İki değil...

Çok kişiden duyunca yazmak kaçınılmaz oldu.

Olay Ankara'da geçiyor.

Konu, siyaset koridorlarının artık baş konusu haline gelen rüşvet!

Olayın üç kahramanı var:

1)Üst düzey/ çoook üst konumdaki bir baş politikacı.

2) Çooook üst düzey baş politikacının kurulunda görevli hep çevreye bakan, her yere inşaat konduran bir siyasetçi.

3) Büyük inşaatlar yapan bir işadamı.

Efendim mesele şu:

2 numaralı kahraman, 3 numaralı kahramandan aldığı yüzde 25'i 1 numaralı başına götürüp veriyor.

Eh buraya kadar normal.

Ancaaak bu kez 1 numaralı baş adam, 2 numarayı azarlıyor, "hayır sen yüzde 25 almadın daha fazla aldın, şimdi çağırtıyorum 3 numarayı" diyor.

2 numara 1 numaralanın makamında oturtuluyor. Sessizce, büyük bir gerginlik altında bekliyorlar.

3 numara geliyor ve 1 numara hışımla soruyor, "bak doğruyu söyleyeceksin yoksa sonunun ne olacağını biliyorsun."

Ardından soruyor, "Sen bu 2 numaraya yüzde 25 mi yüzde 35 mi verdin?"

3 numara titriyor, yeminler ediyor ve yüzde 25 verdiğini söylüyor.

1 numara "tamam gidebilirsin" diyor.

3 numara gittikten sonra, 2 numaraya dönüp sırtını sıvazlayarak, " ben emindim böyle olacağını ama arada bir böyle yoklamalar yapmak şart" diyor.

2 numara şaşkınlık içinden, bembeyaz yüzle makamdan ayrılıyor.

Evet...

Ankara bu ilginç rüşvet olayını konuşuyor.

Paket-maket konuşan pek yok kulislerde...

(Odatv.com)