'GENEL AFFI' BAŞBAKAN ERDOĞAN ÖNERMİŞ!

Başbakan Erdoğan, 'olağanüstü halin kaldırılması ve siyasi tutukluların bırakılmasını' söylediğini açıkladı.

02 Haziran 2011 Perşembe 12:26
'GENEL AFFI' BAŞBAKAN ERDOĞAN ÖNERMİŞ!

 Başbakan Erdoğan, TRT Haber'de canlı yayımlanan ''Seçim Özel'' programında soruları yanıtladı.

Erdoğan, altı ay kadar önce Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüştüğünü ve olağanüstü halin kaldırılması, siyasi tutukluların bırakılması, sadece Baas Partisi ile bu işin olamayacağı, siyasi partiler kanunu çıkarılması, seçim yasasının değiştirilmesi, yolsuzluklarla mücadelede ciddi adım atılması gibi bazı ricalarının olduğunu belirtti. Ekonomiyle demokrasinin baş başa götürülme mücadelesinin rahatlatacağını söylediğini ifade eden Erdoğan, her türlü yardıma hazır olduklarını belirttiğini kaydetti.

Son kritik dönemlere girmeden kısa bir süre önce yine Esad ile görüştüğünü dile getiren Erdoğan, olaylar patlak verince de telefonla hemen aradığını ama bekledikleri neticeyi alamadıklarını söyledi. İlk anda Mısır'daki, Tunus'taki gibi tepki koymadığına dikkati çeken Erdoğan, Suriye'nin durumunun diğer ülkelerden farklı olduğunu, Suriye ile Türkiye'nin 850-900 kilometre sınırı olduğunu vurguladı. 

Erdoğan, şunları söyledi: ''İki gün önce tekrar aradım, kendisine onu söyledim. 'Bakın, ben size bir kardeş olarak bir şey söylüyorum, gelin cesurca bir adım atın. Olağanüstü hali ilan ettiniz ama olağanüstü halin neticesi ortada yok. Bakın hala insanlar ölüyor. Gelin şu siyasi tutukluluları bırakın, bu sizi çok rahatlatacak.' Ben bunu dedim, hamdolsun iki gün geçti, genel af ilan etti. Daha henüz tutukluların bırakılması başlamadı ama büyük ihtimalle programdan sonra ya da yarın kendisini arayıp teşekkür edeceğim. Siyasi tutukluların bırakılması çok çok önemliydi.''

ORTAK ÇALIŞIYORLAR
Eski BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile İl Başkanı Baki Yıldırım arasında geçtiği iddia edilen bir ses kaydında, ''Elazığ'da AK Parti'ye karşı MHP'nin desteklenmesi'' yönünde ifadeler olduğunun anımsatılması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

''Yaklaşım tarzının çirkin olduğu zaten Hakkari'de kendisini göstermişti. Batıda gittiğimiz illerde bunu görüyoruz. Yaygın bir teşkilatımız var ve bütün saldırılar bizim seçim bürolarına oluyor. Burası da çok ilginç. Bu saldırılar yanında Hakkari'de CHP'nin aldığı oy 157 ve 2 bin-2 bin 500 kişi katıldı deniliyor mitingine. Bu mitingde CHP bayrakları BDP'lilerin eline tutuşturuluyor ve orada bir tane Türk bayrağı yok.''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin oraya yönelik bir açıklama yapmadığını dile getiren Erdoğan, ''Çünkü ortak çalışıyorlar. Güneydoğu'da, Doğu'da CHP'nin BDP ile bir ortaklığı olduğu gibi Orta, Batı buraya yaklaştıkça CHP, MHP, BDP ortaklığını görüyorsunuz. Şimdi burada da MHP ile BDP'nin ortaklığı ortaya çıkıyor. 'Burada eğer MHP daha güçlüyse MHP'yi destekleyelim ki AK Parti 5-0 yapmasın' yaklaşım tarzı bu. İşte bu da orada ortaya çıkıyor'' dedi Hopa'da yaptıkları mitingden bir gün önce ve miting günü çok ciddi eylemler yapıldığını, polisle çatışmaya girişildiğini belirten Erdoğan, ''Miting bitti biz helikoptere doğru gidiyoruz bunlar sokakların aralarından çıkmak suretiyle taşlamaya başladılar. Orada çok açık, net bir güvenlik zafiyeti de ortaya çıktı. Otobüsümüz, önümüzdeki, arkamızdaki araçlar ciddi isabetler aldı'' diye konuştu.

Olaylar sırasında yaralanan ve tedavisi devam eden güvenlik görevlisine şifa dileyen Erdoğan, Diyarbakır'daki mitingin mukayese edilemeyecek kadar sakin bir havada ve çok coşkulu geçtiğini, bunun kendilerini memnun ettiğini vurguladı.

KIRAÇ'IN İDDİALARINA CEVAP VERDİ
Erdoğan, anketlerde AK Parti'nin birinci parti olarak çıkmasına karşın İnan Kıraç'ın, ''CHP'nin birinci parti olacağı konusunda gazetecilerde iddiaya girdiği'' şeklindeki ifadelerin anımsatılarak, ''Bu iddia gerçekten bilimsel bir çalışmaya mı, yoksa acaba son 10-15 günde seçmenin iradesini berileyecek sürpriz bir şey mi bekleniyor gibi bir dedikoduya sevk ediyor, siz nasıl bakıyorsunuz?'' sorusuna karşılık şöyle konuştu:

''Ben doğrusu İnan Kıraç'ı bu işlerin içinde görmek istemem. Bu işlere bulaştığını duymak da istemem. Bu beni ciddi anlamda rahatsız eder ve yakıştıramam da. Ama hakikaten, yazılanlar söylenenler doğruysa, bu tabi geleceğe yönelik herhalde kendisi de bazı riskleri üstlenmiş demektir. Çünkü bir iş adamı ülkede belli bir güce, belli bir imkana sahip bir iş adamının, böyle bir şeyin içerisine girmesi, adım atması kendisi açısından da ciddi bir risktir.

Hiçbir iş adamı bu tür şeyin içerisine böyle girmez. Ama girenlerini de takdir ederim, tebrik ederim. Demek ki dobra dobra çıkmış 'benim yaklaşımım budur' demiş. Konumunu yerini ortaya koymuş. Fakat onu teyit eden bir şeyi kendisi yaptı mı, o da önemli. Ben de bir iki gazetede okudum ama kendisinden tekzip eden ya da doğrulayan bir şey çıktı mı, çıkmadı mı onu bilmiyorum.''

Kıraç'ın kendisine ulaşılmak istendiğinde, ''Türkiye dışında olduğunu ve görüşemeyeceğini'' ifade ettiğinin belirtilmesi üzerine Erdoğan, ''Tabi burası da enteresan'' dedi.

Erdoğan, ''Risk derken 'söyledi sonuç çıkmazsa mahcup olur' manasında mı söylüyorsunuz'' ifadesine karşılık da şunları kaydetti:

''Her türlü mahcubiyet olur. Dünyanın hiçbir yerinde iş adamları, hele hele böyle o ülkenin önde gelen iş adamları bu tür işlerin içerisine bulaşmazlar. Çünkü iş adamı dediğin gelen iktidarların hepsiyle çalışacak. Birisiyle çalışıp birisini karşısına almaz, alamaz böyle bir riskin içine girmez. Bunu bu bakımdan ifade ediyorum.

Şu anda söylenenler eğer bilimsellikse, kamuoyu araştırmaları zaten bu bilimsel çerçeve içerisinde yapılıyor. Bu bilimsel çerçeve içerisinde de bugün de bir gazete kamuoyu araştırması açıkladı, o kamuoyu araştırmasında da yine partimiz açık ara birinci parti olarak önde görülüyor. Parti olarak bizim kendi yaptıklarımız var, bunlarda da yine hamdolsun benzer açık ara önde bir görünümümüz var. Bunlar bir şeyi teyit ediyor.

Bir de meydanların, caddelerin, sokakların dilini anlarız. Ömrümüz tabi buralarda geçti. Son 10 gün içinde çok şeyler olabilir mi? Siyasettir olabilir ama ne olabilir? Şu ana kadar tabi son 10 gün içinde Türkiye'nin bu tür seçim atmosferinde bu tür ara olan yerlerde de böyle bir şeyi tabi yaşamadık.''

'CHP'NİN TAVANI BELLİDİR'
Başbakan Erdoğan, CHP'nin durumunu değerlendirirken, ''CHP'nin ülkedeki tavanı bellidir. O tavanın üzerine çıkabileceğine ihtimal vermiyorum. Bunun dışındaki oy daha çok sağ, merkez buralarda hep dolaşmıştır. Şu andaki konumu da hep buralara doğru'' diye konuştu.

Türkiye'de solun tavanın yüzde 30'lar olduğuna işaret eden Erdoğan, bunun dışındaki kesimin daha çok sağ kesimle ilgili olduğunu söyledi. AK Parti'nin farklı bir konumda olduğunu vurgulayan Erdoğan, kendilerinin merkeze oynadıklarını, çekim alanlarında sağın da solun da olduğunu anlattı.

Erdoğan, aşrı uçlar hariç merkeze yakın kesimleri hep kendilerinde toplamak istediklerini, aşırı uçlarla birlikte olmalarının ise mümkün olmadığını kaydetti.

Erdoğan, ''Siyaseti taşla, sopayla, silahla yapanlarla biz bir arada olamayız. Ama fikirle, düşünceyle, projeyle, planla, yapacak olanlarla her kesimle her zaman bir aradayız. Ama bir genel başkan kalkar da 'rüzgar eken fırtına biçer' diye Hopa'yı tanımlarsa bu insanlarla da bir yere varmak çok zor olacak gibi geliyor bana. Bunlarında ben bu ülkeye bir şey katacağına ihtimal vermiyorum. Böyle bir CHP zaten bir yere gelemez'' dedi.





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol