Sözcü'den Hande Zeyrek'e konuşan Akgün, seçim öncesi ilçede korkunç bir baskı olduğunu, büyükşehir başkanlığı yapan rakibinin iktidarın para gücünü acımasızca kullandığını söylerken, "Kendi içlerinden gelen bilgi son hafta özellikle çok büyük paralar dağıtıldı Büyükçekmece'de" derken, Vatandaşlara çeşitli grup başkanlarına belediye personeline. Ben bana gelenlere ‘Ne verirlerse hepsini alın ana sütü gibi helal sizin paranız' dedim. Devletin buradaki amiri memuru kim varsa bize karşı kullanıldı. Büyük bir gücün karşısında mücadele verdik" dedi.
 

– 6. kez başkan seçildiniz. Süreci nasıl değerlendirirsiniz?

2019 seçimlerinin demokrasi adına irdelenmesi gerekiyor. Karşınızda 17 yıldır ekonomik gücü devam eden bir iktidar var. Devletin bütün kademeleri hakimi savcısı mühendisi memurunu sizin üzerinizde baskı unsuru olarak kullanan bir yönetim. Büyükçekmece'yi AKP iktidarı 2004'ten beri ısrarla almaya çalışıyor. Her seçim dönemi Cumhurbaşkanı Erdoğan mutlaka ekibiyle bakanlarıyla Büyükçekmece'ye gelerek miting yaptı. Bu seçimde sadece Cumhurbaşkanı'nın gelmesiyle kalmadı. Bakanlar Kurulu neredeyse Büyükçekmece'de toplanıyordu. Sokağın bir başında bir bakan diğerinde başka bakan çıkıyordu. Yani bakanlar geçidi vardı ilçemizde.

– Baskı var mıydı?

Korkunç bir baskı vardı. Büyükşehir başkanlığı yapan rakibimiz iktidarın para gücünü acımasızca kullandı. Kendi içlerinden gelen bilgi son hafta özellikle çok büyük paralar dağıtıldı Büyükçekmece'de. Vatandaşlara çeşitli grup başkanlarına belediye personeline. Ben bana gelenlere ‘Ne verirlerse hepsini alın ana sütü gibi helal sizin paranız' dedim. Devletin buradaki amiri memuru kim varsa bize karşı kullanıldı. Büyük bir gücün karşısında mücadele verdik. Biz vatandaşa Ekrem İmamoğlu diliyle seslendik.

– Büyükçekmece'yi neden bu kadar istiyorlar?

Kesinlikle arazi. Büyükçekmece'ye yatay yapılaşma vardır. Belediyecilik şuralarında örnek gösteriliyor. Yüz binlerce dönüm arazimiz var. Yüzde 75'i de sürekli tarım arazisi. İstanbul'da seçim sonrası ilk mazbata alan belediye başkanıydım. 2 Nisan gecesi hazırlandı sabah gittim aldım. 4 Nisan'da müfettiş yolladılar. Ben 42 yılımı bu ülkeye verdim. İnsan sabreder ayıptır. Kendisinden utanır. Bir gün bunların hesabı yine halk tarafından sorulacaktır.