Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Dilini, gözünü, belini bağlı tut. Bu ilkelere sıkı sıkı bağlı olan esnaf teşkilatı her türlü sıkıntıya karşı zırhlanmş demektir. Ülkesinin, devletinin karını, zararını kendisinden önce gören esnaflık geleneği bu ülkenin teminatıdır. Devletin de esnafa böyle bakması bu anlayışla yaklaşması gerekir. Yok sayıldığı dönemler maalesef yaşandı. Hiçbir güç sizleri ortadan kaldıramaz. Verdiğiniz teşekkür ilanınızda ki hatırnazlığınız için şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye güçlendikçe yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Dün toplu iğne bile üretemeyen bir Türkiye vardı. Dün 70 cente muhtaç bir Türkiye vardı. Bölgesel ve küresel konumuyla artık bambaşka bir Türkiye var. Artık Türkiye’deki bu idari yapıda elbise Türkiye’ye dar geliyor. Bunu aşmamız lazım. Türkiye’yi eskinin kriterleriyle değerlendirenler gerçeği göremiyorlar. Başkanlık sistemi tartışmasında da yanlış yerde duruyorlar.

Bir muhalefet partisinin genel başkanı diyor k; Biz Erdoğan’ın siyah dediğine beyaz, beyaz dediğine siyah deriz. Güya büyük bir laf edecek. Bunu yaparken küçüldükçe küçülecek. Yani sen beyaz olduğunu biliyorsun Erdoğan söylediği için kabul etmiyorsun. Sırf biz önerdik diye kendi tarihlerine ters düşmek pahasına başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar. Başkanklık sistemi o siyasi partinin yıllarca söylediği sistemdir. Merhum Türkeş'in ifade ettiği sistemdir. Hiç kimse parmağını sallayarak terbiye edemesin diye başkanlık sistemi diyoruz.

Türkiye’ye bakıp da Kuzey Kore’yi görmek millet iradesine saygısızlıktır. Biz bu ülkede bir daha "Milli şef" olmasın vesayet odaklarından güç alınmasın diye başkanlık sistemini teklif ediyoruz. Bize diktatör diyenlerin kendi camialarında yaşananlara ne kadar tahammülsüz olduklarını gördük. Hadi tahammül edin neden edemiyorsunuz?

Deaş’ın Ürdünlü pilotu yakma eylemini telin ediyorum. Pilota rahmet dilerken, ailesine baş sağlığı diliyorum. Böyle bir vahşet olamaz. Bizim dinimizle yakından uzaktan alakası yoktur. Batı’da idam yok ama çıkın bir şeyler söyleyin. Nasıl oluyor da hiçbir suçu olmayan bu insanlar idam ediliyor?

Bana diyorlar ki cumhurbaşkanımız bu konuda biraz daha sakin olun. Nasıl sakin olacağız ya? Ne demiş Mehmet Akif; Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem; Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizârım.

Artık manşetlerle, lobilerle yönetilen bir Türkiye yok. Milletin desteğini alarak iktidara gelme hayalleri, umutları yok. Türkiye’yi yönetmek mi istiyorsun gideceksin millete meramını anlatacaksın?

Diyorlar ki; Cumhurbaşkanı denetim mekanizmalarını kaldırıyor. Haşa haşa! Amerika’da çift kamaralı bir sistem var. Bu çok korumalı bir sistem. Biz de çift olmasın tek olsun diyoruz. Bu parlamento neye müsaade ederse başkan onu yapabilir, o kadarını yapabilir. Sen tercihlerinden dolayı gece gündüz millete hakaret et, seçim günü gelince destek iste. Göbeğini kaşıyan adam dediğin millet sana oy verir mi? Oy vermez. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu hiç vermez.

Bana saldıranlara hukuk karşısında karşılık vermek benim nefsi müdaafaa hakkımdır. Aslında bunların şöyle sıkı bir ahilik dersine ihtiyacı var. Ahiliğin şartları neydi? Dilini, gözünü, belini bağlı tutacaksın. Edep yahu. El, dil, bel… Budur.

Bu ilkelere uymayanlar hak ettikleri dersi almışlar ve almaya devam edeceklerdir. Kırşehir’e gitmemi yadırgayanlar var. Meydanlara çıkıyor, konuşuyor deniliyor. Her zaman söylüyorum. Ben tarafım. Ama bu siyasi parti tarafı demek değil, ben milletin tarafımıyım.

Kırşehir’e davet edildim, gittim. Davet edildim gittim. O kadar gitmişim konuşmayacak mıyım? Bursa’ya da gideceğim açılış yapacağım. Neden rahatsız oluyorsunuz? Masada sadece gelen evrakları imzalayan bir cumhurbaşkanı olmayacağım dedim.

Koşan, koşturan bir cumhurbaşkanı olacağım dedim. Bu en doğal hakkım. Yemine ters mi düşüyor nasıl bir şey bu? Milletim adına takip etmek benim görevimdir.

Şunu söylüyorum;

7 Haziran bu ülkede milletimizin Yeni Türkiye için irade ortaya koyma günüdür Bundan neden rahatsız oluyorsunuz? Milletimiz kime yetki verecekse, anayasayı yapacak güçlü versin diyorum. 7 Haziran’da benim de sizler gibi bir oy hakkım var onu kullanacağım.

Ben ailemin oylarına da karışamam. Kulübeye girdiğinde nereye oy verir ben bilemem.

Amerika en ileri demokrasi deniliyor değil mi? Amerika ne ile idare ediliyor. Başkanlık sistemiyle… Millet kimi bu noktada layık görüyorsa onu getirecektir. Ekranlara bakıyorum, yazılara bakıyorum. Başbakanla benim arama bir şeyler sokmaya çalışıyorlar. Kusura bakmasınlar biz dertliyiz. Milletimize bedel ödettirecek hiçbir kararın altında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası olmaz.

Birileri faizle paçalarımızdan çekmeye çalışıyorlar. Enflasyon şuraya inerse faizi düşürürüz mantığı yanlıştır. Enflasyona göre faiz ayarlanmaz çok yanlış bir düşüncedir bu. Eğer faizi düşürürsen enflasyon da düşecek. Hala bunu anlayamayanlar var!

Düşürürsen yatırım olacaktır. İstihdam olacak, iş olacaktır. Bu adımları atmamız lazım. Hala MB’nin açıkladığı bu faiz 11,7. Komisyonları eklersen 15.16 gidiyor.

Bu faizle girişimcim, esnafım ne yapacak? İşte Adı bağımsız kurum. Böyle olunca gelinen nokta maalesef bu. Başkanlık sistemi konuşulsun derken şöyle bir sistem olsun demiyoruz.

Sokağa dökülürüz diyor. Molotof suç olmayacakmış. Bir siyasetçi şunu der mi; O molotof atanların başında yürürüm. Bu kafayla giderseniz sonuçlar ortada. Biz cumhurbaşkanlığı seçiminde ne vaat ettiysek onu konuşuyoruz.

1994’te belediye başkanı oldum. Bu konu hep sorulmuştur, ben de hep söylemişimdir. Demirel, Özal da bu sistemi savunmuşlardır. Yeni sistemin bir takım sıkıntıları var tabii ki…

Zaten mevcut durumda iktidar olamıyorsunuz, sistemin değişmesi sizin için fırsat olabilir. Bizler değişim için mücadele ediyoruz. Ben Türkiye’nin başkanlık sistemine ve yeni anayasaya ihtiyacı olduğunu söylüyorum.

7 Haziran yol belirleyici bir seçim olacak.