“GİDENE DEĞİL GELENE BAKMAK LAZIM“

Cem Özer, eski eşi Nurgül Yeşilçay ile ilgili, "Boşandıktan sonra 1.5 ay sonra sordular. Ona da, kendime toz kondurmam. Yeni bir ilişkisi varmış, beni ilgilendirmez. Ben boşandım" dedi.

20 Nisan 2011 Çarşamba 20:07
“GİDENE DEĞİL GELENE BAKMAK LAZIM“

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Gençlik Kulübü tarafından organize edilen "OMÜ 1. Söyleşi Festivali", Cem Özer'in katılımıyla başladı. OMÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen söyleşiye Cem Özer, yaşadığı komik olayları anlatarak başladı. Soru-cevap şeklinde geçen söyleşide hukuk fakültesini neden bıraktığını anlatan Özer, adliyeye gidince Türkiye'de hukuk olmadığını anladığını savundu.

52 yaşında olduğunu, 4 evlilik yaptığını belirten Özer, "6 yıl boyunca kendimi evlendiğim Nirgül Yeşilçay'a adadım. Bizim işimiz fırlama olmayı gerektiriyor. Hem fırlama olup hem de evde olmuyor. Boşandıktan sonra 1.5 ay sonra sordular. Ona da kedime toz kondurmam. Yeni bir ilişkisi varmış, beni ilgilendirmez. Ben boşandım. 'Sen evlenilecek adam değilsin ama ayrılacak adamsın' derdi. Adam gibi ayrılacak adam olmak önemli. Seni deli gibi seven insan deli gibi olur" diye konuştu.

"Aşk acısı çekmekten vazgeçin" diyen Özer, "Gidene değil gelene bakın. En saçma acı aşk acısıdır. Çok deneyimliyim bu konuda. Kendinizi önemsememeye başladığınızda kırılmalar, üzülmeler kalkıyor.

Kaybettiğiniz insan belki de kurtulduğunuz insandır. Ne kadar küçülürseniz, kırılmanız o kadar azalır. Sanatçıyken evli olmuyor. Tercih yapmak gerekiyor. Bir gün Hülya Avşar'a şov gereği iki kelime söyledim, akşam evde tabaklar, bardaklar uçuştu. Kadın her yerde kadın. İlişkilerimi o kadar yoğun yaşıyorum, 3 yıl 30 yıl gibi geliyor. Güçlü kadın ve erkek olunca ilişki yürümüyor. Doğru kişiyi bulmak önemli. Ben 4 tane doğru buldum" ifadelerini kullandı.


Lüks yaşamı sevmediğine değinen Özer, "Bir şeye çok karşı çıktığım için de bedelini hala ödemekteyim. Aklını, yüreğini, dilini satmayan herkesin gelecekle ilgili kaygıları vardır. Çok para kazanabilirdim. Ben olmaktan vazgeçmemek için onlardan vazgeçtim. Ben küçük bir evde oturuyorum. 400 metrekarelik evde de oturdum. Ama kullanım alanım 15 metrekare. Lüks derdinde değilim. Mutlu olduğum hayata bakıyorum. Lüks farklı bir şey. Aç kalırsın, çocuğun hasta olur, hayat zorlar, geneleve düşersin. Bedenini satarak para kazanmaya çalışırsın. Ama geceliği bin dolar insanı anlamam. O bir ihtiyaç değil, lüks için beden satılmaz"dedi.

Özer, iş alanında sanatçılar dahil herkesin sendikalı olması gerektiğini, kendisinin tam bir muhalif yapıya sahip olduğunu ifade etti.





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol