Hamilelik aslında oldukça kendine has ve özel bir durumdur. Yani her anne adayı , içinde bulunduğu koşullara bağlı olarak bu olayı diğerlerinden daha farklı bir şekilde yaşar. Ama yine de bazı değişimler vardır ki bunlar normal seyreden tüm hamileliklerde benzer şekilde yaşanır. Annenin yaşayacağı fiziksel ve psikolojik değişimler hakkında önceden bilgi edinmesi hamileliğin olumlu ve pozitif geçmesini ve daha bilinçli olmasını sağlar.

Bu dönemde anne adayını hem heyecanlı bir bekleyiş sarar hem de aynı anda kaygı ve korku da yaşar. Bunların hepsi son derece olağandır Hamilelik döneminde zıt duygular yaşanabilir hatta bu duygular arasındaki geçiş süresi çok az olabilir. Yani mutluluk ve üzüntü ,cesaret ve kaygı, yalnızlık ve birliktelik bir anda ve ya ard arda gelen kısa dönemler halinde yaşanabilir. Bunun nedeni hormonlara bağlıdır. Hamilelikte rol oynayan 2 önemli hormon kadında östrojen ve hem erkekte hem kadında projesteron duygu değişimi yaşatabilmektedir.

Hamilelik döneminde genel olarak ortaya çıkan stres ve gerginliğin sebebini ikiye ayırmak mümkündür , ancak yine de ikisi birbirinden ayrılmaz.Şöyleki; fiziksel değişimler faktörü ( bulantı-kusma-sık idrara çıkma-bel ağrısı ellerde ve ayaklarda şişlik gibi belirtiler )
Psikolojik faktörler: Anne adayının önce hamileliğe ardından anne olmaya ne kadar hazır olduğu ,bebeğin sağlık durumu ,sağlıklı doğup doğmayacağı,doğumun rahat olup olmayacağı,doğumun biçimi ( sezeryan – normal –belden aşağısı uyuşturularak epidural),doğumdan sonra gereken anneliğin yapılıp yapılamayacağı, bu konuda ne kadar becerikli olunabileceği olunabileceği ,sütünün gelip gelmeyeceği ya da yetişip yetişmeyeceği korkusu,hamilelikte yaşanan fiziksel değişimlerden kurtulup ne zaman tekrar normal bedene dönebileceği ayrıca babanın da eşlik ettiği ekonomik koşullar yani bebeğin her türlü maddi anlamdaki ihtiyaçlarının  giderilip giderilemeyeceği

Bu yaşanan  stres hamile kadında halsizliğe , yorgunluğa,uykusuzluğa,sebebini tam belirtemediği gerginliklere,iştahta artma ya da azalmaya,baş ve sırt ağrılarına,paniğe yol açabilmekte hatta çok yoğun stres erken doğum ya da düşük tehlikesini de beraberinde getirmektedir.

Hamilelik süreci hepimizin bildiği gibi normal şartlarda 9 ay 10 gün. Bunu 3 eşit bölüme ayırırsak ilk 3 ay ,ikinci 3 ay ve son 3 ay. Bu aylarda neler olabiliyor;

İlk 3 ayda; Genelde fiziksel değişimler vardır.Duygusal durum çok büyük bir değişiklik göstermez.Ama yine de hormonal değişiklikler nedeniyle ortaya çıkan inişli-çıkışlı ruh halini atlamaz. Baba adayının  eşe desteği bu dönemde çok önemlidir. İstenilen bir hamilelikse anne adayının 3. ayın sonuna kadar kabullenme problemi yaşayabilir. Taki bebeğin ilk atışlarının duyulduğu 12. haftaya kadar. Bundan sonra her şey daha gerçek ve açıktır.,

II. 3 ay : Daha sakin geçen bir dönemdir. Bu dönemde bebeğin hareketleri hissediliyor olmasından dolayı anne adayı enerjik,mutlu ve heyecanlıdır. Çünkü bu onun için eşsiz bir tecrübedir. Anne adayı doğum,bebek ve bakımı, hamilelik konulu her şeyle daha çok ilgilidir.

Son 3 ay: Anne adayı artık sabırsızdır ancak son haftalarda psikolojik sıkıntı ve korkular fiziksel sıkıntıların artmasıyla paralel artar. Çünkü pozisyon gereği uyuyamaz, vücudu ağır olduğu için taşıyamaz ve eşine çirkin göründüğünü düşünür. Bu durumda eş devreye girmeli ve anne adayının moralini yüksek tutmasına yardımcı olmalıdır.

Hamilelik sırasında yaşanan yoğun korkular hamileliğin semptomları arasındadır. Çünkü anne adayı hamilelik ve doğum döneminde ters olacak şeylerden endişe duyar. Bu durumda yapacağı tek şey etrafını değil, doktoru dinlemek olmalıdır.Doktor harici insanlardan ( -)etkilenme riski mevcuttur.

Hamilelik süresince kendinizi daha iyi hissetmeniz için sık banyo yapmanız,uykunuza özen göstermeniz solunum egzersizleri yapmanız, müzik dinlemeniz,kendinizi ( + ) etkileyecek meşguliyetler bulmanız, eşimizden destek almanız ,duygularımızı onula paylaşmanız, bu dönemle ilgili kendinizi bilgilendirmeniz hatta gerekiyorsa psikolojik destek almanız yararlı olacaktır.

Sonuç olarak aslında hamilelik,doğum ve arkasından gelen annelik,her kadının yaşamak isteyeceği ve bilinçli bir şekilde yaklaşırsa ,büyük mutlulukları beraberinde getiren,kadınlara verilmiş en güzel armağanıdır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Anne 2011-04-03 16:03:01

Bu ülkede kadın olmak hele de anne olmak çok zor ama yinede herşeye değer diye düşünüyorum. İki çocuğum var ve hayatımı onlara adamış durumdayım.