDERLERSE ÇARPILACAKLAR VE MECLİS BAŞKANININ HATIRLAMASI GEREKİYOR" 
Figen Yüksekdağ, İsmail Kahraman'ın yeni anayasaya yönelik açıklamalarını eleştirerek şu şekilde devam etti: "Yapmak istedikleri anayasayı dindarlık kisvesiyle örtmeye çalışıyorlar. Yıllardır halkın samimi duygularını, inançlarını kendi siyasetlerine alet ettiler. Bir başkanlık anayasasını referandumdan geçirebilmek için, diktatörlük anayasasının masum ve meşru gösterilmesi için o anayasa taslağı üzerine dinin kutsallık elbisesini giydiriyorlar. Türkiye hakları bu oyuna gelmeyecek bu yalanı yutmayacak. Dindar anayasadan bahsedenler bu dinden korkmuyorlar ne yazık ki. Bu kadar yalanla ve dini bu kadar kendi emellerine alet etmeye devam ederlerse eğer bir gün çarpılacaklar. Meclis Başkanının bu gerçeği daha sık hatırlaması gerekiyor. Halkın kutsal değerleri hiçbir zaman bu kadar siyaset malzemesi haline getirilmedi. Bugün başkanlık anayasanın toplum tarafından kabul görmediğini görenler halkın dini duygularıyla oynamak suretiyle başkanlık anayasasını geçirebileceklerini sanıyorlar. Ama bu süreçte sergiledikleri yaklaşım ortaya çıkarılacaktır. Bu istismarın geleceği yoktur. Ne bu başkanlık rejimi ne de AKP saray tarzı hilafeti ilan etmeyi başaramayacaklardır. Bu kumpasa asla ve asla düşmeyeceğiz ve Türkiye halklarının düşmesine izin vermeyeceğiz." 

"MECLİS BAŞKANI İTİRAF ETTİ; TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ" 
Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın açıklamasından kesitler okuyan Figen Yüksekdağ şöyle devam etti: "Meclis Başkanı 'dindar devletiz, din eksenli anayasa yapılmalıdır' diyor Bu fütursuzluktur tam anlamıyla. İnsanların halkımızın dini yaşama duygusunu, düşüncesini istismar edilmesidir bu. Dini düşüncesinin din ve inanç alanının siyasete kötü bir biçimde alet edilmesi ve kullanılmasıdır. Bizler gerçek, özgürlükçü ve laiklik için her inancın özgürce yaşanacağı, bir inancın diğeri üzerinde baskı kurmayacağı bir yaşam modeli öneriyoruz. Bunun olması için özgürlükler alanının genişletilmesi gerekiyor. Bugün Türkiye halklarının ihtiyaç duyduğu anayasa demokratik kadın, doğa toplum yani insan eksenli anayasadır. Her şeyi tartışıyorlar ama insandan bahsetmiyorlar. Bizler insan için insanlık için demokratik anayasa istiyoruz. Tüm yönlendirmelere rağmen bu anayasayı yapma mücadelemizi sürdüreceğiz. Meclis Başkanı itiraf etti; takke düştü kel göründü." 

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 26.04.2016 16:48
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol